Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • marksist felsefe27.11.2005 - 21:53

    ATATÜRK'TEN MATERYALİSTLERE CEVAPLAR


    'Türk milleti dindar olmalıdır yani, bütün sadeliğiyle dindar olmalıdır demek istiyorum. Bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum... Din şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmiyor.'


    'Bizim dinimiz en tabi ve makul dindir ve ancak bundan dolayıdır ki son din olmuştur. Bir dine tabii olmasi için akla, fenne, ilme ve mantığa uygun olması lazımdır. Bizim dinimiz bunlara tamamen uygundur.'


    'Ey Arkadaşlar!
    Tanrı birdir, büyüktür- Adalet-i ilahiye, O’nun tecellilerine bakarak diyebiliriz ki, insanlar iki sınıfta, iki devrede mütalaa olunabilir, ilk devir insanlığın çocukluk ve gençlik devridir. Ikinci devir, insanligin kemal (olgunluk) devridir.'


    'Ey millet!
    Allah birdir, sani, büyüktür. Allah’iın selameti, atifeti ve hayrı üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Cenab-ı Hak tarafından insanlara dini hakikatleri tebliğe memur ve resul olmuştur. Koyduğu esas kanunlar cümlemizce malumdur ki Kur’ani azimüssandaki husustur. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir, temel dindir. Çünkü dinimiz akla mantığa hakikate tamamen uyuyor. Eğer akli mantığa, hakikate uymamış olsaydı bununla diğer ilahi ve tabi kanunlar arasında aykırılıklar olmalı gerekirdi. Çünkü bütün kanunları yapan Cenab-ı Haktır.'


    'Din vardır ve lazımdır. Temeli çok sağlam bir dinimiz var malzemesi iyi. Fakat bina uzun asırlardır ihmale uğramış. Harçlar döküldükçe yeni harç yapıp binayi takviye etmek lüzumu hissedilmemiş. Aksine olarak birçok yabancı unsur (tefsirler, hurafeler gibi) binayı fazla hırpalamış. Bugün bu binaya dokunulamaz, tamir de edilemez. Ancak zamanla çatlaklar derinleşerek ve sağlam temeller üzerinde yeni bir bina kurmak lüzumu hasıl olacaktır.'

  • marksist felsefe27.11.2005 - 21:51

    BUGÜNKÜ İKTİSAT KİTAPLARININ hemen hepsi şu tarifle başlar:

    “İktisat, insanın sınırsız ihtiyaçlarını, sınırlı yani kıt kaynaklarla karşılamayı konu alan bir ilim dalıdır.”

    Herhangi bir iktisat kitabında yüzlerce sayfa anlatılan konular, teoriler, hattâ iktisadî sistemler hep bu tarif üzerine bina edilir. Ekonomi binası bu tariften yola çıkılarak kurulur.

    Bu bakımdan, bu tarifi ele alarak unsurlarına ayırmak ve doğruluğunu sorgulamak, zamanımızda hüküm süren materyalist ekonomik anlayışı biraz olsun analiz etmeyi sağlayabilir.

    Tekrar sözkonusu tarife dönersek, burada, “Sınırsız ihtiyaçlarını karşılamak isteyen insan” vardır. Zaten tarifteki başlıca unsurdan biridir insan. Diğerleri ise, ihtiyaçlar ve kıt kaynaklar, yani varlıklar âlemi. Materyalist ekonomi, insanı “ihtiyaçlarını karşılayarak haz arayan bir varlık” olarak kabul eder. Diğer bir ifadeyle insanın gayesi, ihtiyaçlarını gidererek mutlu olmaktır.
    Kısaca budalalıktır....

  • marksizm27.11.2005 - 21:49

    Ey kara cahil arkadaş Allah izin vermese senin nefes almana imkan yok. Eğer sabırlı olmasaydı yaratan dünya olmuştu çoktan yerle bir.
    İnsanların aç olmasının sebebi imansızların ALLAHÜ TEALAYA diklenerek sırt çevirmeleridir. Kimiside imtihan.
    Unutmamak lazımki herkes sınavı geçemez bazıları kalır.
    İnşallah sizlerde geçenlerden olursunuz. Ya biraz düşünün ALLAHU TEALA gökten bize bağıracak değil, bana iman edin diye.Zaten islamın ve imtihanın güzelliğide burada. Allahu Tealaya gelin o bir ve tektir. EN BÜYÜKTÜR.

  • marksizm27.11.2005 - 21:45

    Maddeci, evrimci(yerlerde sürünen bir felsefe günümüzde) , Allah'a(c.c.) diklenen(geçmiştekilerin hali ortada) , ne desek boş iman o kadar değerli ki herkese nasip olmuyor, olsaydı cennette yer kalmazdı zaten :-)
    işin esprisi bir yana kardeşim, İMAMI AZAM EBU HANEFİ(r.a) ile bir ateist ilim adamının tartışmasını bilenler varsa bilmeyenlere anlatsın.
    DÜŞÜNÜN BİRAZ YA DÜŞÜNÜN, DESCARTES BOŞUNA DEMEMİŞ, 'düşünüyorum o halde varım.

  • nazım hikmet27.11.2005 - 21:38

    Şiirlerini bilemem ama düşünce yapısının ölümüne yakın değiştiğini biliyorum, Romanyada ölümüne yakın zamanlarda yanındaki bir arkadaşına 'beni camiye götür' diyerek camiye gittiğini. Ve oradaki müslüman topluluktan çok etkilendiğini söylediğini biliyorum.
    Toprağı bol olsun ne diyeyim.

  • leon troçki27.11.2005 - 21:31

    Al birini vur ötekine, hepsi aynı sapıklıkta, Evrim teorisini hayata geçirmek isteyen koministlerden, Stalin Lenin güya daha farklı o daha farklı. İşte hepsi aynı halt.
    bebek katilleri hepsi

  • abdülkadir geylani27.11.2005 - 21:29

    Hazreti Muhammed (sav) 'in torunu, EVLİYALARIN SULTANI, onu tanımak sevmek ne büyük nimettir.
    Saçının teline başlar feda ya Resulullah(sav) ,
    Saçının teline başlar feda ya Sultanül Evliya,

  • kadiri26.11.2005 - 22:13

    Seyyid ve Şerif Sultan Abdülkadir-i Geylani (kaddesallahu sırrahul aziz ve hakim) rehberliğindeki islam yolu.Hak tarikatıdır.

  • karl marks26.11.2005 - 22:09

    Kendilerine hidayet geldiği zaman insanları inanmaktan ve Rablerinden bağışlanma dilemelerinden alıkoyan şey, ancak evvelkilerin sünnetinin kendilerine de gelmesi veya azabın onları karşılarcasına gelmesini beklemeleridir.

  • joseph stalin26.11.2005 - 22:06

    Bebek katili stalin ve lenin