karnındaki torbasıyla dolaşan bir kangru öbür boyu samanları toplayıp bacaya tüneyen tünediği yeri ısıtan akşama yavrusu dönmeyince ağlayan bir sarıkızdır feryat figan bir kuşun sürekli kanat çırptığı yerdir gönlü hep önce o gelen birkaç adım fazla atandır cennet ayakları altına serilendir özde analar... ve evlatlar ana derler onlara hissederek hissettirirler... tabi ana diyen zavallı çocuklar da vardır ANAlığın ne olduğunu bilememiş gaflet sahiplerine... analık değil ANAlık...
bulup bunamak denir buna...sanırım hiç iki koltuk arasında ya da koridorda seyahat etmemiş olacakki koltuk kıymeti bilmiyor...halbuki bilse her yerin her şeyin güzelliği başka başka...çene çalar mı koltuk uğruna...hoş koltuk deyip küçümsememeli...nice özel uçaklarla, hususi arabalarla yolculuk eden büyüklerimiz bile koltuk kavgası ederlerken! ! ! eee biz küçüklere de örnek almak düşer değil mi...sus kes sesini pencere kenarı benim o kadar.! ! ! ! ! :((( - :))))
'Öyle yıkma kendini, Öyle mahzun, öyle garip... Nerede olursan ol, İçerde, dışarda, derste, sırada, Yürü üstüne - üstüne, Tükür yüzüne celladın, Fırsatçının, fesatçının, hayının... Dayan kitap ile Dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, Umut ile, sevda ile, düş ile Dayan rüsva etme beni.'
günahlar damla damla... ve tabiki sevaplar da. gözyaşı damla damla... ve mutluluk. damla damla nefret... ve damla damla sevgi. gece damla damla... ve tabiki gündüz de. damla damla çaresizlik... damla damla umut. insanlar damla damla... ama insan bir damla... bir damla sen... bir damla ben... ve damla damla biz...
vardır elbet karizmatik olmasının bir sebebi...! ! ! ! ya cüzdanın içindedir ya kafatasının içinde karizması... dikkat et cüzdanın çalınıp karizman çizilebilir.! ! !
italya seyahati için hazırlık yapıp hollandaya inmektir... ya hollanda da italya özlemi çekmektir hep ya da hollandanın lale bahçelerinin, yel değirmenlerinin keyfini çıkarmaktır....
Kimisi Camdaki Sinek Pisliklerini Görür, Bir Başkası Camdaki Aksini, Öteki Penceredeki Saksıyı, Bir Diğeri Pencereye Dokunan Daldaki Çiçeği, Kimisi Karşıdaki Dağları, Kimisi Daha Da Ötesini; Kendinden Dışarı Bakarken...
elimiz kolumuz bağlı kaldı...
büyüdük sandık küçüldükçe dünyamız! ! !
karnındaki torbasıyla dolaşan bir kangru öbür boyu
samanları toplayıp bacaya tüneyen
tünediği yeri ısıtan
akşama yavrusu dönmeyince ağlayan bir sarıkızdır
feryat figan
bir kuşun sürekli kanat çırptığı yerdir gönlü
hep önce o gelen
birkaç adım fazla atandır
cennet ayakları altına serilendir
özde analar...
ve evlatlar ana derler onlara hissederek
hissettirirler...
tabi ana diyen zavallı çocuklar da vardır
ANAlığın ne olduğunu bilememiş gaflet sahiplerine...
analık değil ANAlık...
oba diye engin mi sandın
ayağında potini var zengin mi sandın
her olur olmazı canım dengin mi sandın
sanma, aldanma, etme eyleme! ! !
bulup bunamak denir buna...sanırım hiç iki koltuk arasında ya da koridorda seyahat etmemiş olacakki koltuk kıymeti bilmiyor...halbuki bilse her yerin her şeyin güzelliği başka başka...çene çalar mı koltuk uğruna...hoş koltuk deyip küçümsememeli...nice özel uçaklarla, hususi arabalarla yolculuk eden büyüklerimiz bile koltuk kavgası ederlerken! ! !
eee biz küçüklere de örnek almak düşer değil mi...sus kes sesini pencere kenarı benim o kadar.! ! ! ! !
:((( - :))))
dayan
diyor şair...
'Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.'
Ahmet Arif.
günahlar damla damla...
ve tabiki sevaplar da.
gözyaşı damla damla...
ve mutluluk.
damla damla nefret...
ve damla damla sevgi.
gece damla damla...
ve tabiki gündüz de.
damla damla çaresizlik...
damla damla umut.
insanlar damla damla...
ama insan bir damla...
bir damla sen...
bir damla ben...
ve damla damla biz...
vardır elbet karizmatik olmasının bir sebebi...! ! ! !
ya cüzdanın içindedir ya kafatasının içinde karizması...
dikkat et cüzdanın çalınıp karizman çizilebilir.! ! !
italya seyahati için hazırlık yapıp hollandaya inmektir...
ya
hollanda da italya özlemi çekmektir hep
ya da
hollandanın lale bahçelerinin, yel değirmenlerinin keyfini çıkarmaktır....
HOLLANDA YA HOŞGELDİNİZ..! ! !
kişiler gittiğini sanıp aslında kaldıklarında ve kalıp aslında gidenle gittiklerinde sürgünlerdir birbirlerine....
Kimisi Camdaki Sinek Pisliklerini Görür,
Bir Başkası Camdaki Aksini,
Öteki Penceredeki Saksıyı,
Bir Diğeri Pencereye Dokunan Daldaki Çiçeği,
Kimisi Karşıdaki Dağları,
Kimisi Daha Da Ötesini;
Kendinden Dışarı Bakarken...