sıcacık yatağımdan saati 6 kez erteledikten sonra binbir zorlukla çıktım. pür telaş yola koyuldum, çünkü gecikiyordum. sınfta diğer grubun elemanları vardı. öndeki arkadaş gel gel yaptı. gidip oturdum. ama benim dersim bu diildi ki.. hocalar ders mi değişti vs die düşünürken etrafımdakilere sordum. onlar programın aynı olduğunu sölediler. herhalde yanlış sınıf die çıktım dışarı.. programa tekrar baktığımda acı gerçekle yüzleştim. ühüüüüü bir saat erken gelmiştim:(
film oluruz karemiz kıvrık ucundan nabız gibi atsa da netlik seçilmez akışından bir eski sevdik bir eski tanıdık gibi geçmişe kilitlenir geçmişe esaretli film oluruz kare kare değil kenarı belirsiz yamuk cisimlerden perdeye sığamayacak kadar dolu oluruz taşarız anı denen zifiri renklilikten.
küller kalır ardımda yangın olur düşler düşükler düşüşler cenazelerin tütünü tüter tütsü tütsü sis oluruz duman oluruz üstünde ey ulaşılmaz dokunulmaz şehirlerim bu kadar yokken ne kadar da benimle iç içe dış dışasın farkında değilsin ama ne zamn gezsem hangi sokağında ışıkların parıldarken samanyolumsu binalarında kül kokarsın avuç avuç gönül kafa zerre zerre her karışında
zorla oyuna çekildim
ancak çok eğlendim bu gece
tabi ezici bir farkla yendik
hehe:D
gitmiş gibiyim
ama sadece gibiyim...
nefes alıp vermeye devam etmekteyim..
sıcacık yatağımdan saati 6 kez erteledikten sonra binbir zorlukla çıktım. pür telaş yola koyuldum, çünkü gecikiyordum. sınfta diğer grubun elemanları vardı. öndeki arkadaş gel gel yaptı. gidip oturdum. ama benim dersim bu diildi ki.. hocalar ders mi değişti vs die düşünürken etrafımdakilere sordum. onlar programın aynı olduğunu sölediler.
herhalde yanlış sınıf die çıktım dışarı..
programa tekrar baktığımda acı gerçekle yüzleştim.
ühüüüüü
bir saat erken gelmiştim:(
filmin sonunda küçük kızın çizdiği resme bayılmıştım.
doğrusu tam isabetti :))
sylvia plath in bi şiiri var..
artık
daha az
olmayan zamanları
yaşıyorum...
mecburi suskunluğu kar tanelerinin
:(
zamanlar..
varı yoğu belirsiz..
kısıtlı zamanlar yaşıyoruz
tutsak tutan
hükmeden
kısıtlı zamanlar
kısıtlı varoluşlar
kısıtlı yokoluşlar..
film oluruz
karemiz kıvrık ucundan
nabız gibi atsa da
netlik
seçilmez akışından
bir eski
sevdik
bir eski tanıdık gibi
geçmişe kilitlenir
geçmişe esaretli
film oluruz
kare kare değil
kenarı belirsiz yamuk cisimlerden
perdeye sığamayacak kadar dolu oluruz
taşarız
anı denen
zifiri renklilikten.
küller kalır ardımda
yangın olur düşler düşükler düşüşler
cenazelerin tütünü tüter
tütsü tütsü
sis oluruz duman oluruz üstünde
ey ulaşılmaz dokunulmaz şehirlerim
bu kadar yokken
ne kadar da benimle iç içe
dış dışasın
farkında değilsin ama
ne zamn gezsem hangi sokağında
ışıkların parıldarken samanyolumsu binalarında
kül kokarsın
avuç avuç
gönül kafa
zerre zerre
her karışında