biraz olsun hafızasını yoklayan insanın anlayacağı, hemen hatırlayacağı sözler. kaderimde bu da mı vardı? batsın bu dünya die devam etse yeridir...az buçuk orijinal olsalardı ya...tek rakipleri azer bülbül...
millet müslüm gürses'i, azer bülbül'ü, hakan taşıyan'ı beğenmez ama dört kişi toplanıp bir rock yapıyoruz diye arabeskin en acılısını, en kıro sözlerle yapıca birden beğeniveriyor. ne de olsa rock değil mi? ? ? haa bu arada, onlar da kendilerini savunmadılar değil. lafım onlara deil, türkiyenin ilk arabesk grubu olarak başarılılar...
benim anlamadığım bir şey var: türkü dolu yürekler sıfatının anlamı nedir? bir de türkü diyene yüreğine sağlık derler. ne demek bu? ? ? ? ? saçmalık. türkü iyidir hoştur da fazla ilahi bir anlam yükleniyor, dua gibi görülüyor. bence sakıncalı bir mevzu! ! !
telefon defterini temize çekerken hep güzel şeyler umut eder insan. bundan sonra telefonla konuşurken defterime yıldız çizmeyeceğim, imza atmayacağım, konuştuğum kişinin adını yazmayacağım, yazdığım numaranın sahibini de hangi sayfaya aitse o sayfaya yazacağım, yeni defterin yanına karalamak için bir de not defteri koyacağım... ama nedense insan ömrünü tek bir defterle geçiremiyor. benim defterlerimin katili bu huyumdur :))))
uğur ışılak bir şeyi protesto ediyor ama neyi? bir müzik yapıyor ama ne müziği? kasılarak türkü söylersen ülkücü mü olursun kardeşimm? ülkücü dediğin mustafa yıldızdoğan gibi olur.
ben güzele güzel demem, güzel; bakımlı, sağlıklı, düşünceli, ahlaklı, namuslu, oturmasını kalkmasını bilen, yeri gelince susan, ama sözü dinlenen, akıllı, sadık, cömert, cesur, huzur verici, dikkat çekici, kibar, düzenli, temiz, yetkili, tepkili, sevecen, babacan, dini bütün...olmayınca.(bu daha uzar)
yerli malı haftasında, bizim zamanımızda, yani çooooook eskilerde, sınıfta kuruyemiş yerdik. annelerimiz de çay demlerdi. hem ders işlerdik, hem de altın günü muhabbetlerine dahil olurduk birden. ama çok eskidendi :) o zaman da yabancı malı daha kıymetliydi, şimdi de. yani böyle zoraki kutlamalarla sadece çocuk eğlendirilir. başka bir manası yok.
biraz olsun hafızasını yoklayan insanın anlayacağı, hemen hatırlayacağı sözler. kaderimde bu da mı vardı? batsın bu dünya die devam etse yeridir...az buçuk orijinal olsalardı ya...tek rakipleri azer bülbül...
zekeriya saçlarını boyattıktan sonra beyaz sıfatını kaybetti: kendisi zekeriyya koyu kestanedir artık...
millet müslüm gürses'i, azer bülbül'ü, hakan taşıyan'ı beğenmez ama dört kişi toplanıp bir rock yapıyoruz diye arabeskin en acılısını, en kıro sözlerle yapıca birden beğeniveriyor. ne de olsa rock değil mi? ? ? haa bu arada, onlar da kendilerini savunmadılar değil. lafım onlara deil, türkiyenin ilk arabesk grubu olarak başarılılar...
benim anlamadığım bir şey var: türkü dolu yürekler sıfatının anlamı nedir? bir de türkü diyene yüreğine sağlık derler. ne demek bu? ? ? ? ? saçmalık. türkü iyidir hoştur da fazla ilahi bir anlam yükleniyor, dua gibi görülüyor. bence sakıncalı bir mevzu! ! !
karar veremiyorum. zaten karar verilir mi alınır mı o da ayrı bir mevzu. bu konuda kararsız kaldığıma göre kararı almadım, verdim...
telefon defterini temize çekerken hep güzel şeyler umut eder insan. bundan sonra telefonla konuşurken defterime yıldız çizmeyeceğim, imza atmayacağım, konuştuğum kişinin adını yazmayacağım, yazdığım numaranın sahibini de hangi sayfaya aitse o sayfaya yazacağım, yeni defterin yanına karalamak için bir de not defteri koyacağım... ama nedense insan ömrünü tek bir defterle geçiremiyor. benim defterlerimin katili bu huyumdur :))))
ben, kendim, şahsen...
uğur ışılak bir şeyi protesto ediyor ama neyi? bir müzik yapıyor ama ne müziği? kasılarak türkü söylersen ülkücü mü olursun kardeşimm? ülkücü dediğin mustafa yıldızdoğan gibi olur.
ben güzele güzel demem, güzel; bakımlı, sağlıklı, düşünceli, ahlaklı, namuslu, oturmasını kalkmasını bilen, yeri gelince susan, ama sözü dinlenen, akıllı, sadık, cömert, cesur, huzur verici, dikkat çekici, kibar, düzenli, temiz, yetkili, tepkili, sevecen, babacan, dini bütün...olmayınca.(bu daha uzar)
yerli malı haftasında, bizim zamanımızda, yani çooooook eskilerde, sınıfta kuruyemiş yerdik. annelerimiz de çay demlerdi. hem ders işlerdik, hem de altın günü muhabbetlerine dahil olurduk birden. ama çok eskidendi :) o zaman da yabancı malı daha kıymetliydi, şimdi de. yani böyle zoraki kutlamalarla sadece çocuk eğlendirilir. başka bir manası yok.