Candid Camera'nın korku filmlerinden esinlenerek hazırlanmış versiyonudur.Arkadaş veya akrabasını korkutmak isteyenler için profosyenelce senaryolar hazırlanmaktadır programda.Sunucu Shannen Doherty programı 'scare you later' diyerek bitirir her zaman.
aşağıdaki sözlerin sahibi güzel insan...ölümünün üstünden sanırım 7-8 yıl geçmiş oluyor. 'sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır. kitaplarımız, bize ün sağlamak ya da kalıcı olmaktan önce, toplumu bu yönde etkilemek içindir. hayatı değiştirme amacına yönelmemiş bir sanat, insanın bilinçlenmesine ve birleşmesine yardım edemez. bakıyorum, bazı arkadaşlar, kendini asan kızların öyküsünü yazıyorlar. kızı, istemediği birine vermiş oluyorlar. kurtulamayınca asıyor o da kendini. eski öykülerde böyleydi. ve hep böyle gidiyor. bence bu, sanatta devrimci tavır olamaz. bir ulusun da bu kızlar gibi davrandığını düşünelim, ne olur sonuç? böyle olsak, biz ulusal kurtuluş savaşı'na giremezdik. vietnam halkı saldırgan amerika'ya direnemezdi.'
'denizle ve güneşle dans et,gözlerinde takip et yoksa aşk sana kapılarını kapatacaktır ben lambada yapıyor olacağım bir gün,bir an gelip de bu aşk kral olsun diye'
gayet de samimiyetsizce yazılan kutlama mesajlarına cevap atmaktan hiç hoşlanmam zaten cevap da atmam genelde.Sonrasındaysa 'aa msj atmıştım almadın mı' muhabbeti başlar ki yer bitirir insanı.
ingiliz edebiyatı profesörü, yazar ve çevirmen.
Candid Camera'nın korku filmlerinden esinlenerek hazırlanmış versiyonudur.Arkadaş veya akrabasını korkutmak isteyenler için profosyenelce senaryolar hazırlanmaktadır programda.Sunucu Shannen Doherty programı 'scare you later' diyerek bitirir her zaman.
-tamam tamam biliyorum neredeyse benim kadar güzel ama o sadece benim karbon kopyam olabilir...orjinali benim =)
aşağıdaki sözlerin sahibi güzel insan...ölümünün üstünden sanırım 7-8 yıl geçmiş oluyor.
'sanatta devrimci tavır, hayatı değiştirme tavrıdır. kitaplarımız, bize ün sağlamak ya da kalıcı olmaktan önce, toplumu bu yönde etkilemek içindir. hayatı değiştirme amacına yönelmemiş bir sanat, insanın bilinçlenmesine ve birleşmesine yardım edemez. bakıyorum, bazı arkadaşlar, kendini asan kızların öyküsünü yazıyorlar. kızı, istemediği birine vermiş oluyorlar. kurtulamayınca asıyor o da kendini. eski öykülerde böyleydi. ve hep böyle gidiyor. bence bu, sanatta devrimci tavır olamaz. bir ulusun da bu kızlar gibi davrandığını düşünelim, ne olur sonuç? böyle olsak, biz ulusal kurtuluş savaşı'na giremezdik. vietnam halkı saldırgan amerika'ya direnemezdi.'
arkadaş arasında 'estellalaşmak' şeklinde bir deyimin doğmasına sebebiyet veren Charles Dickens eseri.
nakaratın Türkçesi şöyledir:
'denizle ve güneşle dans et,gözlerinde takip et
yoksa aşk sana kapılarını kapatacaktır
ben lambada yapıyor olacağım
bir gün,bir an gelip de bu aşk kral olsun diye'
1.50lik boyuyla Antonio Banderas'ın yanında pek bi kısa duran oyuncu.
Zone Reality'de 'jane goldman investigates' adında sıradışı olayları konu alan biraz sıradışı bir program sunan yazar.
Bir zamanlar çok büyük bi keyifle izlediğim şeyler arasındaydı.locada oturan ve sürekli eleştiren ihtiyarları ve de kermit'i çok severdim.
gayet de samimiyetsizce yazılan kutlama mesajlarına cevap atmaktan hiç hoşlanmam zaten cevap da atmam genelde.Sonrasındaysa 'aa msj atmıştım almadın mı' muhabbeti başlar ki yer bitirir insanı.