Bazen; Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan Güneş kucağındadır, bilemezsin Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın Uçar gider, koşsan da tutamazsın...
*'Yarım kalmış hikayeler vardır; bunlar yüzeye en yakın olanlardır ve öyle oldukları için bugün hala sürerler; ancak o hikaye yada bölüm bittiğinde bir sonrakine başlayabiliriz.'
*Bazı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir. Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek. İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için. Kapıyı kapat, plağı değiştir,evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişi olmayı bırak ve şu anda kimsen o ol.
**Gerçekten olduğumuz kişi olabilmek için düşündüğümüz kişi olmayı unutmamız gerekmektedir**
Aşk başlamadan güzel, Kalplerde heyecan Bakışlarda korku olduğu zaman güzel... Birbirimize sezdirmemek için çırpınış, Başkaları görmesin diye çabalayış, Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman... Aşk başlamadan güzel....
Bak, yüreğime bak Ateşimi gör içimi hisset Hadi hazırım, Yeter ki onursuz olmasın aşk Gel sokağıma gel Penceremi aç, yatağıma gel Hadi hazırım, Yeter ki onursuz olmasın aşk Ölürüm yoluna, Ölürüm de yine boyun eğmem Yakarım dünyayı uğruna, Ama sana eğilmem Öyle sınırsız öyle derin Öyle çok severim ki korkarsın Kuruyup çöle dönsem de, Pare pare olsam da yenilmem
Hislen, tasalan, seslen, uslan, ama paslanma! (Mevlana)
Bazen;
Yıldızları süpürürsün, farkında olmadan
Güneş kucağındadır, bilemezsin
Bir çocuk gözlerine bakar, arkan dönüktür
Ciğerinde kuruludur orkestra, duymazsın
Koca bir sevdadır yaşamakta olduğun, anlamazsın
Uçar gider, koşsan da tutamazsın...
*'Yarım kalmış hikayeler vardır; bunlar yüzeye en yakın olanlardır ve öyle oldukları için bugün hala sürerler; ancak o hikaye yada bölüm bittiğinde bir sonrakine başlayabiliriz.'
*Bazı şeylerin gitmesine izin vermek işte bu nedenle çok önemlidir. Onları serbest bırakmak. Gevşek olanı kesmek. İnsanların hiç kimsenin işaretli kağıtlarla oynamadığını anlaması gerekiyor; bazen kazanırız ve bazen de kaybederiz. Hiçbir şeyi geri almayı bekleme, yaptıkların için takdir edilmeyi bekleme, ne kadar zeki olduğunun keşfedilmesini bekleme ya da aşkının anlaşılmasını. Daireyi tamamla. Gururlu, yetersiz ya da kibirli olduğun için değil, sadece artık onun senin yaşamında yeri olmadığı için.
Kapıyı kapat, plağı değiştir,evi temizle, tozdan kurtul. Geçmişte olduğun kişi olmayı bırak ve şu anda kimsen o ol.
**Gerçekten olduğumuz kişi olabilmek için düşündüğümüz kişi olmayı unutmamız gerekmektedir**
PAULO COELHO
Aşk başlamadan güzel,
Kalplerde heyecan
Bakışlarda korku olduğu zaman güzel...
Birbirimize sezdirmemek için çırpınış,
Başkaları görmesin diye çabalayış,
Gözlerim gözlerinin mavisine değdiği zaman...
Aşk başlamadan güzel....
Mavide hüzün,
Gride renk var.
Siyahta elem,
Beyazda renk var.
Sarıda sevda,
Kırmızıda aşk var.
Morda tutku,
Turuncuda aşk var.
Pembede gurur,
Yeşilde huzur var.
Bir bulut uçardı
Başı boş bedava
Yandı kül oldu.
Hüzün geldi baş köşeye kuruldu
Yoruldu yüreğim yoruldu.
Beyin, Yürek ve Dil...
Beyin ve yürek eşlik etmiyorsa dil ne derse desin.....
Bak, yüreğime bak
Ateşimi gör içimi hisset
Hadi hazırım,
Yeter ki onursuz olmasın aşk
Gel sokağıma gel
Penceremi aç, yatağıma gel
Hadi hazırım,
Yeter ki onursuz olmasın aşk
Ölürüm yoluna,
Ölürüm de yine boyun eğmem
Yakarım dünyayı uğruna,
Ama sana eğilmem
Öyle sınırsız öyle derin
Öyle çok severim ki korkarsın
Kuruyup çöle dönsem de,
Pare pare olsam da yenilmem
Ay ışığındadır sevgiliye duyulan hasret
Ve sevgiline hasret kaldığın kadar ona yakınsın
yalnızlık duygusu..