Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım Senin için görülen bir düş de ben olsaydım Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım... Nurullah GENÇ
1961 yılında Trabzon'da doğdu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Trabzon'da tamamlayarak 1983 yılında İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesin'den mezun oldu.
1984'den bugüne kadar İcmal Dergisi, Öğüt Dergisi, Mesaj Dergisi ve Yeni Mesaj Gazetesi'nde Sanat ve Sosyo-Kültürel yazılar yazdı. Halen bu çalışmaları devam etmektedir. 1987'de 'Birinci Uluslararası Hamit Ayaç Hat Yarışması'na katıldı ve üstün başarı ödülü kazandı . 1989-91 senelerinde Şehitlik Tepesi Camii'nin iç mimari ve dekorasyonunu yaptı. Bu camii yazı zenginliği ve güzelliğiyle son yüzyılın eşsiz bir anıtıdır. Kitaplaşmış Eserleri: 1- Esma'ül Hüsna 2- Yakarış 3- Aşkın Resmi 4- Makalat (Hat ve Kültür) (Hat–Şiir) (Hat Albümü) (Kültür)
Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat; Zift dolu gözlerde karanlık kat kat... Yalnız seccademin yününde şefkat; Beni kimsecikler okşamaz madem; Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
'hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen
merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen '
İnsan üç beş damla kan..
üç harf tek hece
Yağmur, seni bekleyen bir taş da ben olsaydım
Çölde seni özleyen bir kuş da ben olsaydım
Dokunduğun küçük bir nakiş da ben olsaydım
Sana sırılsıklam bir bakiş da ben olsaydım
Uğrunda koparılan bir baş da ben olsaydım
Bahira'dan süzülen bir yaş da ben olsaydım
Okşadığın bir parça kumaş da ben olsaydım
Senin için görülen bir düş de ben olsaydım
Yeryüzünde seni bir görmüş de ben olsaydım
Senin visalinle bir gülmüş de ben olsaydım
Sana hicret eden bir Kureyş de ben olsaydım
Damar damar seninle, hep seninle dolsaydım
Batılı yıkmak için kuşandığın kılıcın
Kabzasında bir dirhem gümüş de ben olsaydım...
Nurullah GENÇ
Kundak,gelinlik,kefen..
Dağ gölü duydumdu ama GÖL DAĞI ı-ııhh
Kırdığım bardak,tabak v.s. cam eşyanın son hali.
1961 yılında Trabzon'da doğdu. İlk, Orta ve Lise eğitimini Trabzon'da tamamlayarak 1983 yılında İstanbul Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesin'den mezun oldu.
1984'den bugüne kadar İcmal Dergisi, Öğüt Dergisi, Mesaj Dergisi ve Yeni Mesaj Gazetesi'nde Sanat ve Sosyo-Kültürel yazılar yazdı. Halen bu çalışmaları devam etmektedir.
1987'de 'Birinci Uluslararası Hamit Ayaç Hat Yarışması'na katıldı ve üstün başarı ödülü kazandı .
1989-91 senelerinde Şehitlik Tepesi Camii'nin iç mimari ve dekorasyonunu yaptı. Bu camii yazı zenginliği ve güzelliğiyle son yüzyılın eşsiz bir anıtıdır.
Kitaplaşmış Eserleri:
1- Esma'ül Hüsna
2- Yakarış
3- Aşkın Resmi
4- Makalat
(Hat ve Kültür)
(Hat–Şiir)
(Hat Albümü)
(Kültür)
Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yününde şefkat;
Beni kimsecikler okşamaz madem;
Öp beni alnımdan, sen öp seccadem!
Bu da Geçer Ya HU..