Sevgi kâlbimizde bir tohum gibi; ezelde atılmış.Bizler de o tohumun bahçıvanı gibiyiz,onu yetiştirip büyütmek görevimiz,ama tohumu sulayıp yeşertmek yerine,ayrık otlarını büyütüyoruz gönül bahçesinde...Talan olmuş bahçenin sahibine ne hesap vereceğiz?
Henüz hiçbir şey yaratmadan önce sadece O vardı,şimdi de sadece O var. Ezel de O, ebed de O, evvel de O, ahir de O, zahir de O, batın da O. O (c.c.) en sevgili ve kâlplerin sahibi ve tek hakimi. Hissederim anlatamam, ağlarım ağlatamam,dili yok kâlbimin,ne desem seni anlatamam...Rabbim...
' Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var? ' Ne ehemmiyetimiz var duamız olmasa, dua etmek için yaratıldık, yaradanı sevmek, O'nu anmak ve O'nun merhametini ummak için yaratıldık. Duanın kâbul olmayacağından değil, dua edememekten korkarız, çünkü dua etme ilham edildikten sonra, 'kâbul' zaten hemen onun yanındadır. Allah'ım bizi sana itaatle aziz kıl,sana isyanla zelil kılma,amin...
'Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince, Günler şu heyulayı da er, geç silecektir. Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma, Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir? '
'Her afile, mümkün, iki hicranlı can ağlar, Akif, sana âlemde bugün bir vatan ağlar! '
Abdurrahman Şeref Bey'in İstiklâl Marşımızın sevgili şairi Mehmet Akif Ersoy'un yukardaki hüzünlü sözlerine vefatı üzerine cevabıdır.
Necip Fazıl'ın şiirleri dua gibidir,hâlimize tutulan ayna gibidir;
BAŞIBOŞ
Vatanımda sular akar, başıboş; Herkes birbirini kakar başıboş. Bozkırlardan topal bir tren geçer: Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş. Yanmaz da yürekler, güneşe atsan; Bir kibrit bir orman yakar, başıboş. Tarih, kutuplara kaçmış bir fener. Buz denizlerinde çakar başıboş. Yirmidokuz harflik sözde aydınlar. Yafta yazar, isim takar, başıboş. Allah'ım, sen acı bu saf millete! Akşam yatar, sabah kalkar başıboş...
Necip Fazıl şairliğinin yanında,aynı zamanda hazır cevap, zeki, nüktedan bir insandı. Bir gün havaalanında eski günlerden bir tanıdığıyla karşılaşmış.İrşad olmasını hazmedemeyip, bundan dolayı ona kin duyan bu tanıdık, Necip Fazıl'a sakallarını kastederek ' Görmeyeli ayıya dönmüşsün.' demiş.Bunun üzerine Necip Fazıl ' Öyle mi? Dur biraz da uçağa döneyim.' demiş ve uçağa doğru dönmüş.
Ne için doğduk?
Ne için yaşıyoruz?
Ne için öleceğiz?
...Bil ki, sevgi makamı çok şerefli bir makamdır. Gene bil ki, sevgi varoluşun esasıdır.
İbn Arabi
Sevgi kâlbimizde bir tohum gibi; ezelde atılmış.Bizler de o tohumun bahçıvanı gibiyiz,onu yetiştirip büyütmek görevimiz,ama tohumu sulayıp yeşertmek yerine,ayrık otlarını büyütüyoruz gönül bahçesinde...Talan olmuş bahçenin sahibine ne hesap vereceğiz?
Henüz hiçbir şey yaratmadan önce sadece O vardı,şimdi de sadece O var.
Ezel de O, ebed de O, evvel de O, ahir de O, zahir de O, batın da O.
O (c.c.) en sevgili ve kâlplerin sahibi ve tek hakimi.
Hissederim anlatamam, ağlarım ağlatamam,dili yok kâlbimin,ne desem seni anlatamam...Rabbim...
Ağladıkça anlıyoruz...
Rabbim, dua senin yurduna giden kanatlı binektir.
' Duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var? '
Ne ehemmiyetimiz var duamız olmasa, dua etmek için yaratıldık, yaradanı sevmek, O'nu anmak ve O'nun merhametini ummak için yaratıldık. Duanın kâbul olmayacağından değil, dua edememekten korkarız, çünkü dua etme ilham edildikten sonra, 'kâbul' zaten hemen onun yanındadır.
Allah'ım bizi sana itaatle aziz kıl,sana isyanla zelil kılma,amin...
'Toprakta gezen gölgeme toprak çekilince,
Günler şu heyulayı da er, geç silecektir.
Rahmetle anılmak, ebediyet budur amma,
Sessiz yaşadım, kim beni, nerden bilecektir? '
'Her afile, mümkün, iki hicranlı can ağlar,
Akif, sana âlemde bugün bir vatan ağlar! '
Abdurrahman Şeref Bey'in İstiklâl Marşımızın sevgili şairi Mehmet Akif Ersoy'un yukardaki hüzünlü sözlerine vefatı üzerine cevabıdır.
Necip Fazıl'ın şiirleri dua gibidir,hâlimize tutulan ayna gibidir;
BAŞIBOŞ
Vatanımda sular akar, başıboş;
Herkes birbirini kakar başıboş.
Bozkırlardan topal bir tren geçer:
Çocuk, merkep, öküz bakar, başıboş.
Yanmaz da yürekler, güneşe atsan;
Bir kibrit bir orman yakar, başıboş.
Tarih, kutuplara kaçmış bir fener.
Buz denizlerinde çakar başıboş.
Yirmidokuz harflik sözde aydınlar.
Yafta yazar, isim takar, başıboş.
Allah'ım, sen acı bu saf millete!
Akşam yatar, sabah kalkar başıboş...
Necip Fazıl şairliğinin yanında,aynı zamanda hazır cevap, zeki, nüktedan bir insandı.
Bir gün havaalanında eski günlerden bir tanıdığıyla karşılaşmış.İrşad olmasını hazmedemeyip, bundan dolayı ona kin duyan bu tanıdık, Necip Fazıl'a sakallarını kastederek ' Görmeyeli ayıya dönmüşsün.' demiş.Bunun üzerine Necip Fazıl ' Öyle mi? Dur biraz da uçağa döneyim.' demiş ve uçağa doğru dönmüş.