Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • recep yazıcıoğlu19.07.2005 - 13:45

    Çok Muhterem Büyüğümüz,Örnek İnsan,Örnek devlet adamı
    Rahmetli Recep YAZICIOĞLU,

    Cenâb-ı Hak(.C.C.) halka yaptığın güzel hizmetler,güzel muameleler karşısında,elbette vaadinde duracak,sizi inşallah o sonsuz rahmetiyle karşılayacak.
    Resûlullah (S.A.V) Ağuşunu açmış Sizi bekliyor olacak.
    Çünkü Kâinatın,ezelin,ebedin,cümle canlı ve cansız varlığın yegâne sahibi olan ALLAH(C.C.)
    Halktan ve haktan yana olanların,iyilik ve güzellik peşinde olanların,dünya misafirliğini böylece hazırlanarak geçirenlerin,niyetleri hayır olduğu için akıbetlerinin de hayır olacağını, onları sonsuza dek cennetinde ağırlayacağını,bil cümle sevdiği,insan ve mahlukat ile hasretle kavuşacağını,Resûlullah’a ve O’nun sevdiklerine komşu olacağını bizzat kendi kelâmından“yazılı” olarak insanlığın son ilâhi rehberi, Kur’an da vaad ediyor. Hem Resûlullah (A.S.V) buyurmuyorlar mı “şüphesiz dünya haytı bir uyku hali gibidir,ancak öldüğünüzde uyanacaksınız”diye..Evet Sen uyandın..darısı bizlere..
    Senin çok sevdiğini bildiğimiz Şairler SultanıNecip Fazıl,hani diyor ya;
    Dün,bugün,yarın,siz.biz
    Bu yayın içindeyiz,
    Onu yüzyıl sayın siz
    Ömür oniki saat..
    Tüm sevenler kendi oniki saati dolduğunda,uyanacak,seçtiği yola göre sevenleriyle kavuşacak..
    Sen hepimiz şahidiz ki işte bu doğru yol üzerinde yürüdün,yürümedin adeta koştun..
    Var ise hakkımız helal olsun,kıyam vakti sende bizlere hakkını helal et..
    Bizler seninle aynı yoldayız,senin gibi yürümeye çalışıyoruz,koşanlarımızda var
    Rab’bimiz layık görürse başka koşanlarımızda çıkacak..Bizler Aziz Vatanımızı
    “SİL BAŞTAN”
    İnşallah yenileyeceğiz,habis marazları,adaletsizlikleri,bertaraf edecek,güzelliklerin yoluna raylar döşeyeceğiz ki cümlesiyle bir an önce Aziz Vatana gelsin diye..
    Bizler bunları yaparken elbette mevcut marazlar,sistemleri bozulmasın diye direnecek,halkına,memuruna,çalışanına,Senin tespitlerinle “ceberrüt” nazarla bakacaklar.Başarılara imza atılmasına değil,mesai defterindeki imzalara bakacaklar.Yine Senin o güzel tasvirlerinle “baba devletliğinden” vazgeçmeyip “yetişkin çocuğun” dan,yani halkından,memurundan her şey için izin istettiren,icât çıkarma diyen, babası amiri, ilâhı bürokrat,kitabı mevzuat olan,şefkatsiz,hüsnü-niyetsiz,bilgisiz,adaletsiz hasılı,ceberrüt ümmi bir baba edasıyla var olan bu vucûdiyet bir zaman daha önümüze çıkmaya devam edecek.
    Ve bu adeta“babaların yönetimi”olan sistem..” aklın yolunun tek oluşunu inkar ederek,
    halkına dayattığı,adeta bir istibdat yolunda akla hatta hükümete rağmen halkı gütmeye biraz daha direnecek..”Hedeflerini vazgeçilmez merhumların” çizdiği,
    övgüsü “babanın iltifatı ve ihsanatı,neması”olan,sövgüsü ise “iç düşmanlar”paranoyası ile yine evlatları,kendi öz halkı olan, tamamen beşeri olan bu sistem,nice aydınlık insanlar gibi bizleri söndürmeye çalışacak..Lâkin asla vazgeçmeyeceğiz yıllar yılı içinin boşalmasına göz yumulan manevi ve milli büyük değerleri,Büyük mürşitlerle berabere siz ve sizin gibi mürşid,bilge ve cesur tabiatlı insanların sayesinde yolunda, menbâın dan tekrar dolduracağız. Moral değerleri sıfıra indirilmiş Azizi Milletimizi,bu marazlı sistemden,üstelik”özü” kendi sözde babamızca bile değil başka babalarca ”babamıza”dayatılmış..Anamız “Anadolu’muz” üzerinde kirli emelleri gizleyen,Milleti derin tarih köklerinden koparmaya çalışan,
    böylesi“bir sistem”le senin de değerli fikirlerinin ışığında mücadele edeceğiz.
    Sadece bu sistemle değil bu“sağlıksız sistemin,sağlıklı çalışması” için çalışan onun sadık,en iyimser ifade ile gafil,bürokratları, müfettişleri ile de.. mücadele edeceğiz..
    Tıpkı Cumhuriyetimizin kurucusu Aziz Atatürk’ün,o eşsiz hitabesinde vecz ettiği gibi,”memleketin bütün tersanelerine girilmiş,bütün orduları dağıtılmış olabilir..hatta memleketi yönetenler..gaflet ve dalalet içinde olabilir..” dediği,düstur üzere çalışmaya devam edeceğiz.
    Sen erken ayrıldın diye maalesef kimileri seviniyor,ardından timsah gözyaşları dökenler,belki ta’ziye döktürenler olacak..olsun..”güzellik bulaşıcıdır”belki onlara da samimiyet bulaşır.
    Memlekete yaklaşan adaletin ışığı,kalkınmanın sesleri,bereketlenecek tarımın
    ihtişamı,güzelleşen kentler-köyler,kısalan ve hızlanan büyük ulaşım ağı..şefkati ve adaleti gibi basireti ve teknolojisi ile dostlara ümit,zalimlere ise kabus olacak bir ilim ve irfan ordusunun yaklaşan sesleri hırsızları,hortumcuları,şakileri korkuturken,belki o bazı gafiller utanır ve yüzlerini ışığa dönerler.
    İşte bu derin ve samimi hislerle seni uğurluyoruz.
    Bizler seninle gittiğin yerde de, tüm sevdiklerimizle birlikte,Orada da birlikte olabilme arzusunda olan sevenleriniz,
    Ama bu erken vedâ bizi çok şaşırttı,çok üzdü,tabi ki en çok muhterem aileni ve dostlarını daha çok üzdü.. Ama bütünüyle Türk halkını,ve en önemlisi Türk halkının “sistemi değiştirsin”diye görevlendirdiği, ve her gün daha da artan bir teveccüh ile yoğun bir şekilde çalışan,sabık dönemde,kendisine verilen üç buçuk yıllık “merkeze hapis cezasından” kurtaran, umulan yer olmasa dahi halkına kavuşturan iktidarın TBMM Başkanı,
    Başbakanı,Başbakan Yardımcıları,hasılı tüm seçilmişleri de çok üzüldü..onlarında yoğun öz eleştiriler içinde olduğunu biliyoruz ve sebebi olduğun böylesine, devlet –millet bütünlüğünden,yakınlığından da o kadar ümitleniyoruz bilemezsin...
    Geçmişte ümidimizi bozan tek hadise Senin gibi insanların hak ettikleri asıl yerde bulunmamalarıydı..niçin.nasıl..hala anlayamadık,Denizli’nin kederli halkı belki sitem edecekler bize ama..biz inanıyoruz ki
    “İstanbul nasıl olursa Türkiye öyle olur,Türkiye nasıl olursa,afâkı öyle olur”
    herhalde çok pişmandırlar,zaten mahcubiyetleri de yüzlerine aksetmişti..İnanıyoruz ki mühim insanları iyi araştırırlar,mühim kararlardan bir daha”vazgeçmez,ertelemez ve üşenmezler”
    Evet..Allah yolunun asırlarca boyu müdafisi olan Aziz Milletimizin,susmuş,
    ”Derin devletli derin sükutlu” Milletimizin billûr hezeyanı,isyanlı sükûtu olan..

    ..Çok Sevgili,Çok Muhterem Vâlisi
    Recep YAZICIOĞLU

    Şüheda kanları ile yoğrulmuş Cennet Vatanın,”İstanbul kadar güzel evladı”
    Diyoruz ki..doyamadık,doyamadık sana,unutamayacağız seni,

    UNUTMAK MI?
    “Unutmayacak,
    Müminler sana duâyı
    Unutmayacak,
    O mütebessim,o cesur simâyı
    Unutmayın,
    Sakın şühedaya bizden selamı
    Kavuşmak o en son bahara
    Zaten olur mu hiç sevenlerin vedası”
    Ve unutmayın
    Her eylül ve her yağmur üstümüze yağmayı
    Her açan güneşte,şühedalarla, bize bakmayı
    Ve Her dolunayla “bürokkurtları” korkutmayı

    10 Eylül 2003
    (Tıpkı Çe-Ko gibi Seninle istişare edilerek kurulan)
    Aydınlık Fikirler Araştırma Kurumu
    AFAK
    adına
    A.BAY