Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • yunanlılar15.09.2006 - 20:11

    Sahte türk-yunan dostluğunu özellikle genç beyinlere empoze etmek için ülkemizde faaliyet göstermeye çalışan tarihi düşmanlar..Koç,Sabancı ve Doğuş grupları tarafından finanse edilen ve amacı Yunanlıların geçmişte yaptıkları iğrençliklerin üzerini örtmek olan bir girişim..Oysaki 1975 yılından önce Yunanlıar Kıbrıs'ta insanlık dışı katliamlara girişmişler,çoluk-çocuk herkesi öldürmüşlerdir..Kurtuluş savaşında ihtiyar dedeleri nasıl öldükleri,yaşlı ninelere nasıl tecavüz ettikleri çok çabuk unutuldu..Kısa bir zaman önce terörist Öcalan'ı nasıl sakladıklarını ve kaçırmaya çalıştıkalrını da herkes unuttu..Yunanlıların derdi savaşta yapamadıklarını diplomasi yolu ile yapabilmek..Türkiye'ye dost görünüp Avrupa Birliği mevzusunu iyi kullanarak Türkiye'ye istediklerini yaptırabilmek...Adamların derdi bu...Avrupa Birliğinin desteğini de almışlardır..Koç,Sabancı,Doğuş ve Doğan grupları gibi sermaye gruplarından destek de görüyorlar..Koç,Sabancı gibi gruplar destekliyor çünkü Yunan sermayesini yaratılan sahte dostluk ortamında ülkeye çekerek karlı ortaklıklar yapmanın peşindeler..O yüzden Yunanlıları dost gösteren fizi ve filmler hep desteklenir..Nasıl olsa Koç ve Sabancı savaşmadı cephede...Cephede fakir halkın çocukları birbir şehit olurken onlar sadece cirolarını arttırmanın derdine düştüler..Özel üniversiteler kurup cazip burslar vererek genç ve zeki beyinlerden vatanın ve milletin değil sadece kendi holdinglerinin yararlanmasını sağladılar.....Daha söyleyecek birşey varmı?

  • Yabancı Damat15.09.2006 - 20:07

    Sahte türk-yunan dostluğunu özellikle genç beyinlere empoze etmek için yayınlanan aşağılık bir dizi..Koç,Sabancı ve Doğuş grupları tarafından finanse edilen ve amacı Yunanlıların geçmişte yaptıkları iğrençliklerin üzerini örtmek olan bir dizi..Oysaki 1975 yılından önce Yunanlıar Kıbrıs'ta insanlık dışı katliamlara girişmişler,çoluk-çocuk herkesi öldürmüşlerdir..Kurtuluş savaşında ihtiyar dedeleri nasıl öldükleri,yaşlı ninelere nasıl tecavüz ettikleri çok çabuk unutuldu..Kısa bir zaman önce terörist Öcalan'ı nasıl sakladıklarını ve kaçırmaya çalıştıkalrını da herkes unuttu..Yunanlıların derdi savaşta yapamadıklarını diplomasi yolu ile yapabilmek..Türkiye'ye dost görünüp Avrupa Birliği mevzusunu iyi kullanarak Türkiye'ye istediklerini yaptırabilmek...Adamların derdi bu...Avrupa Birliğinin desteğini de almışlardır..Koç,Sabancı,Doğuş ve Doğan grupları gibi sermaye gruplarından destek de görüyorlar..Koç,Sabancı gibi gruplar destekliyor çünkü Yunan sermayesini yaratılan sahte dostluk ortamında ülkeye çekerek karlı ortaklıklar yapmanın peşindeler..O yüzden Yunanlıları dost gösteren fizi ve filmler hep desteklenir..Nasıl olsa Koç ve Sabancı savaşmadı cephede...Cephede fakir halkın çocukları birbir şehit olurken onlar sadece cirolarını arttırmanın derdine düştüler..Özel üniversiteler kurup cazip burslar vererek genç ve zeki beyinlerden vatanın ve milletin değil sadece kendi holdinglerinin yararlanmasını sağladılar.....Daha söyleyecek birşey varmı?

  • sadizm15.09.2006 - 19:40

    Sadizm diye birşey yoktur..Sadist diye tanımlanan kişiler üzerinde yapılan araştırmalar bu insanların sadizm diye nitelendikleri olayın tokatlama,tekmeleme,kırbaçlama ve ısırma gibi bir takım kansız ve zararsız hareketler olduğunu göstermektedir...Sadist diye tanımlanan kişilere aşırı şiddet içeren kanlı görüntüler izlettirilmiş ve vücudlarına bağlanan EEG,RGH ve Twonser cihazları ile bedensel ve zihinsel tepkileri ölçülmüştür..Çoğu bu görüntülerden aşırı korkmuş ve rahatsız olmuştur..Ama hiçbiri bu görüntülerden keyif almamıştır...Bu durumda sadizm diye tanımlanan şeyin aslında cinsel partnerine hafif kaba davranmak ve bundan keyif almak durumu olduğunun bir göstergesidir..Bu sebeple sadist olduğunu öne süren çoğu insan bunu aslında kendini farklı gösterebilmek için yapar,gerçekten öyle olduğu için değil

  • koç holding15.09.2006 - 19:28

    Enerjiden,telekomünikasyona kadar olan bir çok sektörde aktif bir şekilde var olan ve katı aile yasaları ile yönetilen aile şirketi..Koç topluluğunun nasıl olup da böylesine dev bir ekonomik güce sahip olduğu konusunda değişik rivayetler vardır..Hiçbir kitap,dergi,gazete,televizyon ve web sitesi Koç ve Sabancı aileleri hakkında yorum yapma cesaretini dahi gösterememektedir..Nereden bakılırsa bakılsın şu an elde ettikleri korkunç servetin kaynağı karanlıktır..Şu anda yaptıkları milyarlarca dolarlık işlerin sermayesini nereden temin ettikleri tam bir muammadır..Resmi tarih dökümanlarında Koç ailesinin 1917 yılından beri çalışıp-çabaladığını ve şu anki servetinin temelini attığı belirtilmektedir! ! ! ...Bana kalırsa pek inandırıcı değil..Çünkü Vehbi Koç 1957 yılında bir Amerikan firmasında çalışmıştır..Ve aldığı maaş bugünkü para ile 700-800 liradır..Bu durum da Vehbi Koç'un Türkiyede ticari faaliyette bulunmaya başladığı 1917 yılından 1957 yılına kadar kayda değer bir ticari faaliyette olmadığının açıkça bir göstergesidir..1957 yılına kadar beş parasız olan Vehbi Koç'un serveti 60'lı yıllarda ve özellikle 12 Mart darbesinden sonra şaşırtıcı bir biçimde artmaya başlamıştır..12 mart darbesinden 12 Eylül 1980 darbesine kadar Koç ailesinin serveti yaklaşık olarak 50-60 milyon dolar civarındadır..12 eylül darbesinin yarattığı kaostan ve kanlı ortamdan iyi yararlanan Koç ailesi 1980'den 1990'a kadar özkaynaklarını 700-800 milyon dolara kadar çıkartmıştır..1990 yılından itibaren bankacılık faaliyetlerine de başlayan Koç topluluğu 90 yılından günümüze kadar olan süreçte servetini katlayarak arttırmayı başarmış ve günümüzde milyarlarca dolarlık aftif büyüklüğe sahip global bağlantıları çok derin ve karanlık olan bir derebeylik haline gelmiştir..Forbes dergisinin zenginler listesine 35. sıradan girmeyi başarmışlardır..Aynı şekilde Sabancı ailesinin de basında bile dokunulmazlığı vardır..Bu adamların gerçekte hangi yollarla ve yöntemlerle bu hale geldikleri meçhuldür..Ancak şunu belirtmekte ekstra yarar görüyorum...Sabancı ve Koç ailesinin itibarı uluslararası anlamda Türk devlet adamlarından daha fazladır..Örnek vermek gerekirse Sakıp Sabancı birçok kez Amerikan başkanları Carter,Reagen ve Clinton dönemlerinde bu başkanların özel davetlisi olarak Washinton'a gitmiş ve beyaz sarayda ağırlanmıştır...Aynı şey Koç ailesi için de geçerli..Türk başbakanlarının Beyaz Saray ziyareti taleplerini reddeden ve başbakanları dahi 2-3 ay beklettikten sonra kısa bir görüşme için Beyaz Saray'a çağırıldıkları düşünüldüğünde Koç ve Sabancı ailelerinin Amerikan başkanlarının davetlisi olarak Beyaz Saray'da ağırlanması sanırım ne kadar derin bağlantılara sahip dokunulmaz insanlar olduklarının açık bir göstergesidir..

  • absolut vodka15.09.2006 - 18:04

    ALKOL TÜM DÜNYADA YASAKLANIYOR

    Hangi bira çeşidi olursa olsun şunu bilinki bira müthiş bir kansorojendir..İçinde bulunan Nitroz Amin adındaki madde,'Soracal' isimli bir ağrı kesicide 2 mg kadar olmasına rağmen Amerikan Sağlık Dairesi(FED) tarafından ilacın yasaklanıp piyasadan toplatılmasına neden olmuştur..Biralarda ise bu madde ortalama 50 cl'de 1000 mg civarında..Yeni sonuç olarak bira müthiş bir kanser yapıcı..Üstelik sağlıksız bir biçimde hızlı kilo alımını sağlayıp,kolesterolü yükseltiyor ve kalp sağlığını tehdit ediyor..Damarları tıkadığı için kalp krizi ve anevrizma riskini özellikle genç kişilerde daha çok arttırıyor..İçindeki alkolden dolayı,50 cl'lik bira içimi 10000 sinir hücresinin ölmesine neden oluyor..Sinir hücreleri kendileri yenileyemediğinden,sinir hücrelerinin kaybı beyinde performans düşmesine sebep olduğu gibi beyin tümörlerine de davetiye çıkarıyor..Türkiyedeki kanser patlamasını çarnobile bağlayan çarpık zihniyet birazcık peynir ekmek gibi çoluk çocuk herkese satılan bira adındaki zehire baksın..Biranın ve diğer alkollü içeçeceklerin ne kadar zararlı olduğunu devletlerde çok iyi biliyor ama bira ve alkollü içecekler sektörünün milyarlarca doları bulması devletlerin susmasına neden oluyor..Fakat sıradışı örneklerde yok değil..Mesela İsveç devleti alkolü yasaklamaya hazırlanıyor..Yaptığı araştırmalar sonucu uzun vadede alkolün uyuşturucudan bile zararlı olduğu sonucuna varan İsveç hükümeti şu anda bilimadamlarının çalışmasının sonuçlanmasını bekliyor..İsveçli bilimadamları vücudda alkol isteğinin son bulmasını sağlayan bir aşı geliştirmek üzereler..Bu aşının üretilmesinden sonra alkolik İsveç vatandaşlarına bu aşı ücretsiz olarak yapılacak..Ardından alkol tıpkı uyuşturucu gibi yasaklanacak..içenler,üretenler ve satanlar cezalandırılacak..Aynı uygulamayı İsveç'ten sonra Avrupa Birliği'nin ve Rusya'nın da başlatması bekleniyor..Sözün özü dünyada alkolün yasaklanması için çalışmalar başlatıldı..Bizim Ak Parti hükümeti de buna dünden razı..

  • alkol15.09.2006 - 17:57

    ALKOL TÜM DÜNYADA YASAKLANIYOR

    Hangi bira çeşidi olursa olsun şunu bilinki bira müthiş bir kansorojendir..İçinde bulunan Nitroz Amin adındaki madde,'Soracal' isimli bir ağrı kesicide 2 mg kadar olmasına rağmen Amerikan Sağlık Dairesi(FED) tarafından ilacın yasaklanıp piyasadan toplatılmasına neden olmuştur..Biralarda ise bu madde ortalama 50 cl'de 1000 mg civarında..Yeni sonuç olarak bira müthiş bir kanser yapıcı..Üstelik sağlıksız bir biçimde hızlı kilo alımını sağlayıp,kolesterolü yükseltiyor ve kalp sağlığını tehdit ediyor..Damarları tıkadığı için kalp krizi ve anevrizma riskini özellikle genç kişilerde daha çok arttırıyor..İçindeki alkolden dolayı,50 cl'lik bira içimi 10000 sinir hücresinin ölmesine neden oluyor..Sinir hücreleri kendileri yenileyemediğinden,sinir hücrelerinin kaybı beyinde performans düşmesine sebep olduğu gibi beyin tümörlerine de davetiye çıkarıyor..Türkiyedeki kanser patlamasını çarnobile bağlayan çarpık zihniyet birazcık peynir ekmek gibi çoluk çocuk herkese satılan bira adındaki zehire baksın..Biranın ve diğer alkollü içeçeceklerin ne kadar zararlı olduğunu devletlerde çok iyi biliyor ama bira ve alkollü içecekler sektörünün milyarlarca doları bulması devletlerin susmasına neden oluyor..Fakat sıradışı örneklerde yok değil..Mesela İsveç devleti alkolü yasaklamaya hazırlanıyor..Yaptığı araştırmalar sonucu uzun vadede alkolün uyuşturucudan bile zararlı olduğu sonucuna varan İsveç hükümeti şu anda bilimadamlarının çalışmasının sonuçlanmasını bekliyor..İsveçli bilimadamları vücudda alkol isteğinin son bulmasını sağlayan bir aşı geliştirmek üzereler..Bu aşının üretilmesinden sonra alkolik İsveç vatandaşlarına bu aşı ücretsiz olarak yapılacak..Ardından alkol tıpkı uyuşturucu gibi yasaklanacak..içenler,üretenler ve satanlar cezalandırılacak..Aynı uygulamayı İsveç'ten sonra Avrupa Birliği'nin ve Rusya'nın da başlatması bekleniyor..Sözün özü dünyada alkolün yasaklanması için çalışmalar başlatıldı..Bizim Ak Parti hükümeti de buna dünden razı..

  • para15.09.2006 - 03:42

    Kesinlikle mutluluk demek değil..Para sadece yaşam kalitesini arttırır...Tıpkı uyuşturucu gibi para da çok tehlikelidir..Parayı bir araç olarak görüp sadece kendilerini başkalarına muhtaç etmeyecek kadar olan ile yetinenler mutlu olurken parayı amaç haline getirenler önlerine sürekli ulaşılması çok zor hedefler koyduklarından bu hedefleri gerçekleştiremezler..ve çok mutsuz olurlar..çoğu kişi de para hastalığından illegal işlere sapar ve neticede ya hapsi yada mezarı boylar! ! Rızkın ne kadarsa onla yetineceksin ve pervasızca paranın peşinden koşmayacaksın..

  • psikopat15.09.2006 - 03:37

    Bilimsel anlamda 'psikopat'kelimesinin anlamı akli dengesine hakim olamayan ve şiddet dolu davranışlarda,kanlı eylemlerde bulunan ve genellikle zeka seviyesi normalin altına düşen kişilere denir..Halk arasında sanıldığı gibi sinirli ve çok kavga eden insanlar psikopat değillerdir..Herhangi bir tehlike arz etmezler..Mesela normal bir insan sadece başka bir insan tarafından taciz edildiği zaman saldırgan davranışlar gösterir yada argo deyimi ile psikopatlaşır..Ama gerçekten piskopat olan kişi gözünü bile kırpmadan ve ortada herahangi bir neden yada çıkar yokken cinayet işler..Zaten bu tip insanlar da toplum içine bırakılmazlar..Genelde akıl hastanelerinde kendilerine de zarar vermesinden korkulduğu için morfin bazlı uyuşturucular ile uyutulurlar..

  • sırlar dünyası15.09.2006 - 03:31

    İnsanların adalet ve eminiyet sistemlerini bir kenara bırakıp dini şeylerden medet ummasını sağlayan bir program...Tamam hepimiz müslümanız ve sonuna kadar da yaratana inanırız..Ama insanların böyle suç unsuru olaylarla karşılaştıklarında polisi ve adaleti bırakıp olağanüstü olaylar beklemesi çok sakıncalı..mesela geçen gün izlediğim bölümde kadın sevdiği adama gittiği için babası ve erkek kardeşi tarafından öldürülmek isteniyor ve heryerde aranıyor..kız tehlikeyi biliyor ama ne kız nede annesi polise gitmiyor..onun yerine oturup ağlıyorlar...Hakkın adaletinin tecelli etmesini bekliyorlar..Tamam Allah'ın adaleti tabiiki gerçekleşir ama sen önce polise gitsene be kardeşim...Git de önce Türk adaleti tecelli etsin

  • zaman gazetesi15.09.2006 - 03:26

    Zaman gazetesinin sahipleri Tarikat üyeleridir..Bu tarikat üyeleri yeme,içme,barınma ve daha birçok menfaat konusunda Allah huzurunda tüm müminlerin eşit olduğunu unutup, kendi adamlarını kayırmaktadırlar..Böyle din içinde özel gruplar oluşturmak ne amaca hizmet ederse etsin dinin ruhuna aykırıdır..Yapılması gereken sadece müminlerin içine kötü niyetli kişilerin sızmasını önleyecek olan katı bir eleme mekanizması oluşturmaktır..mesela zaman gazetesinin sahibi olan tarikat iş paraya ve beyin yıkamaya gelince bir anda cemaat anlayışına bürünürler........