Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • hz.muhammed26.04.2003 - 21:27

    maveraünnehir ne güzel de yazmışsın! ... Peygamberim benim zaten O alınabilecek en büyük sıfatı almış 'habibullah' Allah en sevdiği olmuş.. Gerisiboş.. Hem biz Ona ne dersek diyelim Onun yüceliği değişmeyecek! ...

  • hz.muhammed26.04.2003 - 19:50

    Türk milleti onu o kadar çok seviyor ki askerlerine onun Türkçe'deki adından (Mehmet) feyz alarak Mehmetçik adını vermiş! ...

  • türk26.04.2003 - 17:06

    Ben bir insan;
    ben TÜRK şairi komünist Nazım Hikmet;
    ben tepeden tırnağa iman;
    tepeden tırnağa kavga;
    Hasret ve ümitten ibaret ben! ...

  • sultan galiyev26.04.2003 - 17:04

    Kazanlıydı galiba.. Kuzeyli... TÜRK! ! !

  • sultan galiyev26.04.2003 - 17:03

    ben de merak saldım bu adama.. İlgilenenler için: 'Sultangaliyev ve Milli Komünizm' yazan: Halit Kalkınç

  • türkçülük26.04.2003 - 16:57

    TÜRK DEVRIMINI YAPAN AKIM

    Gerçek Türkçülük, dil, din, irk, millet, sinif ayrimi gözetmeyen; esitlikçi, laik, devrimci, ilerici ve sosyal (devletçi) bir akimdir. Bu fikriyat zamaninda Türkiye Cumhuriyetini kurmus oldugu gibi, günümüzde de Türkiye’nin yeni çagin kosullarina uyum saglayabilmesinin ve de yeni Türk cumhuriyetlerinin kurulus asamalarini basariyla sonuçlandirmalarinin teminati olabilecek saglikli bir potansiyele sahiptir

  • türkçülük26.04.2003 - 16:56

    TÜRK IRKINDAN OLMAYAN TÜRKÇÜLER

    Ilk Türkçüler arasinda farkli irklardan da bazi kisiler (Mustafa Celaleddin Pasa, Semseddin Sami vs.) oldugu gibi,1918-1920 yillarinda genellikle Türkçülerin (M. Resulzade, Z. Velidi Togan vs.) önderliginde kurulan Türk hükümetlerinin lider kadrosunda da birçok Türk olmayan aydin yer almisti. Diger bir deyisle, ilk Türkçülügün ne teorisinde, ne de uygulamasinda herhangi bir irkçilik emaresi görülür.

    Ulus veya millet kavrami, ilk Türkçüler için irk kavram›ndan daha genistir. Zira bir milletin bünyesinde birçok irk temsil edilebilir. Zamaninda Ziya Gökalp, “Türkçülügün Esaslari” eserinde bu duruma temas ederek, eserinin “Türkçülük Nedir? ” bölümünün son paragraf›nda konuyu söyle özetlemistir:

    “Yalniz saadet degil, felaket zamanlarimizda da bizden ayrilmayanlari nasil milliyetimizden hariç telakki edebiliriz. Hususiyle, bunlar arasinda milletimize karsi büyük fedakârliklar yapmis, Türklüge büyük hizmetler ifa etmi? olanlar varsa, nasil olur da bu fedakâr insanlara “Siz Türk degilsiniz? ” diyebiliriz... insanlarda ise, irkin içtimai hasletlere hiçbir tesiri olmadigi için, secere aramak dogru degildir. Bunun aksini meslek ittihaz edersek, memleketimizdeki münevverlerin ve mücahidlerin bir çogunu feda etmek iktiza edecektir. Bu hal, caiz olmadigindan “Türküm” diyen her ferdi Türk tanimaktan, yalniz Türklüge hiyaneti görülenler varsa, cezalandirmaktan baska çare yoktur”*

    *: Ziya Gökalp; Türkçülüğün esasları s.22

  • türkçülük26.04.2003 - 16:55

    TÜRKÇÜLÜGÜ IRKÇILIKLA YOZLASTIRDILAR

    Günümüzde Türkçülük denince ilk akla gelen; irkçilik (“kafatasçilik”) oluyor. Bu tezin, aslinda Türkçülükle uzaktan yakindan bir iliskisi yoktur. Gerçek Türkçülük hiçbir zaman irkçi bir yaklasim içinde olmamistir. Bazen “irk” taniminin özellikle 1920-30’lu yillarda yogun bir sekilde kullanilmis olmasi, söz konusu dönem Türkçülerinin irkçi olusu yönünde degerlendirilmektedir.

    Oysa bu durum sadece bir terminoloji meselesidir. Bunun sebebi, bir taraftan, Osmanli döneminde tamamen farkli anlamda kullanilmis olan “millet” teriminin henüz günümüzdeki anlamina kavusmamis olmasi veya kullanilmak istenmemesi ve bunu tam olarak karsilayan herhangi bir terimin veya sözcügün olmayisi (“ulus” sözcügü sonradan genis kullanim alani bulmustur) , diger taraftan ise “irk” kavraminin söz konusu dönemde tüm dünyada yogun olarak kullanilmasidir.

    Herhangi bir ayristirici veya sosyal farklilik baglaminda irkçilik, Türkçülük ideolojisine yabancidir. Son dönemlerde irkçiligin bazi kisiler ve çevrelerce öne çikarilmis olmasi, Türkçülügün, yukarida temas ettigimiz saptirma ve kisirlastirma sürecinin bir halkasidir.

  • türkçülük26.04.2003 - 16:55

    MILLIYETÇILIGIN ÖZÜ: EZILEN TÜRK HALKINI KURTARMAK

    Ilk Türkçülerin “sol” kavrami ile ifade edilen degerleri savunmalari, imkân oldugunda ise uygulamaya geçmis olmalari ile ilgili örnekler sadece burada adi geçen kisilerle sinirli kalmamistir. Türkçülük akimi baslangiçta esasen sosyal bir harekettir. ideolojik temelleri Rusya’da yerli Türk kadrolari, Türkiye’de ise yine Rusya’dan gelmis Türk kökenli ayd›nlar taraf›ndan at›lan bir hareket için aslinda bu gayet dogaldir. Zira birer milliyetçi olan bu aydinlarin öncelikli meselesi; ezilen Türk halkini kurtarmak, çagdas ileri halklar düzeyine ulasmalarini saglamakti. Türkiye’ye geldiklerinde benzeri problemlerin burada da yasandigini, Türk halkinin kendi devletinde de ezildigini, geri kaldigini, sömürüldügünü gördüler. Bu durum, meselenin sadece yabanci baskisi, kendi devlet kurumlar›ndan yoksun olma ile açiklanamayacagini kanitliyordu. Dolayisiyla daha genis bir tahlil ve sentez yapilmasi gerekliydi. Bu sentezi ise, Yusuf Akçura “Üç Tarz-i Siyaset”le, Hüseyinzade Ali Bey ise 1904-1906 yillarinda yayinladigi birçok makaleyle yapt›lar.

  • türkçülük26.04.2003 - 16:54

    BILIMSEL MATERYALIST YAKLASIM VE DEVRIMCI ÇÖZÜM

    Rusya’daki Bolsevik Devrimi’ne yaklasimlari bakimindan Akçura ile Hüseyinzade Ali Bey arasinda bir ortaklik gözlenmektedir. Her ikisi de devrim döneminde ve takip eden yillarda Rusya ile iliskilerini sürdürmüs, Hüseyinzade Ali Bey ise devrim sonrasinda -1926 yilinda- Sovyet Azerbaycan’ina bizzat giderek konferans vermistir. Yine her ikisi, Türkiye Cumhuriyeti ile Sovyet Rusya aras›nda iliskilerin kurulmasi ve sürdürülmesi yönünde çalismalara katilmistir. Çagdaslari olan sagci ve liberal akimlarin temsilcilerinden farkli olarak, Rus Devrimi ve Sovyet rejimi ile ilgili olumsuz davranislardan kaçinmislar. Tersine, Rus Devrimi’ne sempati ile yanastiklarini kanitlayan görüsler ifade etmisler. Elbette bu tür davranislar Rus Devrimi ve SSCB’ne karsi izlenen basit siyasal taktikler degildi. Kendilerinin toplumsal faaliyet tecrübeleri, en önemlisi de olaylara bilimsel materyalist yaklasimlari, ilerici ve devrimci nitelikleri, objektif olarak sosyalist devrime sicak bakmalarini ve desteklemelerini saglamisti. Ayrica Kemalizm’in Rusya Türkleri arasina nüfuz etmesi ve yayilmasi yönünde de katkilari olmustur.