Doğumunun 100. ölümünün 22.yıldönümünde Necip Fazıl Kısakürek in beni en çok etkileyen eseri AYNADAKİ YALAN romanını sizlerle paylaşmak istiyorum.Ş.B.Kuran dan alıntılar yaparak.
Üstadın aslında kendi yaşamını anlatmaya çalıştığı edebi romanda nefis kavgası ve Allah a ulaşma gayretini bir arada görebiliyoruz. Eserde ki kahramanımız Naci arayışlar içersinde olan bir felsefe asistanıdır.Romanda ki birbirinden farklı üç kadın ise değişik özelliklere sahiptirler ve kahramanımız ile olan ilişkileri ile tasvir edilmişlerdir. Bohem yaşantısına gömülmüş ve maddeci bir dünyaya sahip olan Mine ve Belma maneviyattan mahrum kalmış iki kadındır. Kah ressam Abid in atelyesinde felsefeye dalıp kah da dişiliklerini sergileme peşindedirler. Naci nin Belma nın fiziksel güzelliğine ve cazibesine tutulurken içinden gelen sese kulak verir”Ne arıyorsun budala, aradığının ötesinde Allah var” der.
Romandaki üçüncü kadın olan Hatçe ise Naci nin askerliği sırasında bir köyde,çeşme başında karşılaştığı bir köylü kızıdır. Hatçe saflığı ve temizliği ile Peygamberimizin eşi ve ilk Müslüman kadın olan Hz. Hatice nin adını almasını boşa çıkartmaz. Naci ye göre ‘hayranlık tebessümü’ olan Hatçe ile evlenmesi bile bu köylü kızı yakalandığı amansız hastalıktan kurtaramaz. Naci hazırladığı tezi Hatçe nin ölümünden sonra yakar ve yeni bir tez hazırlamaya başlar.Bu tezde öne sürülen fikirleri İdeolacya Örgüsün de görebiliyoruz. Naci nin ağzından Necip Fazıl, kadının yerini şöyle tespit ediyor.Kadın iki göz deliği olan bir çuvala girip evde çürümeye mahkum edilen bir canlı değil “erkeğin bütün hassasiyet ve cehdini mihraklaştıran bir işarettir.” Kadın,insanın,erkeğin ve erkekliğin varoluş sebebi,korunması gereken kıymetli bir mücevherdir Romanda kadının toplumda ki yerini şöyle özetliyor. Kadın yalnızca beden ve nefs varlığıyla ele alındığında insanı alçaltıp,düşünülebilir; öte yandan kadın ve kadına duyulan sevgi ilahi aşka ulaştıran bir vasıta,bir basamak,bir yol,bir işaret olarak kabul edildiğinde insanı yüceltici kutsal bir işleve bürünmektedir.
Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım eser N.F.K yı anlamamız için bulunmaz bir eser. Okuma fırsatı bulamayan dostlara mutlaka tavsiye ediyorum.
umuttur.
heyecandır
er kişidir
böceklerin en tatlısıdır
ne mutlu ulaşana....
binip gitsek uzaklara......
Akrebim.......
mutluyum
tutkuluyum ötesi yok.....
var tabi kardeşim.
gerektiği zaman
kullanılmalı
hep mi gülecek bu adam.....=)
bize ters...
yürü be koçum kim tutar seni.....
kim
yakmayın kardeşim...=))))
Hamamda hamamböceğinin gözüne sabun kaçarsa ne olur.........?
ne faşizm ne sosyalizm ne de liberalizm
Yolumuz Ulu Önder ATATÜRK ün yoludur.......
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE
Doğumunun 100. ölümünün 22.yıldönümünde Necip Fazıl Kısakürek in beni en çok etkileyen eseri AYNADAKİ YALAN romanını sizlerle paylaşmak istiyorum.Ş.B.Kuran dan alıntılar yaparak.
Üstadın aslında kendi yaşamını anlatmaya çalıştığı edebi romanda nefis kavgası ve Allah a ulaşma gayretini bir arada görebiliyoruz.
Eserde ki kahramanımız Naci arayışlar içersinde olan bir felsefe asistanıdır.Romanda ki birbirinden farklı üç kadın ise değişik özelliklere sahiptirler ve kahramanımız ile olan ilişkileri ile tasvir edilmişlerdir.
Bohem yaşantısına gömülmüş ve maddeci bir dünyaya sahip olan Mine ve Belma maneviyattan mahrum kalmış iki kadındır.
Kah ressam Abid in atelyesinde felsefeye dalıp kah da dişiliklerini sergileme peşindedirler.
Naci nin Belma nın fiziksel güzelliğine ve cazibesine tutulurken içinden gelen sese kulak verir”Ne arıyorsun budala, aradığının ötesinde Allah var” der.
Romandaki üçüncü kadın olan Hatçe ise Naci nin askerliği sırasında bir köyde,çeşme başında karşılaştığı bir köylü kızıdır.
Hatçe saflığı ve temizliği ile Peygamberimizin eşi ve ilk Müslüman kadın olan Hz. Hatice nin adını almasını boşa çıkartmaz.
Naci ye göre ‘hayranlık tebessümü’ olan Hatçe ile evlenmesi bile bu köylü kızı yakalandığı amansız hastalıktan kurtaramaz.
Naci hazırladığı tezi Hatçe nin ölümünden sonra yakar ve yeni bir tez hazırlamaya başlar.Bu tezde öne sürülen fikirleri İdeolacya Örgüsün de görebiliyoruz.
Naci nin ağzından Necip Fazıl, kadının yerini şöyle tespit ediyor.Kadın iki göz deliği olan bir çuvala girip evde çürümeye mahkum edilen bir canlı değil “erkeğin bütün hassasiyet ve cehdini mihraklaştıran bir işarettir.”
Kadın,insanın,erkeğin ve erkekliğin varoluş sebebi,korunması gereken kıymetli bir mücevherdir
Romanda kadının toplumda ki yerini şöyle özetliyor.
Kadın yalnızca beden ve nefs varlığıyla ele alındığında insanı alçaltıp,düşünülebilir; öte yandan kadın ve kadına duyulan sevgi ilahi aşka ulaştıran bir vasıta,bir basamak,bir yol,bir işaret olarak kabul edildiğinde insanı yüceltici kutsal bir işleve bürünmektedir.
Dilim döndüğünce anlatmaya çalıştığım eser N.F.K yı anlamamız için bulunmaz bir eser.
Okuma fırsatı bulamayan dostlara mutlaka tavsiye ediyorum.