© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Ümmüşen (Ünlü) Gürsoy, 70’li yılların yanık sesli, yiğit yakarışlı, devrimci kadın bir ozanı. 1956 yılında Antalya'nın Korkuteli İlçesinde doğdu. 1973-79 yılları arasında ODTÜ İşletme bölümünde lisans, Çukurova Üniversitesi Muhasebe-Finans ana bilim dalında yüksek lisans ve doktora ve Ç.Ü. İİBF’de öğretim elemanı, Mimar Sinan Üniversitesinde öğretim elemanı olarak çalıştı. İlk albümü 'Nenni'yi 1999'da yayınlandı. Albüme adını veren ağıt şarkı Erdal Eren'e adanmıştı:
Nenni Nenni Eren’im, nenni başağım
Adın, acı vadesiz gelen ecellere
Sizi hoyratça biçilen gök ekinlere
Nenni Eren’im, nenni ekinim
...
İkinci albüm çalışması 'Rüzgara Karşı' ise 2005 yılında çıktı. Ümmüşen, Grup Yorum'un 'Hayat', 'Beyaz Gelinlik', Ali Asker'in 'Maden Ocakları' ve Sevinç Eratalay'ın 'Bebeğim Nenni' gibi bazı tanınan şarkıların da bestecisidir.
'Sezenler Olmuş' adlı türküde Yeni Türkü grubunun solisti Derya Köroğlu ile düet yapmışlardır:
seni yerlerde göklerde bulamazlarken...
bende gizli olduğunu sezenler olmuş...
dumlu dumluymuşsun yüreğimde..
kımıl kımılmışsın bileklerimde...
domur domur ter ışıl ışıl fer
ellerimde gözbebeğimde..
aramızda dağlar yollar yıllar var iken...
beni sana sımsıkı sarılı görenler olmuş...
sargın yaprakmışım dallarına
yangın toprakmışım yağmurlarına...
türkü olmuşsun... umudummuşsun
sevdama yarınlarıma...
Karadeniz'in karasında kalan denizden epey uzak ama Karadeniz ile Doğu Anadolu arasında bir kent. Aslında kent tanımına uyar bi yanı yok. Belki Batı'daki küçük bir şehirin kıyısında kalan mahallesi kadar etmez. Karadeniz'e dökülen Çoruh nehri'nin içinden geçtiği Kop dağı yükseltisinde çok yüksek rakımlı halkının tamamı nerdeyse göçer Gümüşhane'ye bağlı kasabaya, milletvekili çıkarma telaşına düşen 12 Eylül artıkları tarafından kent ünvanı kazandırılmıştır. Halkının temel geçim kaynağı askerdir. Buradaki garnizon münasebetiyle... İlk bakışta sanki ülkeye bekçilik yapma görevine adatılmış birinci dünya savaşından kalan insanların tutulduğu bir kale gibidir. Canım yurdumun güzel insanlarının doğudaki tüm yerleşkelerin tanımlandığı gibi başkaca bir geçim kaynağı da tarım ve hayvancılıktır. Temiz bir şehirciktir. Bütün küçük yerler gibi...
Dünyaca ünlü Danimarkalı yönetmen Lars von Trier’in
Cannes’den Altın Palmiye ödüllü 2000 yapımı “Karanlıkta Dans”
filminin aslında pop yıldızı olan oyuncusu. Film Björk'e 'en iyi kadın oyuncu' ödülünü kazandırmıştı.İzlanda'da çok sevilen şarkıcı 'Debut' adlı albümle çıkış yaptı.
1960'larda gelişen devrimci gençlik hareketlerinin başlarında bunun farkına varan uluslararası ve işbirlikçi oligarşi mücadelenin daha da kitleşelleşme korkusunun önüne acımasız cinayet timlerini sürerek çıkmaya başladı. Önce 17 Temmuz 1968'de Vedat Demircioğlu kaldığı
Gümüşsuyu Öğrenci Yurdu'nda şehit edildi. Oligarşi ardından Ali Turgut Aytaç ve Duran Erdoğan'ı da şehit etti. 23 Eylül 1969'da ise ABD ve onun Türkiye büyükelçisi Vietnam Kasabı Robert W.Kommer'en Türkiye'yi ziyaret etmesini protesto eden ve buna karşı meşaleyi ilk tutuşturanlardan Taylan Özgür arkadan kurşunlanarak şehit edildi. Deniz Gezmiş babasına idamından önce yazdığı son mektubunda onun yanına gömülmek istediğini vasiyet etmiştir. Devrimcilerin sonuna kadar sürecek davasında ilk şehitlerden birisidir Taylan Özgür.
20-25 yıl öncesine kadar İzmir'e 12 km. uzaklıkta kendi halinde bir banliyösüydü. Ege üniversitesi kampüsünün burada bulunması nedeniyle öğrenci muhitidir. Ancak İzmir'e malum göçlerle nüfus artışı yüzünden büyüdü. Sakinliğini yitirdi. Yamanlar Dağı eteklerine dayandı. Atatürk mahallesi, Kızılay Mahallesi derken... Palmiyeli Rum evleri, üniversitelilerin uğrak yerleriyle gözde mekandı. Yazlık sinemalarında film seyretmenin keyfi başkaydı. Yakın zamana kadar karşıyaka Basmane ve burası arası işleyen banliyö treni bile vardı. Poligonda püfür püfür esen İzmir melteminde buraya dönmek için beklediğim otobüs duraklarında Karşıyaka akşam vapurlarının manzarasını özlüyorum ve şair Tamer Uysal'ın dizeleri geliyor aklıma:
' Seni Trabzon saçlım
İzmir'li güzelim
Telinden sevdim
Ben seni Marmara'm
Trakya'm gibi sevdim
Yasemin kokuşlum
Torosların kardeleni
Erguvan dilini sevdim '... Off of...
Bursa bir zamanlar Yeşil'i çağrıştırıyodu, sonra da Uludağ akla geliyordu bi de meşhur şeftalisi... Geçenlerde (30 Mayıs 2005) açıklanan bir araştırma sonucunda illerle ilgili ilk akla gelenler sorulunca sevilenler konusunda bursa nın payına düşenler bunlar olmuş deneklerden... Oysa şimdi Bursa eskisi kadar ovasını talan eden sanayicilerin işgüzarlığıyla yeşil değildir, Uludağ eskisi kadar çekici değildir tarikatların yaptırdığı evler için yasa çıkartan (2B) politikacı kararlarıylan ve bursa eskisi kadar şeftalisi bol değildir bağı bahçeyi arsaya çeviren yok eden uygulamacılarıyla... Ama Bursa gene de güzel şehirdir
Milos Forman'ın bir filmi. Bir de şair Tamer Uysal'ın ablasının ölümü üzerine yazdığı 'Sitem' adlı şiirde sevdiğini söylediği kuş:
'Her aşk beni
Yoruyor şimdi
Gözlerini arıyorum
Yorgun
Tasam, direncim
Ve sevdam
Hüzne dönüyor sonunda
Sevdam kanadına
takılı kalıyor
Seviyorum guguk kuşunu
İnsanlara
Kul olmazlar hiç
Yem vermiştik
bütün sokak kedilerini
Sevmiştik biz
Ve bir lodos alıp
Gitti seni'
şeklindedir sözleri.