© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
diyarbakır valisinin, dünyanın öznesinin insan olduğunu, hayatı, kırılan
üç kuruşluk camlardan değilde,insan canlarından okumamız gerektiğini
öğrettiği, nefis söz.
not: çok insani bir temenniye dahi tahammül edemeyip, can alınması
göndermesinde bulunan kargatepelilerinde “canlarına bir şey geleceğine
entrylerine ozican gelsin” ahanda veciz sözüm!
panzehiri = mal canın yongasıdır.
atalardan biri fena halde sallıyor!
her şeyin, parayla ölçüldüğü bir zamanda,hayır kardeşim,
profesyonelliğin bir onuru vardır,söylemiyle,takımını maestro gibi
yöneten, vücudunun 4/3’ü şalgam suyuyla kaplı olduğu rivayet
edilen,insan …
not: asgari ücret-futbolcuların aldığı rakamlarda malümümüzdür!
göndermemiz farklı .
teknolojinin bu kadar gelişmediği yıllarda (bu girişle yaşınızı da saklamış
oluyorsunuz) radyolarda anlatılan edebi eserlerin, en heyecanlı
yerini “dong” efektiyle kesip,arkasını yarına erteleyen,seslendirilen
karakterleri hayalimizde kurgulatıp düş gücümüzü, edebiyat sevgimizi
geliştiren,aynı zamanda toplu eğlenme seansına dönüşen nostaljik
programdır,arkası yarın…
.
takvimsel yaşınızı ortaya çıkaran başlıklar serisi...
memur değil, kamu emekçisi…memur, tabi olmayı,inceden bir aşağılamayı çağrıştırıyor! ...
not: kamu emekçileri: devletin şişkinliği, işleyişin bürokratikleşmesi, bütün açıkların sorumlusu vıdı-vıdı-vıdı…sistem iyidir, birey olarak kamu emekçileri kötüdür-tembeldir-suratı asıktır gibi yutturmalarla, günah keçisi ilan edilip,halkla karşı karşıya getirilmeye çalışılan fakat tam tersine ülkesindeki çocuklara, onurlu bir gelecek bırakmak için gece-gündüz çalışan eğitimin,sağlığın,kültürün parasız olmasını savunan, bedelini sırtlarında sopa, dosyalarında soruşturma,evlerinden sürgün olarak ödeyen, güzel insanlar topluluğudur…
damaklara ziyan! yazarken dahi insanın içini ekşiten bitki-yemek!
hele,üçü bir aradası varki: enginar-bakla-dereotu kombinasyonu,
yapmayın lan, bizde ana kuzusuyuz,dedirtiyor.
not: sevenlerinin karaciğerleri sağolsun
Uçurum
Bir ağaç sürüsünün üstünden
Çok ağaçlı bir ağaç sürüsünün üstünden
Kesilmiş limon dilimleri gibi düşüyor güneş
Votka bardağımın içine
Benim olmayan bir sevinç duyuyorum
Kesiyorum durduğumuz yeri ortasından
Ey görünüş! seni bir yerinden hiç anlamıyorum
Dibimde değil ayaklarımın,damarlarında
Derinliğini orada tutan,orda harcayan
Uçsuz bucaksız uçurum
Zamanla değil, bir yerde
Benim olmayan bir şeyle yaşlanıyorum
Geçiyorum ilk şeklimi tüketerekten
Ağır ağır yanan bir tuğla harmanını
Billurdan sarkaçlarıyla
Kalbim, sersemliğim benim
Edip Cansever
fizyolojik-psikolojik...bütün mümkünlerin toplamı dahilinde,hücrelere
sirayet eden, ince sızı...
mahremiyet örtgeci (bkz. sallama entryler)