Akrep gibisin kardeşim, korkak bir karanlık içindesin akrep gibi. Serçe gibisin kardeşim, serçenin telaşı içindesin. Midye gibisin kardeşim, midye gibi kapalı, rahat. Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim. Bir değil, beş değil, yüz milyonlarlasın maalesef. Koyun gibisin kardeşim, gocuklu celep kaldırınca sopasını sürüye katılıverirsin hemen ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye. Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani, hani şu derya içre olup deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf. Ve bu dünyada, bu zulüm senin sayende. Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak kabahat senin, — demeye de dilim varmıyor ama — kabahatın çoğu senin, canım kardeşim! 1947
3000 metre! yani 3 kilometre! .. Karadenizde bile 2000 metrenin altına zehirli atıklar vs yüzünden dalınamıyor; bu ambder balığı Karadenizi bile aşıyor.. Vay be! ..
hep merak ederdim büyü diye bir şey var mı? Hani bir öykü var ya Hazreti Musa peygamberliğini firavuna ispatlamak için 'büyücülerin büyüyle havada tuttukları üç ipi yılan şekline girip yemiş' Hadi Hazreti Musa Tanrı'nın peygamberi peygamberlerin mucizeleri vardır; ya ipler nasıl havada durur? Büyü diye bir şey var mı gerçekten? ?
...din vardır ve lazımdır (...) biz dinimize hürmetkar ve saygılı insanlarız..
Mustafa Kemal Atatürk
ilim, Çin'de de olsa gidiniz..
Hazreti Muhammed.. (umarım yanlış hatırlamıyorum)
DÜNYANIN EN TUHAF MAHLUKU
Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.
Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
— demeye de dilim varmıyor ama —
kabahatın çoğu senin, canım kardeşim!
1947
Tanrım beni memleketimden ayrı-gayrı komasın! ..
göçüp geldiğim şehir.. eğer sokakları ve denizi olmasaydı benim için hep gurbet sayılacaktı..
eğer denizi seyretmenin keyfi olmasaydı İstanbul'u bu kadar sevemezdim..
eğer denizi seyretmenin keyfi olmasaydı Istanbul'u bu kadar sevemezdim..
3000 metre! yani 3 kilometre! .. Karadenizde bile 2000 metrenin altına zehirli atıklar vs yüzünden dalınamıyor; bu ambder balığı Karadenizi bile aşıyor.. Vay be! ..
hep merak ederdim büyü diye bir şey var mı? Hani bir öykü var ya Hazreti Musa peygamberliğini firavuna ispatlamak için 'büyücülerin büyüyle havada tuttukları üç ipi yılan şekline girip yemiş' Hadi Hazreti Musa Tanrı'nın peygamberi peygamberlerin mucizeleri vardır; ya ipler nasıl havada durur? Büyü diye bir şey var mı gerçekten? ?
Tanrı'ya duyduğum gerçek aşktan başka bir de bir insana duyduğum aşk var.. Ne hikmettir ki onun da adı kutsal bir ad.. ee Allah büyük..