Hafız-ı Şirazi demiş ki; 'Yüzü bir cilve yaptı, meleğin aşka sahip olmadığını gördü. Bu gayretten tıpkı ateş oldu ve Meryem, Adem'i çarptı.'
İşte bugün (14.11.2007) 2904'üncü gün, yarın 2905, ertesi gün 2906... Bu, mahşere kadar böylece sürüp gidecek.
Döndürülsem de zemheri Kasım’da hayal ahitlerin kapısından, Ve çalınsan da balçıklar tarafından murassa bir hançer iken koynumdan, İki milyonun içinde mahpus biricik ihtimal korkuturken beni, Akların, karaların içinde adalet, isminden yakalayacak. Sadrımdan simana yansıyan nur kefilinse bugün, Göğüs kafesindeki zangoç işte o gün yargılanacak.
Esra'nın bir anlamı da var ki; ben biliyorum ve yazmayı dilediğim kitabıma isim olarak bunu koymak istiyorum. O yüzden herkesin bildiği anlamlarından en özel olanı bende kalacak.
Aziz Türk Milleti! Ahlakı hiçe sayan magazin programları ve dizilerle uyumaya devam edin. Gözümüz aydın; Kurtlar Vadisi yayından kaldırıldı. Çünkü Pana Film yapımcıları, bu ülkede terör olmadığı hâlde varmış gibi bizi yanıltmaya kalktı. “Sihirli Anne”nizi gönül rahatlığıyla izleyip “Selena” ile uçun artık, nereye hizmet ettiği malum “Kod Adı”nızı öğrenirsiniz belki. Sağ olasın RTÜK! İlk defa izleyici tepkilerine olumlu yanıt verdin ve Kurtlar Vadisi yayından kaldırılsın diye seni arayan 13.900 hizmetlinin taleplerini yerine getirdin. Seni, zamanında bu sayıdan çok daha fazlası rahatsız etmişti BBG evleri vb maneviyatsız programlar için; ama her ne hikmetse bu kez sessiz kalmadın. Acaba harekete geçmene neden olan etken, halkın talebi değil de, başka kirli parmaklar olabilir mi, sorusuna da cevap verir misin? Allah aşkına RTÜK; PKK’nın kendi sempatizanlarına “bu dizi yayından kaldırılsın diye RTÜK’ü arayın” şeklinde talimat verdiği istihbaratı sana ulaşmadı mı? 13.900 kişinin yaptığı şey, dağda terör yapanlara mı teröre kurban verenlere mi yarar acaba, diye kurulunuzda soru soran olmadı mı? RTÜK, bildik bileli halkın tepkilerine bu kadar sıcak ve bu kadar hızlı tepki veren bir mekanizma ve hassasiyete sahip olmadı hiçbir zaman. Diziden rahatsız olan bir tek vatan evladı yok iken, sizi yatağınızda kıvrandıran nedir, sorusuna yanıt vermeyecek misiniz? RTÜK, verdiği kararda ne kadar inisiyatif kullanmıştır, sorusunu da yanıtsız mı bırakacaksınız? Yaşar Öz’ün adamları takır takır ve gerçekten adam vururken, tamamen gerçek olan görüntülerin Kanal D’nin haber programında Mehmet Ali Birand’ın gülücükleriyle yayınlanmasına neden tepki göstermediniz? Gerçi bu konudaki kararınız; Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in veya Merhum Başvekil Adnan Menderes’in asılma kararlarının daha yargılanmadan verilmiş olması kadar kesindi. RTÜK olarak; “Dizi yayınlanmadan kaldırılması için bir işlem yapamayız,” açıklaması, “yayınlanmış olması bize yeterli bahaneyi verecektir,” düşüncesinin başka bir tezahürü olmuştur. Biz Türk Milleti olarak evlatlarımızın yargısız ve insafsızca harcanmasına hep tanık olduk. Helal size ki, literatüre bir de TV dizisi eklediniz. Körpe zihinlerini (!) Kurtlar Vadisi’nden korumak isteyen vatanperver (!) şikayetçiler! Kurtlar Vadisi yayından kaldırıldı; gözünüz aydın. Artık haber programlarında trafik kazasında ölenler gösterilmeyince bu ülkede trafik kazası olmadığını sanmaya devam edersiniz; gönlünüz hoş olsun. Artık terör yok! Çünkü Kurtlar Vadisi yok. Sayın şikayetçiler, buyurun size bir teklif; etkili mesajlarınızı yeniden kullanın ve RTÜK’ü arayın; dağda terörle mücadele eden Mehmet’imizin şehit haberlerini de yayından kaldırtın. Çocuklarınız kan görünce kötü etkileniyorlardır. Evlatlarınızın yetişmesinde madem çok hassas davranıyorsunuz, arayın RTÜK’ü; Kuzey Irak’ta bizi arkamızdan vuran, dün bize, bugün başkalarına kapı köpekliği yapanları da kapattırın. Arayın RTÜK’ü; parsel parsel vatan toprağının satılmasını da engelleyin. Arayın RTÜK’ü; PKK’nın dizilerde kalmayıp vatanın sokaklarında çatır çatır polisle kavgasını da kaldırtın. Arayın RTÜK’ü; bir cep telefonu, 7,5 YTL gibi küçücük şeyler için insan öldüren ve “ne çalıyorsak yarısını PKK’ya gönderiyoruz” diyen hırsızlık piyasasını kapattırın. Haydi durmayın! Vatan sizden hizmet bekliyor.
Şehadet, Ahzab Dağından yankılanan nida; 'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler. Onlardan bazıları şehit oluncaya kadar savaşacaklarına dair adağını yerine getirdiler; kimisi de şehit olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü de asla değiştirmeyeceklerdir.'
Elbette bir senaryo, acaba gerçekte de var mı böyle birşey? Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak) filminde bir replik vardı; Fransızca bir şarkıyı sormuştu bir er Upham'a. 'Bir erkek bir kadını sevmiş, kavuşamamış ama aynı şehirdelermiş,' demişti. Aşk, evlenip çoluk çocuğa kavuşan bir sevgiliye yanaşma cesareti verir mi? Asla! En kallavi babayiğitler âlemi titretirken, maşuk karşısında suçlu kediye dönmezler mi? Evli bir kızın Sarp'ı için için severken Kenan'ı kendine dokundurmadan yaşayıp gitmesinin hüznü hiç yansıtılamamış. Bakınız Leyla'nın ibn Selam'la evliliğine lütfen. Ya da Polat'ın Elif için ameliyathaneye girişinde hangi aşkından yaralı veya duygusal ferdimiz gözleri dolmadan kaskatı seyredebilmiştir o sahneyi. Şahsen ben, değil aynı şehirde vuslatsız bir hayat yaşamayı, aynı ülkenin topraklarından bile uzaklaşıp dilini bilmediğim ülkelerde ölümü dilerdim. Bir kız için değer mi? O zaman şöyle cevap vereyim; 'Halife Leyla'ya dedi ki, Sen o musun ki, Mecnun sana olan aşkından çöllere düştü? Oysa sen başka güzellerden daha güzel değilsin. Leyla; Sus, çünkü sen Mecnun değilsin.' Halife de olsa Mecnun olmayanlar susmalı bence... Harun YILMAZ/01.02.2006, Adana
Elbette bir senaryo, acaba gerçekte de var mı böyle birşey? Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak) filminde bir replik vardı; Fransızca bir şarkıyı sormuştu bir er Upham'a. 'Bir erkek bir kadını sevmiş, kavuşamamış ama aynı şehirdelermiş,' demişti. Aşk evlenip çoluk çocuğa kavuşan bir sevgiliye yanaşma cesareti verir mi? Asla! En kallavi babayiğitler âlemi titretirken, maşuk karşısında suçlu kediye dönmezler mi? Evli bir kızın Sarp'ı için için severken Kenan'ı kendine dokundurmadan yaşayıp gitmesinin hüznü hiç yansıtılamamış. Bakınız Leyla'nın ibn Selam'la evliliğine lütfen. Ya da Polat'ın Elif için ameliyathaneye girişinde hangi aşkından yaralı veya duygusal ferdimiz gözleri dolmadan kaskatı seyredebilmiştir o sahneyi. Şahsen ben, değil aynı şehirde vuslatsız bir hayat yaşamayı, aynı ülkenin topraklarından bile uzaklaşıp dilini bilmediğim ülkelerde ölümü dilerdim. Bir kız için değer mi? O zaman şöyle cevap vereyim; 'Halife Leyla'ya dedi ki, Sen o musun ki, Mecnun sana olan aşkından çöllere düştü? Oysa sen başka güzellerden daha güzel değilsin. Leyla; Sus, çünkü sen Mecnun değilsin.' Halife de olsa Mecnun olmayanlar susmalı bence... Harun YILMAZ/01.02.2006, Adana
Hafız-ı Şirazi demiş ki; 'Yüzü bir cilve yaptı, meleğin aşka sahip olmadığını gördü. Bu gayretten tıpkı ateş oldu ve Meryem, Adem'i çarptı.'
İşte bugün (14.11.2007) 2904'üncü gün, yarın 2905, ertesi gün 2906... Bu, mahşere kadar böylece sürüp gidecek.
Döndürülsem de zemheri Kasım’da hayal ahitlerin kapısından,
Ve çalınsan da balçıklar tarafından murassa bir hançer iken koynumdan,
İki milyonun içinde mahpus biricik ihtimal korkuturken beni,
Akların, karaların içinde adalet, isminden yakalayacak.
Sadrımdan simana yansıyan nur kefilinse bugün,
Göğüs kafesindeki zangoç işte o gün yargılanacak.
Esra'nın bir anlamı da var ki; ben biliyorum ve yazmayı dilediğim kitabıma isim olarak bunu koymak istiyorum. O yüzden herkesin bildiği anlamlarından en özel olanı bende kalacak.
Aziz Türk Milleti!
Ahlakı hiçe sayan magazin programları ve dizilerle uyumaya devam edin. Gözümüz aydın; Kurtlar Vadisi yayından kaldırıldı. Çünkü Pana Film yapımcıları, bu ülkede terör olmadığı hâlde varmış gibi bizi yanıltmaya kalktı. “Sihirli Anne”nizi gönül rahatlığıyla izleyip “Selena” ile uçun artık, nereye hizmet ettiği malum “Kod Adı”nızı öğrenirsiniz belki.
Sağ olasın RTÜK! İlk defa izleyici tepkilerine olumlu yanıt verdin ve Kurtlar Vadisi yayından kaldırılsın diye seni arayan 13.900 hizmetlinin taleplerini yerine getirdin. Seni, zamanında bu sayıdan çok daha fazlası rahatsız etmişti BBG evleri vb maneviyatsız programlar için; ama her ne hikmetse bu kez sessiz kalmadın. Acaba harekete geçmene neden olan etken, halkın talebi değil de, başka kirli parmaklar olabilir mi, sorusuna da cevap verir misin? Allah aşkına RTÜK; PKK’nın kendi sempatizanlarına “bu dizi yayından kaldırılsın diye RTÜK’ü arayın” şeklinde talimat verdiği istihbaratı sana ulaşmadı mı? 13.900 kişinin yaptığı şey, dağda terör yapanlara mı teröre kurban verenlere mi yarar acaba, diye kurulunuzda soru soran olmadı mı? RTÜK, bildik bileli halkın tepkilerine bu kadar sıcak ve bu kadar hızlı tepki veren bir mekanizma ve hassasiyete sahip olmadı hiçbir zaman. Diziden rahatsız olan bir tek vatan evladı yok iken, sizi yatağınızda kıvrandıran nedir, sorusuna yanıt vermeyecek misiniz? RTÜK, verdiği kararda ne kadar inisiyatif kullanmıştır, sorusunu da yanıtsız mı bırakacaksınız? Yaşar Öz’ün adamları takır takır ve gerçekten adam vururken, tamamen gerçek olan görüntülerin Kanal D’nin haber programında Mehmet Ali Birand’ın gülücükleriyle yayınlanmasına neden tepki göstermediniz?
Gerçi bu konudaki kararınız; Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey’in veya Merhum Başvekil Adnan Menderes’in asılma kararlarının daha yargılanmadan verilmiş olması kadar kesindi. RTÜK olarak; “Dizi yayınlanmadan kaldırılması için bir işlem yapamayız,” açıklaması, “yayınlanmış olması bize yeterli bahaneyi verecektir,” düşüncesinin başka bir tezahürü olmuştur. Biz Türk Milleti olarak evlatlarımızın yargısız ve insafsızca harcanmasına hep tanık olduk. Helal size ki, literatüre bir de TV dizisi eklediniz.
Körpe zihinlerini (!) Kurtlar Vadisi’nden korumak isteyen vatanperver (!) şikayetçiler! Kurtlar Vadisi yayından kaldırıldı; gözünüz aydın. Artık haber programlarında trafik kazasında ölenler gösterilmeyince bu ülkede trafik kazası olmadığını sanmaya devam edersiniz; gönlünüz hoş olsun. Artık terör yok! Çünkü Kurtlar Vadisi yok.
Sayın şikayetçiler, buyurun size bir teklif; etkili mesajlarınızı yeniden kullanın ve RTÜK’ü arayın; dağda terörle mücadele eden Mehmet’imizin şehit haberlerini de yayından kaldırtın. Çocuklarınız kan görünce kötü etkileniyorlardır.
Evlatlarınızın yetişmesinde madem çok hassas davranıyorsunuz, arayın RTÜK’ü; Kuzey Irak’ta bizi arkamızdan vuran, dün bize, bugün başkalarına kapı köpekliği yapanları da kapattırın.
Arayın RTÜK’ü; parsel parsel vatan toprağının satılmasını da engelleyin.
Arayın RTÜK’ü; PKK’nın dizilerde kalmayıp vatanın sokaklarında çatır çatır polisle kavgasını da kaldırtın.
Arayın RTÜK’ü; bir cep telefonu, 7,5 YTL gibi küçücük şeyler için insan öldüren ve “ne çalıyorsak yarısını PKK’ya gönderiyoruz” diyen hırsızlık piyasasını kapattırın.
Haydi durmayın! Vatan sizden hizmet bekliyor.
Baş eğmek için baş kaldıran!
Rahman, Rahim, Melik, Kuddüs, Selam, Mü'min, Müheymin, Aziz, Cabbar, Mütekebbir, Halik, Bari, Musavvir, Gaffar, Kahhar, Vehhab, Rezzak, Fettah, Alim, Kabid, Basit, Rafid, Rafi, Muizz, Müzill, Semi, Basir, Hakem, Adl, Latif, Habir, Halim, Azim, Gafur, Şekur, Aliyy, Kebir, Hafiz, Mukit, Hasib, Celil, Kerim, Rakib, Mucib, Vasi, Hakim, Vedud, Mecid, Bais, Şehid, Hakk, Vekil, Kaviy, Metin, Veliy, Hamid, Muhsi, Mubdi, Muid, Muhyi, Mumit, Hayy, Kayyum, Vacid, Macid, Vahid, Samed, Kadir, Muktedir, Mukaddim, Muahhir, Evvel, Ahir, Zahir, Batın, Vali, Müteali, Berr, Tevvab, Muntakim, Afuv, Rauf, Malikülmülk, Zülcelal-i vel ikram, Muksit, Cami, Ğaniy, Muğni, Mani, Darr, Nafi, Nur, Hadi, Bedi, Baki, Varis, Reşid, Sabur (c.c.)
Şehadet, Ahzab Dağından yankılanan nida; 'Mü'minlerden öyle yiğitler vardır ki, onlar Allah'a verdikleri sözde sadakat gösterdiler. Onlardan bazıları şehit oluncaya kadar savaşacaklarına dair adağını yerine getirdiler; kimisi de şehit olmayı bekliyor. Onlar verdikleri sözü de asla değiştirmeyeceklerdir.'
Elbette bir senaryo, acaba gerçekte de var mı böyle birşey? Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak) filminde bir replik vardı; Fransızca bir şarkıyı sormuştu bir er Upham'a. 'Bir erkek bir kadını sevmiş, kavuşamamış ama aynı şehirdelermiş,' demişti. Aşk, evlenip çoluk çocuğa kavuşan bir sevgiliye yanaşma cesareti verir mi? Asla! En kallavi babayiğitler âlemi titretirken, maşuk karşısında suçlu kediye dönmezler mi? Evli bir kızın Sarp'ı için için severken Kenan'ı kendine dokundurmadan yaşayıp gitmesinin hüznü hiç yansıtılamamış. Bakınız Leyla'nın ibn Selam'la evliliğine lütfen. Ya da Polat'ın Elif için ameliyathaneye girişinde hangi aşkından yaralı veya duygusal ferdimiz gözleri dolmadan kaskatı seyredebilmiştir o sahneyi. Şahsen ben, değil aynı şehirde vuslatsız bir hayat yaşamayı, aynı ülkenin topraklarından bile uzaklaşıp dilini bilmediğim ülkelerde ölümü dilerdim. Bir kız için değer mi? O zaman şöyle cevap vereyim; 'Halife Leyla'ya dedi ki, Sen o musun ki, Mecnun sana olan aşkından çöllere düştü? Oysa sen başka güzellerden daha güzel değilsin. Leyla; Sus, çünkü sen Mecnun değilsin.' Halife de olsa Mecnun olmayanlar susmalı bence...
Harun YILMAZ/01.02.2006, Adana
Elbette bir senaryo, acaba gerçekte de var mı böyle birşey? Saving Private Ryan (Er Ryan'ı Kurtarmak) filminde bir replik vardı; Fransızca bir şarkıyı sormuştu bir er Upham'a. 'Bir erkek bir kadını sevmiş, kavuşamamış ama aynı şehirdelermiş,' demişti. Aşk evlenip çoluk çocuğa kavuşan bir sevgiliye yanaşma cesareti verir mi? Asla! En kallavi babayiğitler âlemi titretirken, maşuk karşısında suçlu kediye dönmezler mi? Evli bir kızın Sarp'ı için için severken Kenan'ı kendine dokundurmadan yaşayıp gitmesinin hüznü hiç yansıtılamamış. Bakınız Leyla'nın ibn Selam'la evliliğine lütfen. Ya da Polat'ın Elif için ameliyathaneye girişinde hangi aşkından yaralı veya duygusal ferdimiz gözleri dolmadan kaskatı seyredebilmiştir o sahneyi. Şahsen ben, değil aynı şehirde vuslatsız bir hayat yaşamayı, aynı ülkenin topraklarından bile uzaklaşıp dilini bilmediğim ülkelerde ölümü dilerdim. Bir kız için değer mi? O zaman şöyle cevap vereyim; 'Halife Leyla'ya dedi ki, Sen o musun ki, Mecnun sana olan aşkından çöllere düştü? Oysa sen başka güzellerden daha güzel değilsin. Leyla; Sus, çünkü sen Mecnun değilsin.' Halife de olsa Mecnun olmayanlar susmalı bence...
Harun YILMAZ/01.02.2006, Adana