Çok kez şikayet ettiğim,içteniçe ise deliler gibi sevdiğim şehir...Ruhu olan tek şehir belkide,yoksa bu derece hem güzel hem acımasız hemde bu kadar mücadele gerektiren şehir çoktan terkedilirdi tarafımca...
Mustafa Altıoklar'ın yönettiği,arada onunda sokakta ateş başında gördüğümüz filmi.Okan bayülgen'in tutkulu deli aşkı,Mustafa uğurlu'nun cuk diye oturan çetebaşı halleri,sevdiğim çingene sohbetleri,balık Ayhan'ın darbukası,Müjde Ar'ın; -hastayım sana sözü üzerine; -geçmisss olsunnn deyişi ve son sahnedeki iç yakıcı melodi,demetin; -bir vurgun bu sevda deyişi... Bence güzel bir yapıt.Hatta abartıp her haftasonu izlediğim bir filmdi.Bilmiyorum bişeyler yakıyordu canımı bu filmde...Bilenler bilir; ağır roman filmi benle anılır arkadaşlar arasında...
Babamın doğdugu,benimse çocukluğumun ve ilk gençlik çağlarımın yaşandığı topraklar...İçkisiyle ön plana çıkar,ancak içine girildikçe,masumiyetin bu topraklarda hala varolduğu göze çarpar.Stres,sıkıntı,yalnızlık canavarları bu şehre giremez... Meriç nehri kenarında her gidişimde babamla içtiğim biranın tadı,hiçbir istanbul mekanında rastlanmaz...İlginçtir ama bu böyledir...
Yıllar sonra,bahçeli evimde; bir akşamüstü yoldaşımla çayımı yudumlarken gülümsüyorum geçen yıllara...Evet bu his uyanıyor bende yanılsamaları dinlerken...
salihli topraklarında öğrenciydim.İnsanlarını bilemem ama doğası beni hep etkiledi.
Emekli olunduktan sonra,yerleşeceğim şehir :)
Çok kez şikayet ettiğim,içteniçe ise deliler gibi sevdiğim şehir...Ruhu olan tek şehir belkide,yoksa bu derece hem güzel hem acımasız hemde bu kadar mücadele gerektiren şehir çoktan terkedilirdi tarafımca...
Mustafa Altıoklar'ın yönettiği,arada onunda sokakta ateş başında gördüğümüz filmi.Okan bayülgen'in tutkulu deli aşkı,Mustafa uğurlu'nun cuk diye oturan çetebaşı halleri,sevdiğim çingene sohbetleri,balık Ayhan'ın darbukası,Müjde Ar'ın;
-hastayım sana sözü üzerine;
-geçmisss olsunnn deyişi
ve son sahnedeki iç yakıcı melodi,demetin;
-bir vurgun bu sevda deyişi...
Bence güzel bir yapıt.Hatta abartıp her haftasonu izlediğim bir filmdi.Bilmiyorum bişeyler yakıyordu canımı bu filmde...Bilenler bilir; ağır roman filmi benle anılır arkadaşlar arasında...
Güneşte demlerim senin çayını; yüreğimden süzer,öyle veririm!
Allah Rahmet eylesin.
Babamın doğdugu,benimse çocukluğumun ve ilk gençlik çağlarımın yaşandığı topraklar...İçkisiyle ön plana çıkar,ancak içine girildikçe,masumiyetin bu topraklarda hala varolduğu göze çarpar.Stres,sıkıntı,yalnızlık canavarları bu şehre giremez...
Meriç nehri kenarında her gidişimde babamla içtiğim biranın tadı,hiçbir istanbul mekanında rastlanmaz...İlginçtir ama bu böyledir...
Dizlerimdedir hala izleri; sarı renkte,kontra özellikli beni ülkeden ülkeye gezdireceğini düşündüğüm en yakın dostumdu.
Yıllar sonra,bahçeli evimde; bir akşamüstü yoldaşımla çayımı yudumlarken gülümsüyorum geçen yıllara...Evet bu his uyanıyor bende yanılsamaları dinlerken...
Eve gelinir,duş alınır,Norah Jones sesi duvarlara yansır,İstanbul'un stresi evden uzaklaşır...
Severiz kendilerini...