Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • mehmet akif ersoy23.06.2005 - 19:19

    Müslümanlığı Kur'an dan önce Safahattan öğrendim.
    Milliyetçiliği kanımda değil Akif'in gözünde buldum.
    Şarkın ihanetini, ümmetin dağınıklığını, milletin yüceliğini bana o öğretti..
    Toprağı bol olsun...

    BACIMIN İFFETİ BATMAKTA REZİLİN GÖZÜNE..
    ACIRIM TÜKRÜĞE BİLLAHİ! TÜKÜRSEM YÜZÜNE..

  • öğretmenlik22.06.2005 - 18:07

    İngilizce bilmeyip kolejde ingilizce dersi vermeye çalışanların, nazım hikmet ve aziz nesin gibilerinin dışında hiç bir yazarı tanımayıp edebiyat dersi vermeye çalışanların, hayatında iki kitap okumadan Türkçe öğretmeye çalışanların, ikiyle ikiyi parmak hesabıyla bile toplayamayıp matematik öğretmeye çalışanların, öğrencinin şekli şemalini değiştirerek 'işte etki-tepki budur' deyip fizik dersi vermeye çalışanların, öğrenciye gerizekalı muamelesi yaparak çocuğu bunalıma itip psikoloji dersi vermeye çalışanların vs........... mesleğidir.

    Sınıfımın en tembel ve hatta aptal öğrencisi üniversitede doğal olarak en kötü yerlerden birine yerleşip öğretmen olucak. Sonra da benim çocuğumu üniversiteye hazırlayacak.. Ya bırakın bunları kimi kandırıyosunuz. Öğrencilik hayatım boyunca öğretmen gibi öğretmen diyebileceğim yani gerçekten kutsal sayılbilecek iki tane öğretmenim olmuştur. Onun dışında hepsini toplasanız bırakın bir öğretmeni bir tane adam bile etmezler!
    Kimse kusura bakmasın arkadaşlar, bunlar günümüzün gerçeğidir. Kimseyi gücendirmek için söylemiyorum bunları..

    Bence en fazla saygı duyulması gereken meslek öğretmenliktir.En fazla para kazanılaması gereken ve bunu en fazla hakeden meslektir. Ama bugünkü haliyle asla değil. Tabiki arada istisnalarda var fakat büyük bir çoğunluğu cahil ve bilgisiz olan bugünkü öğretmenler, şikayet ettikleri az miktardeki parayı bile haketmiyorlar! !

  • nihal atsız22.06.2005 - 17:09

    Hüseyin Nihal Atsız birçok çevrede yanlış anlaşıldığı gibi, malesef birtakım Türkçüler de Atsız' ı yanlış değerlendiriyorlar.
    Öncelikle Türkçülüğün fikir babası Nihal Atsız değildir. Günümüzde Türkçülüğün temel kaynağı kabul edilen 'Türkçülüğün Esasları' gibi çok mühim bir eseri 1923 yılında yazan Ziya Gökalp, 'Türkçülüğün ilk babaları Ahmet Vefik Paşa ve Süleyman Paşa'dır' demektedir. (Türkçülüğün Esasları/Toker Yayınları-istanbul 2005, say:14) . Bu teşhis her bakımdan doğrudur. Zaten daha Atsız doğmadan Türkçülükle ilgilenen ve bu akımı yaymaya çalışan onlarca insan vardır. Daha sonra Yusuf Akçura ve Ziya Gökalp gibi şahsiyetler bu akımın üzerine gitmiş ve gelişmesini sağlamıştır.
    Hüseyin Nihal Atsız ise Türkçülüğe çok farklı bir boyut kattı. Kendisinden önceki eserlerin tamamında İslamiyet de vurgulanırken. O her ırkın tek bir tanrı tarafından yaratılamayacağını, böylece İslamiyet'in yalnızca Araplara, Museviliğin İsrailoğulları'na özgü olduğu gibi Türk'ün gerçek yaratıcısının Gök Tengri (Göktanrı) olduğunu savunmuştur. Böylece Türkçülük farklı bir boyut kazandı. Fakat bu düşüncesi çok geniş bir çevrede yayılmadı. Nitekim Türkçülük bugün bile Nihal Atsız' ın benimsediği şekilde değil, Türk-İslam sentezi biçiminde yer bulmuş ve öyle süregelmiştir. Zaten bence de olması gereken budur.

    Nihal Atsız aynı zamanda hiç kuşku yok ki Türk Tarihi'nin en önemli roman yazarlarından biri ve belki de en iyi yazarıdır. Özellikle 'Ruh Adam' romanı kanımca dünyada şuana kadar yazılmış en mükemmel romandır. Böylesine bir kitap malesef Atsız'a atılan çeşitli suçlamaların gölgesi altında kalmış, gerekli değeri görememiştir.

    Unutulmaması gereken bir diğer özelliği de tarihimizin en iyi şairlerinden olmasıdır.

    Kahramanlık ne yalnız bir yükseliş demektir,
    Ne de yıldızlar gibi parlayıp sönmektir.
    Ölmezliği düşünmek boşuna bir emektir;
    Kahramanlık; saldırıp bir daha dönmemektir.