aslında yaşanmış bir olayın üzerine,yahut sohbetler sırasında bir olayı örneklendirirken eğlenmek amaçlı anlatılması gereken küçük hikayelerdir kanaatimce..ancak bizler yerli yersiz haydi bir gülelim diye bir fıkra anlatıp,fıkra kültürünüde yanlış kullanmaktayız diye düşünüyorum...
Can Yücel Türk şiirinin bambaşkası,bir tanesi benim için.Efendim buyrun insan bu kadar güzel anlatır ancak kendini ve hayatı...
Belkim Bir Kertenkeleydim / Can Yücel
Belkim bir kertenkeleydim piç edilmiş bir yağmurun serini bir güzelin çirkiniydim çirkinlerin en güzeli yeşil koşsa güneşlerin gölgesi ben en hızlı yeşiliydim kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kim bilir bin dereden bir kendimi getirdim haydan gelip huya giden bir huysuz heyheyler içinde bir heydim belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler ben korkudan üstlerime işerdim üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü karşısında önüm açık gezerdim ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan rus cenginde çağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi mavilerim bir miyobun koynunda kendi düşen köyler kentler ağlamaz sur dışında ben oturur ağlardım ekmek diye bağrışırdı bebeler elma derler ben ortaya çıkardım ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim bir püskülsüz sümbülteber tohumu fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden bir naraydım kimse bilmez nereden ya yakından ya uçmaktan gelirdim belkim ince belkim kalın bir sestim belkilerin kol gezdiği saatta belkim belki bile değildim.
her ne kadar acı çekersek çekelim,yinede hayatın komik yönlerini yakalayabilmek...
aslında yaşanmış bir olayın üzerine,yahut sohbetler sırasında bir olayı örneklendirirken eğlenmek amaçlı anlatılması gereken küçük hikayelerdir kanaatimce..ancak bizler yerli yersiz haydi bir gülelim diye bir fıkra anlatıp,fıkra kültürünüde yanlış kullanmaktayız diye düşünüyorum...
Can Yücel Türk şiirinin bambaşkası,bir tanesi benim için.Efendim buyrun insan bu kadar güzel anlatır ancak kendini ve hayatı...
Belkim Bir Kertenkeleydim / Can Yücel
Belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kim bilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde çağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dışında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi
fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim.
müzik ancak bu kadar iyi ve kaliteli yapılır dedirten adam...
dark side of the moon.........
büyük bir deha bana göre..dinlemeyen çok şey kaybetmiş bu güne kadar demek.. :)
dünya üzerinde gelmiş geçmiş en iyi rock grubu..'kahsmir'i ise dinlediğimde uçuyorum sanki...
olmak için zorlandığımız..bu dünyanın en büyük kadın sömürü ve meta yapma ölçütü...
hepimizin içinde olan kötü.. :) (tabii sadece filimlerdeki karakteriyle..)
hiç bir zaman yargılamayandır dost....