Aysel Özakın Ingham; Güzellik Acısı Çeviren: Füsun Özlen Alkım Yayınevi; İstanbul, 2005, 174 sayfa, Türkçe, Karton Kapak. ISBN No: 9759920204 Bir İngiliz ressamla Türk Fransız piyanistin tutkulu, coşkulu, öfkeli, birbirini tamamlayan ve yok eden aşk öyküsü. Frank ve Süreya. Sanatçı ruhunun karmaşıklığı ve iki zıt kutbun aşktaki birlikteliği. Biri toplumun dışında kalmayı, yeni bir yüzyılı görmemeyi yeğliyor, diğeri hayattaki kırgınlıklarını notalara döküyor. Hayranlıkla nefret, tutkuyla korku, gerçekle düş hep iç içe. Frank Süreya’nın portrelerini yaptıkça, portreler Süreya’nın rakipleri haline geliyor bir müddet sonra. Yaratı, esinin önüne geçiyor. Güzellik Acısı, portrelerde ifadesini buluyor...
Yıllardır yurt dışında yaşayan Aysel Özakın İngham kitaplarını artık İngilizce yazıyor. Alkım Yayınları, yazarı yıllar sonra Güzellik Acısı’yla Türkiye’deki okurlarıyla buluşturuyor.
'GURBET YAVRUM'DAN 'MAVİ MASKE'YE; 'SESSİZ BİR DAYANIŞMA'DAN 'KANAL BOYU'NA AYSEL ÖZAKIN/ DEĞİNİLER/ Ali ŞAHİN
GURBET YAVRUM'DAN MAVİ MASKEYE; SESSİZ BİR DAYANIŞMA'DAN KANAL BOYU'NA AYSEL ÖZAKIN
Değinmeler... / Ali ŞAHİN
(O şimdi nerde, ne yapıyor acaba... Şunu biliyoruz ki 12 eylüllerin yurdundan olmasa da yerinden ettiklerinden yalnızca biri... Öykü-roman yazıyor mu? 13 yıla 4 roman, 2 öykü kitabı sığdıran yazar; ununu eleyip eleğini asmış olamaz diye düşünüyorum. Bu roman furyasında yurdunda yapıtları da bulunmuyor, bulunan tek romanının 2004 Martındaki baskısı da tükenmedi sanırım.)
YAŞAMI:
Urfa'da doğdu (1942) . Öykü ve roman yazarı. İlk ve ortaöğrenimini İzmir'de, yükseköğrenimini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünde tamamladı(1963) . Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra Gazi Eğitim Enstitüsü'ne asistan olarak girdi. 'Gerçeküstücü Akımda Aşk ve Mizah' konulu bir tez hazırladı. Bir süre Fransa'da çalışmalarını ve öğrenimini sürdürdü. Daha sonra İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü'nde Öğretim görevlisi olarak çalıştı. Öğretmenlikten iki kez ayrılmak zorunda bırakıldı.Bu dönemlerde yazın çalışmalarını artırdı. Açığa alınarak Çanakkale'ye atanınca istifa etti (1976-1977) . Bir süre yazarlığı ve çeviriyi uğraş edindi. İstanbul Devlet Konservatuarına Fransızca öğretmeni olarak atandı(1979) . Çağrılı olarak gittiği(1980) Almanya'dan dönmeyince görevine son verildi.Yaşamını Almanya’ da sürdürerek geçimini ve kaleminin özgür ürünlerini aradı.
Yeni Adımlar dergisinin düzenlediği Sabahattin Ali Öykü Yarışmasında(1974) 'Küçük Şehrin Soğuk Geceleri'(KŞSG) adlı öyküsü 'En Başarılı Öykü' seçilince ilgiyi çekti. (Yarışmaya 'KŞSG' ve 'Kazaya Uğrayan Mutluluk' adlı iki öyküsüyle katılmıştı. Bu öyküleri Sessiz Bir Dayanışma'ya koydu sonradan) . Daha sonra Militan, Yarına Doğru dergilerinde ve Politika gazetesi Sanat Sayfasında (1976) yazdı. Kısa nitelemelerle somut çağrışımlar yaratarak gerçeklik duygusu veren yalın çağdaş tekniklere uygun ve özenli bir anlatımla kişilerini canlandıran öykü ve romanlarıyla ustalığını gösterdi. İnsanı toplumsal konumu ve bir ilişkiler bütünü içinde yansıttı, belli bir bakış açısıyla toplumun gelişim sürecinde bireyin durumunu, yöneliş ve arayışlarını anlatmayı amaçladı. 1978'de yayınladığı Alnımda Mavi Kuşlar ile 1979 Madaralı Roman Ödülü'nü kazandı. (ilgili yazılar için bk. Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı 1980)
İlk öyküleri küçük kent insanlarının özellikle yoksul çevrelerde baskı altında yaşayan genç kız ve kadınların yaşamına tanıklık ediyordu (SBD, 1976): İlk romanıyla (GY) yumuşak bir kabul gören AÖ, Sait Faik Hikaye Armağanı'na aday olabilmek için kitabını 1976'nın son aylarına yetiştirmişti. -Yönetmeliğe göre ocak sonuna kadar vardır başvurma hakkı.- E Yayınları arasında çıkan SBD, yer yer çok ayrıntılı gözlemlerin, görülüp gösterilmesi gereken inceliklerin değerini getirirken, yazarın kurtulamadığı yanlış önyargılarla, zamanın modası olan toplumcu tavırların kesinliğini de taşıyordu birlikte. Örneğin 'Kazaya Uğrayan Mutluluk' hikayesinde, bir köylü çocuğunu çiğneyen otomobil çifti, konforlu bir otobüsün yolcularınca kurtarıldığı için dışarıdakilerle içerdekileri kesin bir çıkar çatışması içinde gösterirken bütün abartıların yanlışlığına düşüyordu. Mehmet H. DOĞAN'ın uyarıcı ve doğru eleştirisi Milliyet Sanat Dergisi'nin 04.02.1977-217. sayısında çıktı. 'Bu gibi ön yanlışlar bir yazara pek çok şeyler kaybettirebilir. Özgür olmalı yazar, kalıplaşmış düşüncelerin tutsağı değil.'(Zikreden: Rauf MUTLUAY, Varlık Yıllığı 1978, s. 42- 43): zamanla büyük kentlerdeki toplumsal sorunları, sanatçıların, siyasal eyleme katılanların çevrelerini (AMK,1978): Kadın özgürlüğünü (GKVÖ, 1981): Almanya'da yabancı çevrelerdeki Türk işçilerin sorunlarını (KB, 1982 //...Bekir YILDIZ'ın 'Mahşerin İnsanları' kitabında yurt dışına çalışmaya giden insanlarımızı kuşatan kimi gerçekler ve yabancı bir dünyanın bizim insanlarımız üzerindeki yansımaları... Aysel ÖZAKIN'ın 'Kanal Boyu' adlı kitabında gözlem- röportaj niteliği ağır basacak biçimde işleniyor. Mehmet YILDIZ 'Konsolos Kapısına Bırakılan Ölü', Fethi SAVAŞÇI, 'Fırın Patlayınca) kitaplarıyla Almanya'daki; Gürhan UÇKAN 'Gabriyel' kitabıyla İsveç'teki işçilerimizin yaşamını konu edinmekteler. (Konur ERTOP, 1982'de Roman ve Öykü, NVEY 1983, s. 207-208): Özyaşamöyküsünden edebiyat dünyamıza göçmen işçilere ilişkin gözlemlerinden yararlanarak, kadının cinsel özgürlüğünü (Mavi Maske,1988) konu edindi, Urfa-Mardin-İstanbul-Kanada ekseninde bir ailenin savruluşunu dile getiren (Gurbet Yavrum, Aysel Özakın, E Yayınları (1975) - 'iyi bir hikaye imzasıydı Aysel Özakın; şimdi küçük bir romanın sahibi: Gurbet Yavrum, E Yayınları. Temmuz 1975, 170 s. Bir çırpıda denir ya, öyle işte, başlamamızla bitirmemiz bir oluyor kitapçığı, dizgi harfleri irice de ondan mı? Hayır. Anlatım tutumundan, gereksizi ayıklamayı bilen, belli bir sorunu gözden kaçırmamayı isteyen yönteminden ötürü. Yurt dışındaki bir emekçiyle (Kanada) buradan ona giden kızının karşılaşmalarıyla babanın kişilik ve yaşam oluşumu. Kanada yok romanda doğallıkla; ama babaya duyulan içten saygıyla onun iyi niyetli ama yanılgılar dolu yaşamı var. İyi bir başlangıç. Yazar Cumhuriyet'in 11 ekim 1975 tarihli Sanat sayfasında eseriyle neleri belirlemek istediğini açıkladı: Yurt kalkınmasında duygusal iyi niyetlerle sonuç alınabileceğini sanan bir kuşağın doğru bir eleştirisi. Yalın ve etkili bir roman. (RM, Varlık Yıllığı 1976, 1975'te Roman ve Hikayemiz, s. 43)
SON ÇIKAN YAPITI
Aysel Özakın Ingham; Güzellik Acısı
Çeviren: Füsun Özlen
Alkım Yayınevi;
İstanbul, 2005, 174 sayfa, Türkçe, Karton Kapak.
ISBN No: 9759920204
Bir İngiliz ressamla Türk Fransız piyanistin tutkulu, coşkulu, öfkeli, birbirini tamamlayan ve yok eden aşk öyküsü. Frank ve Süreya. Sanatçı ruhunun karmaşıklığı ve iki zıt kutbun aşktaki birlikteliği. Biri toplumun dışında kalmayı, yeni bir yüzyılı görmemeyi yeğliyor, diğeri hayattaki kırgınlıklarını notalara döküyor. Hayranlıkla nefret, tutkuyla korku, gerçekle düş hep iç içe. Frank Süreya’nın portrelerini yaptıkça, portreler Süreya’nın rakipleri haline geliyor bir müddet sonra. Yaratı, esinin önüne geçiyor. Güzellik Acısı, portrelerde ifadesini buluyor...
Yıllardır yurt dışında yaşayan Aysel Özakın İngham kitaplarını artık İngilizce yazıyor. Alkım Yayınları, yazarı yıllar sonra Güzellik Acısı’yla Türkiye’deki okurlarıyla buluşturuyor.
'GURBET YAVRUM'DAN 'MAVİ MASKE'YE; 'SESSİZ BİR DAYANIŞMA'DAN 'KANAL BOYU'NA AYSEL ÖZAKIN/ DEĞİNİLER/ Ali ŞAHİN
GURBET YAVRUM'DAN MAVİ MASKEYE; SESSİZ BİR DAYANIŞMA'DAN KANAL BOYU'NA AYSEL ÖZAKIN
Değinmeler... / Ali ŞAHİN
(O şimdi nerde, ne yapıyor acaba... Şunu biliyoruz ki 12 eylüllerin yurdundan olmasa da yerinden ettiklerinden yalnızca biri... Öykü-roman yazıyor mu? 13 yıla 4 roman, 2 öykü kitabı sığdıran yazar; ununu eleyip eleğini asmış olamaz diye düşünüyorum. Bu roman furyasında yurdunda yapıtları da bulunmuyor, bulunan tek romanının 2004 Martındaki baskısı da tükenmedi sanırım.)
YAŞAMI:
Urfa'da doğdu (1942) . Öykü ve roman yazarı. İlk ve ortaöğrenimini İzmir'de, yükseköğrenimini Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Fransızca bölümünde tamamladı(1963) . Çeşitli liselerde öğretmenlik yaptıktan sonra Gazi Eğitim Enstitüsü'ne asistan olarak girdi. 'Gerçeküstücü Akımda Aşk ve Mizah' konulu bir tez hazırladı. Bir süre Fransa'da çalışmalarını ve öğrenimini sürdürdü. Daha sonra İstanbul Atatürk Eğitim Enstitüsü'nde Öğretim görevlisi olarak çalıştı. Öğretmenlikten iki kez ayrılmak zorunda bırakıldı.Bu dönemlerde yazın çalışmalarını artırdı. Açığa alınarak Çanakkale'ye atanınca istifa etti (1976-1977) . Bir süre yazarlığı ve çeviriyi uğraş edindi. İstanbul Devlet Konservatuarına Fransızca öğretmeni olarak atandı(1979) . Çağrılı olarak gittiği(1980) Almanya'dan dönmeyince görevine son verildi.Yaşamını Almanya’ da sürdürerek geçimini ve kaleminin özgür ürünlerini aradı.
Yeni Adımlar dergisinin düzenlediği Sabahattin Ali Öykü Yarışmasında(1974) 'Küçük Şehrin Soğuk Geceleri'(KŞSG) adlı öyküsü 'En Başarılı Öykü' seçilince ilgiyi çekti. (Yarışmaya 'KŞSG' ve 'Kazaya Uğrayan Mutluluk' adlı iki öyküsüyle katılmıştı. Bu öyküleri Sessiz Bir Dayanışma'ya koydu sonradan) . Daha sonra Militan, Yarına Doğru dergilerinde ve Politika gazetesi Sanat Sayfasında (1976) yazdı. Kısa nitelemelerle somut çağrışımlar yaratarak gerçeklik duygusu veren yalın çağdaş tekniklere uygun ve özenli bir anlatımla kişilerini canlandıran öykü ve romanlarıyla ustalığını gösterdi. İnsanı toplumsal konumu ve bir ilişkiler bütünü içinde yansıttı, belli bir bakış açısıyla toplumun gelişim sürecinde bireyin durumunu, yöneliş ve arayışlarını anlatmayı amaçladı. 1978'de yayınladığı Alnımda Mavi Kuşlar ile 1979 Madaralı Roman Ödülü'nü kazandı. (ilgili yazılar için bk. Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı 1980)
İlk öyküleri küçük kent insanlarının özellikle yoksul çevrelerde baskı altında yaşayan genç kız ve kadınların yaşamına tanıklık ediyordu (SBD, 1976): İlk romanıyla (GY) yumuşak bir kabul gören AÖ, Sait Faik Hikaye Armağanı'na aday olabilmek için kitabını 1976'nın son aylarına yetiştirmişti. -Yönetmeliğe göre ocak sonuna kadar vardır başvurma hakkı.- E Yayınları arasında çıkan SBD, yer yer çok ayrıntılı gözlemlerin, görülüp gösterilmesi gereken inceliklerin değerini getirirken, yazarın kurtulamadığı yanlış önyargılarla, zamanın modası olan toplumcu tavırların kesinliğini de taşıyordu birlikte. Örneğin 'Kazaya Uğrayan Mutluluk' hikayesinde, bir köylü çocuğunu çiğneyen otomobil çifti, konforlu bir otobüsün yolcularınca kurtarıldığı için dışarıdakilerle içerdekileri kesin bir çıkar çatışması içinde gösterirken bütün abartıların yanlışlığına düşüyordu. Mehmet H. DOĞAN'ın uyarıcı ve doğru eleştirisi Milliyet Sanat Dergisi'nin 04.02.1977-217. sayısında çıktı. 'Bu gibi ön yanlışlar bir yazara pek çok şeyler kaybettirebilir. Özgür olmalı yazar, kalıplaşmış düşüncelerin tutsağı değil.'(Zikreden: Rauf MUTLUAY, Varlık Yıllığı 1978, s. 42- 43): zamanla büyük kentlerdeki toplumsal sorunları, sanatçıların, siyasal eyleme katılanların çevrelerini (AMK,1978): Kadın özgürlüğünü (GKVÖ, 1981): Almanya'da yabancı çevrelerdeki Türk işçilerin sorunlarını (KB, 1982 //...Bekir YILDIZ'ın 'Mahşerin İnsanları' kitabında yurt dışına çalışmaya giden insanlarımızı kuşatan kimi gerçekler ve yabancı bir dünyanın bizim insanlarımız üzerindeki yansımaları... Aysel ÖZAKIN'ın 'Kanal Boyu' adlı kitabında gözlem- röportaj niteliği ağır basacak biçimde işleniyor. Mehmet YILDIZ 'Konsolos Kapısına Bırakılan Ölü', Fethi SAVAŞÇI, 'Fırın Patlayınca) kitaplarıyla Almanya'daki; Gürhan UÇKAN 'Gabriyel' kitabıyla İsveç'teki işçilerimizin yaşamını konu edinmekteler. (Konur ERTOP, 1982'de Roman ve Öykü, NVEY 1983, s. 207-208): Özyaşamöyküsünden edebiyat dünyamıza göçmen işçilere ilişkin gözlemlerinden yararlanarak, kadının cinsel özgürlüğünü (Mavi Maske,1988) konu edindi, Urfa-Mardin-İstanbul-Kanada ekseninde bir ailenin savruluşunu dile getiren (Gurbet Yavrum, Aysel Özakın, E Yayınları (1975) - 'iyi bir hikaye imzasıydı Aysel Özakın; şimdi küçük bir romanın sahibi: Gurbet Yavrum, E Yayınları. Temmuz 1975, 170 s. Bir çırpıda denir ya, öyle işte, başlamamızla bitirmemiz bir oluyor kitapçığı, dizgi harfleri irice de ondan mı? Hayır. Anlatım tutumundan, gereksizi ayıklamayı bilen, belli bir sorunu gözden kaçırmamayı isteyen yönteminden ötürü. Yurt dışındaki bir emekçiyle (Kanada) buradan ona giden kızının karşılaşmalarıyla babanın kişilik ve yaşam oluşumu. Kanada yok romanda doğallıkla; ama babaya duyulan içten saygıyla onun iyi niyetli ama yanılgılar dolu yaşamı var. İyi bir başlangıç. Yazar Cumhuriyet'in 11 ekim 1975 tarihli Sanat sayfasında eseriyle neleri belirlemek istediğini açıkladı: Yurt kalkınmasında duygusal iyi niyetlerle sonuç alınabileceğini sanan bir kuşağın doğru bir eleştirisi. Yalın ve etkili bir roman. (RM, Varlık Yıllığı 1976, 1975'te Roman ve Hikayemiz, s. 43)