İnsan fıtratı hiç bir zaman mutlak yokluğu kabul etmez..Sen istesen de istemesen de,altbeynin ALLAHın varlığını kabul ediyor (öyle yaratılmışız çünkü) ve kalbin her atışta ALLAHı zikrediyor...Bunun farkında mısın peki? ...Hayır...Böyle SIĞ düşünenlere,'etrafınıza şöyle bi bakın Onu görörsünüz' falan demeyeceğim...Nerde o göz,baksa da görmeyecek belli....Eğer mutlak yok olacağınızı bilseniz,hayatı bir an olsun devam ettiremezdiniz.Bazıları aklıyla kabul etmezse de,fıtrat(yaratılış) ,ebedi bir hayatın varlığını mutlaka hisseder ve onla kendini rahatlatır.Ebedi olma arzusu bu şekilde tatmin eder.Tüm dinlere mensup insanlarad bu inanç vardır.Reenkarnasyondan tutun,eski kavimlerde ölülerin eşyalarıyla birlikte gömülmesine,Mısırların ölülerini mumyalamasından anıt mezarlara kadar,intihar edenlerin bir başka yerde buluşma temennilerine,kaybettikleri yakınlarının kendilerini,gökten biyerlerden kendilerini seyrettikleri düşüncelerine varana kadar,dinimizce batıl sayılan inançlarda bile gördüğün gibi,ebedi olma arzusu vardır.Dolayısıyla fıtrat bile ahireti inkar edemiyor.O halde bize düşen,orayı kazanmaya çalışmaktır.
İnsan,cüzi'i enaniyetini bırakıp,ALLAHa teslim olması en büyük kurtuluştur.Yoksa,küçük gücüyle,ölüme hastalığa,sevdiklerini kaybetmeye,hatta verdiği nefesi gerialmaya muktedir değildir. O halde herşeyi yaratan ve herşeye muktedir olan ALLAHın kudretine,teslim olmazsak rahat edemeyiz.Zaten,ateizmin temeli de budur.Aczini,çaresizliğini hissedip ALLAHa teslim olmaktansa,beni niye böyle yarattın,niye ölümü verdin tarzında,isyandan ibarettir....RUHUNU RAHMANA TESLİM ET Kİ,RAHAT EDESİN.....ACİZİM ACİZ OLANI İSTEMEM,FAKİRİM (GÜÇSÜZÜM ANLAMINDA) FAKİR OLANI İSTEMEM...RUHUMU RAHMANA TESLİM EYLEDİM,GAYRISINI İSTEMEM....
Atesitlik şeytanın garip bir oyunudur.Dinin emirleri ruhuna ve nefsine ağır gelen,ve yerine getiremeyen insanların duyduğu ızdırap ve her ne kadar inkar da etseler,hesaba çekilme korkusu,ateistliğin çıkış noktasıdır.İnsanın yapısı inanmaya ve inanca göre programlanmıştır.Alt beyin asla ALLAHı inkar edemez.Böyle yaratılmışız.İşte bu yüzdendir ki,inanmayan fıtratıyla çelişir.Fıtratla mücadele edilmez.Kainatın ne tarafına baksan herşey ALLAHın varlığının delilidir.Bütün dinlerde,bir inanç sistemi vardır.ALLAHın varlığı bir tabu değidir.Ateistlik tabu yıkmaya yönelik basit bir reddiyetçiliktir.Ve dünyada da hiç bir zaman itibar görmemiş bir akımdır.Bu hrısitiyanlıkta da,yahudilikte de,İslamiyet'te de böyledir.Kainatı bir kitap gibi okuyan,düzenini inceleyen,bu mükemmlliği gören her akıl,bunun bir yaratıcısı olduğunu düşünür.Kainatta ki intizam,buna bir nizam vereni gösterir.Bir kitap nasıl bir katibin\yazarın varlığını gösterirse,mükemmel olarak dizlmiş kainat kitabı da bunun bir yaratıcısı olduğunu gösterir.Düşün ki dünya güneşe, yörüngesini 0.5 cm. şaşırarak yaklaşsa yanacak, 0.5 cm uzaklaşsa donacak,her iki türlü de hayat bitecek.Bunu buraya mutlaka intizamlı bir şeklide yerleştiren birisinin olduğunu mu tartışıyorsunuz? ? ? ....ALLAHı sevmek ve kendini onun kulu hissetmek,ruhun en büyük saadetidir.Yoksa ey atesitler,ölümün acısından,yok olmanın karşısında titremekten kurtulamazsınız.Günahlar kalbinizi karatırsa,günahın verdiği ızdıraptan günahın varlığını,sonra da ALLAHın varlığını inkara yönelirsiniz.Onun için her günahta,ALLAHı inkara giden,bir yol vardır.Ayrıca benim tanıdığım ateistelr de çoğunun kompleksli,antisosyal,uyumsuz kişilikler oldukalrını gördüm.ALLAH vardır ve kendini inkar edenleri (haşa) hiç umursamıyor.
Hem öte yandan,inkarın ispatı zordur.Birşeye yoktur demek için,tüm kainatı gezip,o şeyin,yok olduğunu isbat etmek gerekir.Varlığın isbatı ise kolaydır.Birşeye iki delil göstermek varlığın isabtı için yeterlidir.ALLAHın varlığı da heryerde ve herşey de delildir.
İnsan fıtratı hiç bir zaman mutlak yokluğu kabul etmez..Sen istesen de istemesen de,altbeynin ALLAHın varlığını kabul ediyor (öyle yaratılmışız çünkü) ve kalbin her atışta ALLAHı zikrediyor...Bunun farkında mısın peki? ...Hayır...Böyle SIĞ düşünenlere,'etrafınıza şöyle bi bakın Onu görörsünüz' falan demeyeceğim...Nerde o göz,baksa da görmeyecek belli....Eğer mutlak yok olacağınızı bilseniz,hayatı bir an olsun devam ettiremezdiniz.Bazıları aklıyla kabul etmezse de,fıtrat(yaratılış) ,ebedi bir hayatın varlığını mutlaka hisseder ve onla kendini rahatlatır.Ebedi olma arzusu bu şekilde tatmin eder.Tüm dinlere mensup insanlarad bu inanç vardır.Reenkarnasyondan tutun,eski kavimlerde ölülerin eşyalarıyla birlikte gömülmesine,Mısırların ölülerini mumyalamasından anıt mezarlara kadar,intihar edenlerin bir başka yerde buluşma temennilerine,kaybettikleri yakınlarının kendilerini,gökten biyerlerden kendilerini seyrettikleri düşüncelerine varana kadar,dinimizce batıl sayılan inançlarda bile gördüğün gibi,ebedi olma arzusu vardır.Dolayısıyla fıtrat bile ahireti inkar edemiyor.O halde bize düşen,orayı kazanmaya çalışmaktır.
İnsan,cüzi'i enaniyetini bırakıp,ALLAHa teslim olması en büyük kurtuluştur.Yoksa,küçük gücüyle,ölüme hastalığa,sevdiklerini kaybetmeye,hatta verdiği nefesi gerialmaya muktedir değildir. O halde herşeyi yaratan ve herşeye muktedir olan ALLAHın kudretine,teslim olmazsak rahat edemeyiz.Zaten,ateizmin temeli de budur.Aczini,çaresizliğini hissedip ALLAHa teslim olmaktansa,beni niye böyle yarattın,niye ölümü verdin tarzında,isyandan ibarettir....RUHUNU RAHMANA TESLİM ET Kİ,RAHAT EDESİN.....ACİZİM ACİZ OLANI İSTEMEM,FAKİRİM (GÜÇSÜZÜM ANLAMINDA) FAKİR OLANI İSTEMEM...RUHUMU RAHMANA TESLİM EYLEDİM,GAYRISINI İSTEMEM....
35- Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz.
(ENBİYA SURESİ)
Ravza-i Mutahhara.......Mescid-i Aksa......Mescid-i Nebevi..............
İnna lillah ve inna ileyhi raciun....(O'ndan geldik ve dahi yine dönüşümüz O'nadır)
Kudüs,Mekke,Medine.........
Rahman,Rahim,Besmele.....
'İnsanlık herşeyini Hz.Muhammed'e (Sav) borçludur...'
GOTHE
Atesitlik şeytanın garip bir oyunudur.Dinin emirleri ruhuna ve nefsine ağır gelen,ve yerine getiremeyen insanların duyduğu ızdırap ve her ne kadar inkar da etseler,hesaba çekilme korkusu,ateistliğin çıkış noktasıdır.İnsanın yapısı inanmaya ve inanca göre programlanmıştır.Alt beyin asla ALLAHı inkar edemez.Böyle yaratılmışız.İşte bu yüzdendir ki,inanmayan fıtratıyla çelişir.Fıtratla mücadele edilmez.Kainatın ne tarafına baksan herşey ALLAHın varlığının delilidir.Bütün dinlerde,bir inanç sistemi vardır.ALLAHın varlığı bir tabu değidir.Ateistlik tabu yıkmaya yönelik basit bir reddiyetçiliktir.Ve dünyada da hiç bir zaman itibar görmemiş bir akımdır.Bu hrısitiyanlıkta da,yahudilikte de,İslamiyet'te de böyledir.Kainatı bir kitap gibi okuyan,düzenini inceleyen,bu mükemmlliği gören her akıl,bunun bir yaratıcısı olduğunu düşünür.Kainatta ki intizam,buna bir nizam vereni gösterir.Bir kitap nasıl bir katibin\yazarın varlığını gösterirse,mükemmel olarak dizlmiş kainat kitabı da bunun bir yaratıcısı olduğunu gösterir.Düşün ki dünya güneşe, yörüngesini 0.5 cm. şaşırarak yaklaşsa yanacak, 0.5 cm uzaklaşsa donacak,her iki türlü de hayat bitecek.Bunu buraya mutlaka intizamlı bir şeklide yerleştiren birisinin olduğunu mu tartışıyorsunuz? ? ? ....ALLAHı sevmek ve kendini onun kulu hissetmek,ruhun en büyük saadetidir.Yoksa ey atesitler,ölümün acısından,yok olmanın karşısında titremekten kurtulamazsınız.Günahlar kalbinizi karatırsa,günahın verdiği ızdıraptan günahın varlığını,sonra da ALLAHın varlığını inkara yönelirsiniz.Onun için her günahta,ALLAHı inkara giden,bir yol vardır.Ayrıca benim tanıdığım ateistelr de çoğunun kompleksli,antisosyal,uyumsuz kişilikler oldukalrını gördüm.ALLAH vardır ve kendini inkar edenleri (haşa) hiç umursamıyor.
Hem öte yandan,inkarın ispatı zordur.Birşeye yoktur demek için,tüm kainatı gezip,o şeyin,yok olduğunu isbat etmek gerekir.Varlığın isbatı ise kolaydır.Birşeye iki delil göstermek varlığın isabtı için yeterlidir.ALLAHın varlığı da heryerde ve herşey de delildir.
Dönüşünüz yalnızca Allah'adır. O'nun da herşeye gücü yeter.
(HUD SURESİ 4. AYET)
Ağzımı Dikseler
Tel tel ve iplik iplik dikseler de ağzımı;
Tek ses duysalar; Allah... Yoklayanlar nabzımı.
Necip Fazıl Kısakürek