İlk başlarda bana biraz kasvetli gelmişti.Belki de stüdyonun kasvetli döşenmesinden kaynaklanan bir şeydi.Fakat izledikçe keyif almaya başlamıştım.Eğlenceliydi.
Adını duyduğumda bile gülümsediğim bir film ki,oradaki ufaklığa bayılıyorum :) Kast çok iyi ve herşey çok doğal.Kaliteli bir sit com başarmışlar :)) Çok tatlılar çook :)
Bu filmi hiç izlemedim.Lakin,ne zaman bir yerlerde adını okusam ya da duysam aklıma Halil Cibran'ın, Kırık Kanatlar,adlı kitabı geliveriyor.Yazmadan geçemedim :) Hatta bir de paragraf buldum :)
Kırık Kanatlar
Yirmi yaşımdayken annem bana şöyle demişti:
- Manastıra girseydim, hem kendim, hem başkaları için en iyisini yapmış olacaktım. - Eğer manastıra girmiş olsaydın ben dünyaya gelmezdim, dedim. - Dünyaya gelmen daha önce kararlaştırılmıştı oğlum, dedi. - Evet ama, dünyaya gelmeden çok önce seni annem olarak seçmiştim ben, diye karşılık verdim. - Dünyaya gelmeseydin cenette bir melek olarak kalacaktın, dedi. - Ama ben hâlâ bir meleğim, diye cevaplardım.
Gülümsedi ve dediki ' Kanatların nerede peki? ' Elini tutup omzuma koydum ve ' Burada ', dedim. ' Kırılmışlar ', dedi.
Bu konuşmadan dokuz ay sonra, annem dönülmez ufukta yitip gitti. Ama 'kırılmışlar' sözü içimde yankılanmaya devam etti...
Bazı şeyleri tadında bıraktığın zaman kendisine yakıştırılan olumlu sıfatlar yerini buluyor.Bu dizi de çok güzel gitti.Özellikle,heyecanlı ve gerilimli geçen son bölümleriyle ivmesini yükseltmişti.Zirvede noktayı koymalıydılar.Şöyle ki,bir sürü konu zaten çözümlenmişti.Şimdi,konu yaratmak adına muhtemelen saçmalayacaklar ve diziden soğutacaklar.
Bazen doğallıktan uzaklaştıklarını düşünüyorum.Çok mutlu,huzurlu aile tablosu çizme çabaları fazlaya kaçabiliyor.Aliye'nin duygusuz,durağan ses tonu,sıcaklık içermeyen davranışları da sıkıyor.Bu kadar da donuk olunmaz ki..Ayrıca,kendilerini tekrarladıklarını ve son dört beş bölümdür gerek konu gerekse de oyunculuk olarak,Halit ERGENÇ hariç yerlerinde saydıklarını söylemeye de gerek yok sanırım.Aaaa bir de Mücahit karakteri var ki,hayranlığımı belirtmeden geçemeyeceğim.Çok başarılı bir karakter ve ona can katan beyefendi de saygı duyulası bir yetenek..
Bir dönem kaçırmamacasına izliyordum.Fakat son zamanlarda pek rastlaşamıyoruz.Çok hoş bir film.Gelgelelim uzuuun diyaloglar,alt yazıyı takip etme çabası,bir süre sonra yoruyor insanı.
İlk başlarda bana biraz kasvetli gelmişti.Belki de stüdyonun kasvetli döşenmesinden kaynaklanan bir şeydi.Fakat izledikçe keyif almaya başlamıştım.Eğlenceliydi.
Adını duyduğumda bile gülümsediğim bir film ki,oradaki ufaklığa bayılıyorum :) Kast çok iyi ve herşey çok doğal.Kaliteli bir sit com başarmışlar :)) Çok tatlılar çook :)
Filmin müziğine bayılıyorum.Çok dokunaklı ve anlamlı geliyor.Filmle bağdaştığı kanısındayım.Nadir rastlanan bir durum..
Bu filmi hiç izlemedim.Lakin,ne zaman bir yerlerde adını okusam ya da duysam aklıma Halil Cibran'ın, Kırık Kanatlar,adlı kitabı geliveriyor.Yazmadan geçemedim :) Hatta bir de paragraf buldum :)
Kırık Kanatlar
Yirmi yaşımdayken annem bana şöyle demişti:
- Manastıra girseydim, hem kendim, hem başkaları için en iyisini yapmış olacaktım.
- Eğer manastıra girmiş olsaydın ben dünyaya gelmezdim, dedim.
- Dünyaya gelmen daha önce kararlaştırılmıştı oğlum, dedi.
- Evet ama, dünyaya gelmeden çok önce seni annem olarak seçmiştim ben, diye karşılık verdim.
- Dünyaya gelmeseydin cenette bir melek olarak kalacaktın, dedi.
- Ama ben hâlâ bir meleğim, diye cevaplardım.
Gülümsedi ve dediki ' Kanatların nerede peki? '
Elini tutup omzuma koydum ve ' Burada ', dedim.
' Kırılmışlar ', dedi.
Bu konuşmadan dokuz ay sonra, annem dönülmez ufukta yitip gitti. Ama 'kırılmışlar' sözü içimde yankılanmaya devam etti...
Halil CİBRAN
Bazı şeyleri tadında bıraktığın zaman kendisine yakıştırılan olumlu sıfatlar yerini buluyor.Bu dizi de çok güzel gitti.Özellikle,heyecanlı ve gerilimli geçen son bölümleriyle ivmesini yükseltmişti.Zirvede noktayı koymalıydılar.Şöyle ki,bir sürü konu zaten çözümlenmişti.Şimdi,konu yaratmak adına muhtemelen saçmalayacaklar ve diziden soğutacaklar.
Bazen doğallıktan uzaklaştıklarını düşünüyorum.Çok mutlu,huzurlu aile tablosu çizme çabaları fazlaya kaçabiliyor.Aliye'nin duygusuz,durağan ses tonu,sıcaklık içermeyen davranışları da sıkıyor.Bu kadar da donuk olunmaz ki..Ayrıca,kendilerini tekrarladıklarını ve son dört beş bölümdür gerek konu gerekse de oyunculuk olarak,Halit ERGENÇ hariç yerlerinde saydıklarını söylemeye de gerek yok sanırım.Aaaa bir de Mücahit karakteri var ki,hayranlığımı belirtmeden geçemeyeceğim.Çok başarılı bir karakter ve ona can katan beyefendi de saygı duyulası bir yetenek..
Bir dönem kaçırmamacasına izliyordum.Fakat son zamanlarda pek rastlaşamıyoruz.Çok hoş bir film.Gelgelelim uzuuun diyaloglar,alt yazıyı takip etme çabası,bir süre sonra yoruyor insanı.