Kültür Sanat Edebiyat Şiir

bu defa başka.....

RUHİ'lerin hepsi mi aşık olunası ya rabbim! ruhunun derinliklerine beraber inelim ruhum.....ayhhhhhhhh ne saçmalıorm ben ya...gözaltlarının morluğuna aşığım, bakışına, dudak bükmene, asabiyetine, dokunmatik oluşuna, serseriliğine, takılmana, kurulmana.....yalnız senin haberin yok o ayrı:((((((((( bi insan nası bukadar çirkin ve sexi olur beee heyyyt be

çiçek yapar esrarını çözerim........

bir martıyım ben....................
yok.....değil.........................
aktristim! ..............................
hatırlıyor musunuz bir gün bir martı vurmuştunuz.bir adam geliyor, yapacak işi olmnadığından kıyıyor ona.küçük bir hikaye konusu.................................

pişkinden alınan simitle gidilen parkı, demlenilen baronu, arkadaşları ayıltmak için sanatta içilen türk kahvesini, 50 yaşına gelince de sabahlanılacak olan sahili, evimin balkonunda sevgililere ağlarken eşlik eden körfez ışıklarını, aşkı,dostluğu,nefreti,yediğim vurgunları,gözü karalığımı,ettiğim duaları,lanetleri,yok etmeleri,yoktan var etmeleri,bişeyden bu kadar nefret edip bu kadar sevmeyi............
görmüş geçirmiş şehir, bizde de bu etkiyi uyandırdığı için şükürler mi sunmalıyız acaba.istanbul asla izmitten çok şey öğretemez insana...........herşeyin gerçeği orda, burdaki hap niyetine!

al baktım. noldu?

severiz kendisini biz sınıfcak hastasıyızdır, bişe annatırken eli kolu durmaz bu adamın, derse gelmeden hap attııı hissi uyandırmıştır bizde çoğu zaman, mimiklerine yetişemezsiniz, ağdalı adamları büüüüyyyüük bi sadelikle oynar, sıradan adamları büüüüyyyüük oynar hayran bırakır sizi. içinize sokasınız gelir. tennesse williams sever ya bide ayriyetten gözüme girmiştir. tabii bide sinemadan da annar bu adam.celal hocayı tek geçiorum ben şahsen.şuan tek amacımız bi şekspir tiradı oynamaktır kendisine yani böööle sıyırmıştır bizi fani dünyadan. saolsun, varolsun.

tasavvufta tanrı

SANA DAİR

Yaşam kadar gerçek yaşamak gibi sahte
Öyle çok şey var ki yaralayan insanı
Bir yürek çarpıntısı onu her gördüğünde
Öyle çok şey var ki bak sana dair

Yanlış aşklar yaşadık yanlış köprülerde
Yanlış gemiler yakıp aldırmadan
İki damla su çaldık zamanın pençesinden
aldırmadan... aldırmadan...

Bir mucize gerek bize,gidecek bir başka düş
Bir düş ki korkmamış zamanın karşısında
Ve bir çağ gerek bize,ve bir çağ bundan özgür
Öyle çok şey var ki bak sana dair

Sonra kuşlar gitti anladın dünya yorgun biz yorgun
Tortusu kalmış eski bir korkunun
Görmedik,duymadık,demedik bunlar kötü
Biz var mıydık,aşk var mıydı?

Bu ne senden ilk kaçışım
Ne de ilk düşüşün yüreğime
Ne bu serden son geçişim
Ne de son küsüşüm kaderime

size ölene dek ölümsüzlüğün yollarını aratacak olan kitaptır