ali cengiz oyunlarında yani dolandırıcılık sahtecilik dallarında dunyada eşi benzeri olmayan.....ve aynı zamanda savaş anında geri vites yapmayan insan topluluğudur turkler.......yinede gurur duyuyorum geçen biri cep telefonumu çaldı ama olsun napalım sağlık olsun :)
sinirlendiğim zaman bir şeyler kırmayı çok severim yenisini almak şartı ile tabi..... sinir anında elime aldığım maddeyi kırmadan önce maddi durmumun yerinde olup olmadığına bakarım ama saniyenın onda biri kadar bir sure içerisinde düşünüp onayladığım bi olaydı bu.............. eğer çok pahalı bir şey ise onu bırakırım ve daha ucuz bişi alırım elime ve onu kırararım.....yani ses duymam şart :)
kadınların bazıları bedenlerini göstermeye bayılırlar..açık,dar ve şeffaf giyinirler kendilerine bakıldığında ise neden bakıyorsunuz diye sinirlenirler amaçları aslında baktırnaktır... ama bunu asla kabullenmezler sonrada özgürlükten rahatlıktan medenıyetten bahsederler çık işin içinden çıkabilirsen.....
bilim adamlarının bile yuzyıllardır araştırıp fakat hala tam olarak ne istediklerini bulamadıkları canlılardır.....
Yapılan bir savaşta ünlü kral Arthur maalesef esir düşer. Karşı tarafın kralı bu büyük şahsı affedebileceğini ancak bir şartı olduğunu söyler. Kendisine bir soru soracaktır. Eğer Arthur soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak aksi takdirde ölecektir. Soruya cevap verebilmesi için 1 sene süresi vardır. Soru aynen söyledir: Kadınlar ne isterler?
Bu soru tabi ki dünyanın en zor sorusu. Ancak kralın fazla bir tercih şansı yoktur. Ülkesine geri döner. Türlü alimlere, bilirkişilere danışır ama soruya tam bir doğru yanıt bulamaz. Bu sorunun cevabını sadece yaşlı bir cadı bilmektedir. Artık en son gün gelmiştir ve Arthur mecburen cadıya gider. Cadı soruya cevap verecektir ancak bir şartı vardır. Cadı cevap karşılığında Arthur'un yakın arkadaşı ve en iyi ve yakışıklı şovalyesi ile evlenmek istemektedir. Arthur yıkılır ve bunu kabul edemeyeceğini söyler ve cadının yanından ayrılır. Şovalye olanları duyar ve krala koşup hiçbir seyin Arthur'un hayatından daha önemli olamayacağını söyler. Ve cadıdan cevabı alırlar. 'Her zaman kendi özgür iradeleriyle karar almak isterler.'
Evet kesinlikle doğru olan bu cevap sayesine kralın hayatı kurtulur, ancak şovalyenin hayatı sönmüştür. Cadı dünyanın en çirkin görünüşlü mahlukatıdır. Yemek yerken kusar, tükürür ve her olumsuz davranışı gösterir. Şovalye ile evlenme gününde bile iğrenç davranışlar göstermiştir. Nihayet şovalye için en kötü an yani gerdek gecesi gelir. Ancaaaakk odaya girdiğinde karşısında cadı yerine dünyanın en güzel kadınını görür. Acayip şaşırır ve sorar. 'Sen kimsin? '. Kadın cevap verir. 'Ben evlendiğin cadıyım. Ancak gündüzleri son derece çirkin ve geceleri son derece güzel olurum. Ya da gündüzleri son derece güzel veya geceleri son derece çirkin olurum. Nasıl gözükeceğime sen karar vereceksin'.
Şovalye çok kısa bir süre düşünür. Geceleri mükemmel bir sevgili mi yoksa gündüzleri eşiyle beraber kazanacağı saygınlık mı? Ve şöyle cevap verir. 'Nasıl olmak istediğine sen karar ver lütfen. Ben senin her haline karşı saygılıyım.' Cadı bu karar karşışında çok sevinir. 'Sen bana seçme özgürlügünü verdin ve beni kısıtlamadın şovalyem. Bu yüzden ömür boyu yanında güzel ve saygılı biri olarak gözükeceğim'.
Pekiiiii burdan çıkarttığımız sonuç ne?
Ben size söyleyelim isterseniz: Kadınlar ister son derece güzel ister son derece çirkin olsun her zaman cadıdırlar.
kelimelerle anlatılamayan Allah'ın yaratmış olduğu ve ona bir çok özellikler verdiği bir canlıdır...... insanı öteki canlılardanda ayıran en önemli özellikler akıl,irade,sevinç,hüzün,gülmek,ağlamak gibi özelliklerdir.... şükürler olsunki insan olarak yaratılmışız.
evet anneler ölmez çok doğru önceleri serseri madde bağımlısı asi kimseyi sevmeyen her şeyden nefret eden biriydim annem hep bu huylarımdan vaz geçmemi isterdi ama ben annem hayatta iken bu huylarımı malesef terk edemedim.... ama bazı şeyleri annem'i haybettikten sonra anladım ve onu içimde ölümsüzleştirmek için şu anda annemin hoşlanmadığı şeylerin hiç birini yapmıyorum meğer anne sevgisi nasıl bir şeymiş...! elimden gelse her gun mezarlıkta yanı başında olmayı içimden geçiyorum bazen..... demek istediğim anneniz hayatta iken kıymetini bilin insan kaybettikten sonra anlıyo bazı şeyleri ama gün o gün olmadan onları sevin istek ve arzularını yerine getirin.... anneler ölmez......
Dunyadaki her şey bir nimettir yediğimiz ve içtiğimiz gıdalar,evimizdeki elektrik,doğal gaz,kullandığımız ew aletleri,iş makinaları,giyinmiş olduğumuz elbiseler,şu anda oturduğumuz sandalye,şu anda baktığımız bilgisayar,içindeki yazıları okuyabilmemizi sağlayan gözlerimiz ve en önemlisi aklımız,canlı maddeler yiyecek ve içecekler Allah tarafından bize verilen nimetlerdir... yine cansız maddelerde allah tarafından bize verilen nimetlerdir fakat bu cansız nımetleri eşya haline getirmemiz için bize vermiş olduğu en buyuk nimetlerden biride aklımızdır.....
ali cengiz oyunlarında yani dolandırıcılık sahtecilik dallarında dunyada eşi benzeri olmayan.....ve aynı zamanda savaş anında geri vites yapmayan insan topluluğudur turkler.......yinede gurur duyuyorum geçen biri cep telefonumu çaldı ama olsun napalım sağlık olsun :)
bunalıma giripte boğaz köprüsunden atlayan insanların içine düştükleri su birikintisi........
sinirlendiğim zaman bir şeyler kırmayı çok severim yenisini almak şartı ile tabi..... sinir anında elime aldığım maddeyi kırmadan önce maddi durmumun yerinde olup olmadığına bakarım ama saniyenın onda biri kadar bir sure içerisinde düşünüp onayladığım bi olaydı bu.............. eğer çok pahalı bir şey ise onu bırakırım ve daha ucuz bişi alırım elime ve onu kırararım.....yani ses duymam şart :)
kadınların bazıları bedenlerini göstermeye bayılırlar..açık,dar ve şeffaf giyinirler kendilerine bakıldığında ise neden bakıyorsunuz diye sinirlenirler amaçları aslında baktırnaktır... ama bunu asla kabullenmezler sonrada özgürlükten rahatlıktan medenıyetten bahsederler çık işin içinden çıkabilirsen.....
bilim adamlarının bile yuzyıllardır araştırıp fakat hala tam olarak ne istediklerini bulamadıkları canlılardır.....
Yapılan bir savaşta ünlü kral Arthur maalesef esir düşer. Karşı tarafın kralı bu büyük şahsı affedebileceğini ancak bir şartı olduğunu söyler. Kendisine bir soru soracaktır. Eğer Arthur soruya doğru cevap verebilirse hayatı kurtulacak aksi takdirde ölecektir. Soruya cevap verebilmesi için 1 sene süresi vardır. Soru aynen söyledir: Kadınlar ne isterler?
Bu soru tabi ki dünyanın en zor sorusu. Ancak kralın fazla bir tercih şansı yoktur. Ülkesine geri döner. Türlü alimlere, bilirkişilere danışır ama soruya tam bir doğru yanıt bulamaz. Bu sorunun cevabını sadece yaşlı bir cadı bilmektedir. Artık en son gün gelmiştir ve Arthur mecburen cadıya gider. Cadı soruya cevap verecektir ancak bir şartı vardır. Cadı cevap karşılığında Arthur'un yakın arkadaşı ve en iyi ve yakışıklı şovalyesi ile evlenmek istemektedir. Arthur yıkılır ve bunu kabul edemeyeceğini söyler ve cadının yanından ayrılır. Şovalye olanları duyar ve krala koşup hiçbir seyin Arthur'un hayatından daha önemli olamayacağını söyler. Ve cadıdan cevabı alırlar. 'Her zaman kendi özgür iradeleriyle karar almak isterler.'
Evet kesinlikle doğru olan bu cevap sayesine kralın hayatı kurtulur, ancak şovalyenin hayatı sönmüştür. Cadı dünyanın en çirkin görünüşlü mahlukatıdır. Yemek yerken kusar, tükürür ve her olumsuz davranışı gösterir. Şovalye ile evlenme gününde bile iğrenç davranışlar göstermiştir. Nihayet şovalye için en kötü an yani gerdek gecesi gelir. Ancaaaakk odaya girdiğinde karşısında cadı yerine dünyanın en güzel kadınını görür. Acayip şaşırır ve sorar. 'Sen kimsin? '. Kadın cevap verir. 'Ben evlendiğin cadıyım. Ancak gündüzleri son derece çirkin ve geceleri son derece güzel olurum. Ya da gündüzleri son derece güzel veya geceleri son derece çirkin olurum. Nasıl gözükeceğime sen karar vereceksin'.
Şovalye çok kısa bir süre düşünür. Geceleri mükemmel bir sevgili mi yoksa gündüzleri eşiyle beraber kazanacağı saygınlık mı? Ve şöyle cevap verir. 'Nasıl olmak istediğine sen karar ver lütfen. Ben senin her haline karşı saygılıyım.' Cadı bu karar karşışında çok sevinir. 'Sen bana seçme özgürlügünü verdin ve beni kısıtlamadın şovalyem. Bu yüzden ömür boyu yanında güzel ve saygılı biri olarak gözükeceğim'.
Pekiiiii burdan çıkarttığımız sonuç ne?
Ben size söyleyelim isterseniz: Kadınlar ister son derece güzel ister son derece çirkin olsun her zaman cadıdırlar.
kelimelerle anlatılamayan Allah'ın yaratmış olduğu ve ona bir çok özellikler verdiği bir canlıdır...... insanı öteki canlılardanda ayıran en önemli özellikler akıl,irade,sevinç,hüzün,gülmek,ağlamak gibi özelliklerdir.... şükürler olsunki insan olarak yaratılmışız.
sevginin temeli........
başarıya giden yolun adımları........
bir işi bitirmek için yapılan soyut yada somut şeyler......
evet anneler ölmez çok doğru önceleri serseri madde bağımlısı asi kimseyi sevmeyen her şeyden nefret eden biriydim annem hep bu huylarımdan vaz geçmemi isterdi ama ben annem hayatta iken bu huylarımı malesef terk edemedim.... ama bazı şeyleri annem'i haybettikten sonra anladım ve onu içimde ölümsüzleştirmek için şu anda annemin hoşlanmadığı şeylerin hiç birini yapmıyorum meğer anne sevgisi nasıl bir şeymiş...! elimden gelse her gun mezarlıkta yanı başında olmayı içimden geçiyorum bazen..... demek istediğim anneniz hayatta iken kıymetini bilin insan kaybettikten sonra anlıyo bazı şeyleri ama gün o gün olmadan onları sevin istek ve arzularını yerine getirin....
anneler ölmez......
Dunyadaki her şey bir nimettir yediğimiz ve içtiğimiz gıdalar,evimizdeki elektrik,doğal gaz,kullandığımız ew aletleri,iş makinaları,giyinmiş olduğumuz elbiseler,şu anda oturduğumuz sandalye,şu anda baktığımız bilgisayar,içindeki yazıları okuyabilmemizi sağlayan gözlerimiz ve en önemlisi aklımız,canlı maddeler yiyecek ve içecekler Allah tarafından bize verilen nimetlerdir... yine cansız maddelerde allah tarafından bize verilen nimetlerdir fakat bu cansız nımetleri eşya haline getirmemiz için bize vermiş olduğu en buyuk nimetlerden biride aklımızdır.....
Allah'a şükürler olsun...
Ben sende tutuklu kaldım........