Kültür Sanat Edebiyat Şiir

...................................
Bir menekşe kokusunda
Seni aramak varya
Bu hep böyle böyle gider mi?
Kendine ii bak beni düşünme
Su akar yatağını bulur......

Her zaman asi,daima siyah beyaz...

Son iki sezonun şampiyonu beşiktaş,1940-41 sezonuna gençleştirilmiş ve yenilenmiş kadrosuyla girer.Haftalar ilerledikçe puan farkını açan beşiktaş,liğde liderliğini sürdürmektedir.Bitime beş hafta kala rakip süleymaniyedir..19 Ocak 1941 pazar günü Semih Duransoy'un hakemliğini yaptığı Şeref Stadı'nda ki maça beşiktaş şu kadro ile çıkar; faruk,yavuz,ibrahim,rıfat,halil,hüseyin,şakir,hakkı,şükrü,şeref,eşref.O sezon bütün maçlarda olduğu gibi takımımız yine muhteşem bir oyun ortaya koyar.Maçın ikinci yarısının ortalarıdır.Beşiktaş takımı farklı önde olmasına rağmen rakip kaleye bitmek tükenmek bilmeyen hücumlar gerçekleştirmektedir.İşte o sıralarda beşiktaşın akın yönü olan Şeref Stadının Atatürk panosu bulunan tarafındaki tribününden bir ses yükselir'Haydi Karakartallar.Hücum edin Karakartallar'...Şeref Stadını dolduran binlerce taraftar ve maçı takip eden gazeteciler çınlayan sesle donup kalmıştır..Son derece isabetli bir benzetmedir.O anda yapılan o sezon rakiplerini ezip geçen beşiktaşlı futbolcuları ve oynadıkları oyunu'kara kartal'gibi hücum etmekten başka bir şekilde tarif etmek mümkün değildir.Tribünlerden gelen sesin sahibi Mehmet Galin isimli bir balıkçıdır..Voleci Şeref lakabıyla Maruf Şeref Görkey'in voleyle attığı üç muhteşem gol ve kaptan hakkı'nın,şakir'in ve şükrünün birer golüyle sahadan 6-0 galip ayrılırlar.Bu maçın ardından,Beşiktaş'ın sembolü 'KARA KARTAL'olmuştur...

Işığa götüren yollar üzerinde zihni iyi şekilde eğitilmiş olan kişi,dostlukların esaretinden vazgeçer ve esaretten kurtuluşunda mutluluk bulan kişi,tutkuların karanlığından kurtulmuş kişi bir ışık hüzmesi içinde,saf olarak parlar ve ölümlü olan bu hayatta bile ölümsüz'NİRVANA'ya sahip olur....
Bi de nirvana grubu var tabi ki :))) seksenli yılların sonunda kurulmuştur..doksanlı yıllarda ise herkes tarafından bilinen bi grup haline gelmiştir..Kurt Donald Cobaın nirvana grubunun kurucularından aynı zamanda grubun vokali ve gitaristi..grubun en popüler olduğu zamanda cobaın fiziksel ve ruhsal sağlığını kaybeder..kendi iç alemine döner.1994 yılında çıkmış oldukları avrupa turnesi cobaının sağlık sorunları yüzünden yarıda kesildi.Los Angeleste bir rehabilitasyon merkezine yatırılan cobaın bir gün sonra ordan kaçtı.bu olayın haftasına 8 Nisan 1994 yılında cobaın evinde ölü bulundu.intihar ettiği var sayılıyor..duyduğuma göre cobaının dramı film olcakmış.....

sıkmayın canınızı şu anın tadını çıkarmaya çalışın.bakın ne güzel hayattasınız :)))

insancıl..insanlık bir bütündür.birimiz hepimiz için; hepimiz birimiz için..birimiz öne geçince aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz... :)))

ya nedir şu şirinlerin gargamelden çektiği :))) şirin baba yetişşş! ! ! ben şirine :))))

süper bi film yaaa..johnny deepın etkisiyle olsa gerek filmi belki yirmi defa izlemişimdir..her karesini ezberledim beee :)))

hiç sevmedim o adamı...hele filmi o film mi bee..sanat die neler yapıyorlar yaaa

allahım ne kötü bişey o öle kaç gün bişey yiyemez içemez oluyo insan...farenjitim çok hassas benim sigara dumanı,deterjan bunlar hep etken. oooo daha bir sürü şey...allah kimseye vermesin.....daha yeni atlattım sayılır:((((