ECESU: Su prensesi demek... Ama benim için anlamı cennet...Çünkü benim Ecesu isminde bir yeğenim var...Ona baktıkça cennet bundan daha güzel olamaz diyorum...Benim herşeyim O...
Ölümle karşılaştım. Sordum, 'Nereye gidiyorsun? ' Ölüm yanıtladı, 'Benares'e gidiyorum.' 'Oraya neden gidiyorsun? ' diye sordum. 'Bin kişiyi öldürmek için.' Ertesi hafta yine karşılaştım Ölüm'le. Ölüm'e sordum, 'Benares'e bin kişi öldürmek için gitmedin mi? Anladığım kadarıyla yüz bin ölü var.' Ölüm gülümsedi ve 'Ben bin kişi öldürdüm.' dedi, ' Gerisini korku öldürdü.'
SUDE: Kimisi cennet kapısının anahtarı diyor, kimisi de atılmış kovulmuş diyor...Ama benim için SUDE; çok güzel, tatlı bir bebek..BENİM YEĞENİM...Dünyalar tatlısı o.....
Okuyacaklarınız, musevilerin, Tanrı ile insanın konuşmasını anlatan kitapları Talmud'dan alınmıştır ve şöyle biter: '...bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü Tanrı gözyaşlarını sayar! Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı,öyle olsaydı ezilirdi; üstün olmasın diye başından da yaratılmadı. ama göğsünden yaratıldı, eşit olsun diye; kolun biraz altından korunsun diye... kalp hizasından SEVİLSİN diye...
Bir Polonya filminde Nazi dönemi anlatılıyordu. Nazi komutanı güzel bir evi komutanlık merkezi yapmıştı. Evin güzel sahibesi üst kata çıkmıştı ve az görünüyordu. Komutan bu kadına aşık olduğunu anladı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti: - Madam, aşkımız beni zayıf düşürüyor. - Hayır komutan, sevginiz sizi insan yapıyor. İnsan ruhu da doğanın bir parçasıdır ve doğa gibi boşluk kabul etmez. İçinde sevgiyi barındıramayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır. Nefret etmeden birine kötülük yapamazsınız. Nefret etmeden birini öldüremezsiniz. Nefreti içinde barındırmak isteyen insan önce kendisinden nefret etmek zorundadır. İçinde nefreti yaşatan insan yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun ağır bedelini ödeyecektir. Sevgisizlik ağır bir yüktür ve insan bundan kurtulmak için çok kötü şeyler yapar. Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür. Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır. Bağımlılık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır. Sevgi, değer vermesini bilmektir. Sevgi, yaşama hakkını kabul etmektir. Sevgi, varolmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi, birlikte olmaktan kıvanç duymaktır. Sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır. Sevgi, bütün yapay ayrımların hayattan çıkarılmasıdır. Sevgi, bilinçtir. Sevgi, insan olmaktır.
ECESU: Su prensesi demek... Ama benim için anlamı cennet...Çünkü benim Ecesu isminde bir yeğenim var...Ona baktıkça cennet bundan daha güzel olamaz diyorum...Benim herşeyim O...
Kendi bahçesinde dal olamayanın biri,
Girmiş bahçeme ağaçlık taslıyor.
ÖZDEMİR ASAF
Kendine iyi bak derler....ve giderler....
CENNET VE CEHENNEM
]
]Adam ve hayattaki tek arkadasi olan köpegi bir kazada birlikte
]ölmüslerdi...
]Gökyüzüne ciktiktan sonra bembeyaz bulutlarin arasinda dolasm aya
basladilar
].. Adam çok susamisti... Biraz su bulabilmek ümidiyle yürümeye devam
ederken
] birden kendilerini muhtesem bir manzaranin karsisinda buldular..
]Rengarenk ciceklerle süslü bir bahce, altindan yapilmis bir bahce
kapisi ve onlari karsilayan beyazlar icinde bir kadin...
]Adam köpegiyle birlikte kadina yaklasti ve sordu:
]'Affedersiniz... Burasi neresi? '
]Kadin ona gülümsedi: 'Burasi Cennet, efendim'.
]Adam bunun üzerine sevincle 'Harika...! ! ! ' dedi.
]'Peki bana biraz su verebilir misiniz? Gercekten cok susadim'....
Kadin cevap verdi: 'Tabi efendim, iceri girin... iceride dilediginiz kadar
su bulabilirsiniz.....'
]Böylece adam köpegine döndü, 'Hadi oglum iceri giriyoruz' diyerek
kapiya yürüdü... ama kadin onu birden durdurdu:
]'Üzgünüm efendim, köpeginiz sizinle gelemez... hayvanlari iceri
]almiyoruz...
]
]Bunun üzerine adam bir an durdu, düsündü ve geri dönüp köpegiyle
birlikte geldikleri yolun tam tersi yönünde yürümeye koyuldular....
]
]Bir süre geçtikten sonra kendilerini bu kez tozlu camurlu bir yolda
buldular
]ve yolun sonunda karsilarina ciftlik girisini andiran bir kapiyla
yirtik pirtik elbiseli bir dede çikti...
]
]Adam sordu: 'Affedersiniz.... bana biraz su verebilir misiniz? ? '
]Dede 'iceri gel' dedi... 'kapidan girdikten sonra sag tarafta bir
cesme var.
].'
]Adam sordu: 'Peki arkadasim da benimle gelip oradan icebilir mi? ' Dede
' Tabii...' dedi. 'Cesmenin yaninda köpeginin de su icebilecegi bir kase
bulacaksin...' Bunun üzerine adam kapidan girdi... biraz yürüdükten sonra
sag tarafta cesmeyi buldu... Adam cesmeden köpek de oraciktaki kaseden
]doya doya icerek susuzluklarini giderdiler....
]
]Derken adam geri giderek giriste bekleyen dedeye sordu:
]'Su icin cok tesekkür ederim... Peki burasi neresi..? '
]Dede 'Burasi Cennet' dedi. Bunu duyan adam sasirdi:
]'Ama nasil olur...? az önce burasi gibi kirik dökük olmayan
]muhtesem bir yere gittik ve orasinin da Cennet oldugunu söylediler...'
]
]Dede 'Su rengarenk ciceklerle süslü altin kapili yer mi? ' dedi... '
ama orasi Cehennem..'
]Adam iyice sasirmisti: 'Peki ama orasi sizin adinizi kullanarak
insanlari kandiriyor diye hic kizmiyor musunuz..? ? '
]
]Dede gülümsedi: 'Kizmiyoruz...cünkü onlar kendi cikari icin en iyi
arkadasini yari yolda birakanlari Cennet'ten uzak tutuyorlar....'
]
]
]Dostlarinizi yari yolda Birakmayin. Bir dostun derdine herkes
üzülebilir, bu
]cok kolaydir. Bir dostun basarisina sevinebilmek ise saglam bir
karakter gerektirir..
Yaşlanarak değil, yaşayarak tecrübe kazanılır...
KORKUNUN GÜCÜ
Ölümle karşılaştım. Sordum, 'Nereye gidiyorsun? '
Ölüm yanıtladı, 'Benares'e gidiyorum.'
'Oraya neden gidiyorsun? ' diye sordum.
'Bin kişiyi öldürmek için.'
Ertesi hafta yine karşılaştım Ölüm'le.
Ölüm'e sordum, 'Benares'e bin kişi öldürmek için gitmedin mi? Anladığım kadarıyla yüz bin ölü var.'
Ölüm gülümsedi ve 'Ben bin kişi öldürdüm.' dedi, ' Gerisini korku öldürdü.'
SUDE: Kimisi cennet kapısının anahtarı diyor, kimisi de atılmış kovulmuş diyor...Ama benim için SUDE; çok güzel, tatlı bir bebek..BENİM YEĞENİM...Dünyalar tatlısı o.....
ESKİDEN
Çember çevrilir,
Su musluktan içilir,
Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden, silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
İsimleri konulur
Saatli maarif okunurdu
Komşuda pişen, bize de düşer
Bizde pişen komşuya düşerdi
Geceler ayaz, sokaklar karanlık,
Yıldızlar parlak olurdu
Turşu, salça, mantı evde yapılır
Karpuz kuyuda soğutulurdu
Erik ağacının çiçeği pencere camımıza yaslanır
Güz yaprakları bahçemize düşerdi
Kardan adam yapılır, evlerde soba yakılır
Kış gecelerinde masal anlatılırdı
Merdiven çıkılır, aidat ödenmez, yönetici seçilmezdi
Evler badanalı, sokaklar lambasız
Mahalleler bekçili olurdu
Ajans radyodan dinlenir
Çizgili roman okunur
Defterlere kenar süsü yapılırdı
Hayat, arkası yarın gibiydi
Kesintisizdi
Her gün yaşanacak bir şey vardı
Herkes kendi düşünü kurar
Kendi hayatını oynardı
Şimdi
Hayat tek perdelik bir oyun
Stand-up bir yalnızlık gibi
Şimdi
Herkes
Yoğun
Yorgun
Ve
Tek başına
Can DÜNDAR
Okuyacaklarınız, musevilerin, Tanrı ile insanın konuşmasını anlatan
kitapları Talmud'dan alınmıştır ve şöyle biter:
'...bir kadını ağlatırken çok dikkat edin, çünkü Tanrı gözyaşlarını
sayar!
Kadın erkeğin kaburgasından yaratıldı,ayaklarından yaratılmadı,öyle
olsaydı ezilirdi; üstün olmasın
diye başından da yaratılmadı.
ama göğsünden yaratıldı,
eşit olsun
diye;
kolun biraz
altından korunsun diye...
kalp
hizasından SEVİLSİN diye...
Bir Polonya filminde Nazi dönemi anlatılıyordu. Nazi komutanı güzel bir evi komutanlık merkezi yapmıştı. Evin güzel sahibesi üst kata çıkmıştı ve az görünüyordu. Komutan bu kadına aşık olduğunu anladı ve aralarında şöyle bir konuşma geçti:
- Madam, aşkımız beni zayıf düşürüyor.
- Hayır komutan, sevginiz sizi insan yapıyor.
İnsan ruhu da doğanın bir parçasıdır ve doğa gibi boşluk kabul etmez. İçinde sevgiyi barındıramayan insan nefretle dolar ve insanlıktan uzaklaşır.
Nefret etmeden birine kötülük yapamazsınız.
Nefret etmeden birini öldüremezsiniz.
Nefreti içinde barındırmak isteyen insan önce kendisinden nefret etmek zorundadır. İçinde nefreti yaşatan insan yüreğindeki sevgiyi kovmuştur. Artık onu bulması çok zordur ve bunun ağır bedelini ödeyecektir. Sevgisizlik ağır bir yüktür ve insan bundan kurtulmak için çok kötü şeyler yapar.
Acımak sevgi değildir, üstünlüğün kabulüdür.
Hoşgörü sevgi değildir, istemediğine katlanmaktır.
Bağımlılık sevgi değildir, gereksinmenin karşılanmasıdır.
Sevgi, değer vermesini bilmektir.
Sevgi, yaşama hakkını kabul etmektir.
Sevgi, varolmaktan kıvanç duymaktır.
Sevgi, birlikte olmaktan kıvanç duymaktır.
Sevgi, eşitliğin duyumsanmasıdır.
Sevgi, bütün yapay ayrımların hayattan çıkarılmasıdır.
Sevgi, bilinçtir.
Sevgi, insan olmaktır.