Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • sokak çocukları29.06.2003 - 09:22

    martılar ki sokak çocuklarıdır denizin...
    Can Yücel

  • deniz29.06.2003 - 09:18

    Deniz durgun göl gibi, gitgide genişliyor
    Sular kayalıklarda nurdan izler işliyor,
    Engine sarkan gökler baştan başa yıldızlı..
    Şimdi göğsümde kalbim çarpıyor hızlı hızlı.

    Göklerden bir yıldızın gölgesi düşmüş suya
    Dalmış suyun koynunda bir gecelik uykuya
    Bazan uzunlaşıyor, bazan da kıvranıyor
    Durgun suyun altında bir mum gibi yanıyor

    Yakın olayım diye bu gökten gelen ize
    Öyle eğilmişim ki kayalardan denize
    Alnımdan düşen saçlar yorulmuş suya değdi
    Baktım geniş ufuklar başımın üstündeydi

    Bilemem nasıl oldu geldi ki öyle bir an
    Yenilmez bir haz duyup denize atılmaktan
    Kurtulmak ne kolaymış faniliğimden dedim
    Doğruldum atılırken bir dakika titredim

    Bir dakika sonsuzluk doldu taştı gönlümden
    Bir dakika bir ömrü kurtarmıştı ölümden.

    Bir Dakika/ Nazım Hikmet (ilk şiirlerinden)

  • deniz29.06.2003 - 09:16

    Denize dönmek istiyorum!
    Mavi aynasında suların:
    boy verip görünmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!

    Gemiler gider aydın ufuklara gemiler gider!
    Gergin beyaz yelkenleri doldurmaz keder.
    Elbet ömrüm gemilerde bir gün olsun nöbete yeter.
    Ve madem ki bir gün ölüm mukadder;
    Ben sularda batan bir ışık gibi
    sularda sönmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!
    Denize dönmek istiyorum!

    Hasret/ Nazım Hikmet

  • aşk29.06.2003 - 09:13

    Aşk yeniden
    Akdeniz'in tuzu gibi
    Aşk yeniden
    Bitti artık bu son derken...

  • metin altıok29.06.2003 - 09:11

    Şiir bilgisinin en önemli özelliği bu bilginin genel bir bilgi olmamasıdır. Çünkü şiir devingen ve değişken, her seferinde tek ve özgün olan çok özel bir varoluş biçimine sahiptir. Bu özellik başka şairlerin şiirleri için olduğu kadar aynı şairin şiirleri için de geçerlidir. Şiirle her karşılaşmamız bir öncekinden farklı, yeni bir karşılaşmadır.'

    Metin Altıok

  • nazım hikmet29.06.2003 - 09:09

    Kısakürek: Ama hâfızlığın kıymetini ifâde için, yine İslâm’dan çalıyor meseleyi, “Hâfız-ı Kapital olmak istiyorum” diyor.... Zavallı “yanık kafa”, bir şiir nefesi olan adam...

    Yav ben diyorum cehalet diye anlaşılamıyorum ah be Necip Fazıl sen de mi Uğur Mumcu'yu dinlemedin: 'bir konu üstünde önce bilgi sahibi olun; sonra fikir sahibi' Nazım Hikmet; komünistti, bu sebepten çok dinle diyanetle ilgilenmezdi ama Müslümanlığın Sosyalizmle benzeyen yanları olduğundan Müslümanlığa saygı duyardı hatta Hz. Muhammed'i ve diğer peygamberleri kitleleri peşlerinden sürükleyen, günün koşullarını iyi bilen; çağ değiştiren 'Devrimciler' olarak görürdü... Bu sebepten İslam terimlerini bilinçli olarak kullanırdı hep...

    'Darağacına kadar savunacağım hakikat: Her düşünceye saygı! ' Cemil Meriç...

    Necip Fazıl Bey'e Cemil Meriç ve Uğur Mumcu'dan bahsetmemişler heralde.. Hoş Uğur Mumcu çok küçük kalır ama...

  • metin altıok29.06.2003 - 09:01

    Durmadan avuçlarım terliyor,
    İnildiyor ardımdan
    Girdiğim çıktığım kapılar.
    Trenim gecikmeli, yüreğim burgun,
    Bir bir uzaklaşıyor sevdiğim insanlar.
    Ne zaman bir dosta gitsem,
    Evde yoklar.

    Dolanıp duruyorum ortalıkta.
    Kedim hımbıl, yaprak döküyor çiçeğim,
    Rakım bir türlü beyazlaşmıyor.
    Anahtarım güç dönüyor kilidinde,
    Nemli aldığım sigaralar.
    Ne zaman bir dosta gitsem,
    Evde yoklar.

    Kimi zaman çocuğum,
    Bir müzik kutusu başucumda
    Ve ayımın gözleri saydam.
    Kimi zaman gardayım
    Yanımda bavulum, yılgın ve ihtiyar.
    Ne zaman bir dosta gitsem,
    Evde yoklar.

    Bekliyorum bir kapının önünde,
    Cebimde yazılmamış bir mektupla.
    Bana karşı ben vardım
    Çaldığım kapıların ardında,
    Ben açtım, ben girdim
    Selamlaştık ilk defa.

    Metin Altıok/ Evde Yoklar

  • ağaç29.06.2003 - 08:49

    Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
    ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
    budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
    Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
    koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
    Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
    Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
    Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
    Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
    Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında

    Ceviz Ağacı / Nazım

  • ağaç29.06.2003 - 08:49

    Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
    ve bir orman gibi kardeşçesine,
    bu hasret bizim...

    Nazım Hikmet

  • canım29.06.2003 - 08:42

    canım işte üstüne yazılmaz..
    Canım: Lavinyam....