Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • bira24.12.2006 - 07:52

    arpa suyu.... tuzlu fıstıkla veya patetes cipsiyle iyi gidiyor ama....

  • en çok tıklananlar24.12.2006 - 07:51

    kimi balıklar hiç yerinden oynamıyor... demekki baya hit alıyorlar... ama kardeşim bu kadar saplantılıda olunmaz ki... biraz değişken olalım...

  • laf sokma24.12.2006 - 07:47

    dünyanın ene hızlı laf sokan adamı.... şahan ın böyle bir skeci vardı... hazır cevap ama ukalaydı skeçte ki tipleme

  • birisi24.12.2006 - 07:45

    halimi perişan etti birisi...

  • karakoçan22.12.2006 - 11:54

    şu anda bulunduğum ilçe.... elazığın en büyük ilçesiymiş.... buyuk gormesek kandıracaklar bizi...

  • kefir21.12.2006 - 09:40

    bizim sülalenin kadınları arasında meşhur olan, sağlıklı yaşam için içtikleri, pakteriyel mayadan oluşan ayranımsı içecek...

  • celal güzelses21.12.2006 - 09:37

    Esas ismi Mehmet Celalettin olan Celal Güzelses'in Babası Derviş hasanın vefatı ile Annesi Latife Hanım tarafından mahalle mektebine verilir. Birinci Dünya savaşı yıllarında Rüştiyenin lav edilmesi ile öğrenimini tamamlayamaz. Okula giderken 1913'ten 1921'e kadar Ulu Cami'deki müezinlik görevini devam ettirir.

    1931 yılında Karındaş Mahmut'un Diyarbakır şivesini taklit ederek doldurduğu plak halktan oldukça tepki alır. Celal Güzelses bu plağı olan tepkisini dile getirerek İstanbul'a plak doldurmaya gider.

    Celal Güzelses Bayandırlık bakanı Feyzi Pirinççioğlu'nun ısrarıyla 1917'de bir tesadüf sonucu tanıştığı Mustafa Kemal Paşadan 'Şark Bülbülü' ünvanını alır. 1934 yılında soyadı kanunun kabulu ile soyadını sesinin güzel oluşundan alır.

    Celal Güzelses 22 haziran 1943 tarihinde Diyarbakır halk musiki cemiyetini bir kaç arkadaşı ile birlikte kurar. 1950'de cemiyete yapılan resmi ödenekler ve belediye yardımlarının kesilmesi üzerine cemiyetten ayrılır. 1956 yılında kendisinden ayrılan arkadaşlarının yıldız kulubünde toplanmasıyla Celal Güzelses sarsılır. Ulu cami baş müezzinliği için vilayete başvuruda bulunur. Bu görevi 1956 yılından vefatına kadar (1 Şubat 1959) devam eder.

    Vefatına Diyarbakır halkı çok üzülür. Naaşı Ulu Camii'den eller üzerinde ilahi ve tekbirlerle Şeyhi Zeki Efendi'nin metfun bulunduğu kabrinin alt kısmına vasiyeti üzerine defnedilir.


    Celal Güzelses'den yaklaşık olarak 46 türkü derlenmiştir. Derlenen bazı türküler:
    Ağlama Yar Ağlama, Bülbülün Kanadı Sarı, Dağlar Dağımdır Benim, Esmerin Ağı Gerek, Mardin Kapı Şen Olur, Nare Esvap Yıkıyor, Vallahi O Yardir...




    Ağlama Yar Ağlama

    Ağlama Yar Ağlama Anam
    Mavi Yazma Bağlama
    Mavi Yazma Tez Solar Anam
    Yüreğimi Dağlama

    Elmada Al Olaydın Anam
    Selvide Dal Olaydın
    Bana Göre Yar Mı Yok Anam
    İstedim Sen Olaydın

    Elma Al Olanda Gel Anam
    Ayva Nar Olanda Gel
    Hasta Düştüm Gelmedin Anam
    Bari Can Verende Gel

    Bugün Ayın Üçüdür Anam
    Girme Bostan İçidir
    Dudakların Bal Kaymak Anam
    Dilin Badem İçidir Bülbülün Kanadı Sarı

    Bülbülün kanadı sarı
    Ben ağlarım zârı zârı
    Elimden aldılar yarı

    Garip garip ötme bülbül
    Benim derdim bana yeter
    Bir dahi sen katma bülbül

    Bülbülün kanadı beyaz
    Gece bulut gündüz ayaz
    Al kalemi derdimi yaz

    Garip garip ötme bülbül
    Benim derdim bana yeter
    Bir dahi sen katma bülbül

    Bülbülün kanadı buhur
    Gece yazar gündüz okur
    Yolcu ise ola oğur

    Garip garip ötme bülbül
    Benim derdim bana yeter
    Bir dahi sen katma bülbül

  • uzun yol20.12.2006 - 09:42

    aşka koşan yol... uzun ve sancılı...

  • köylü kızı19.12.2006 - 07:35

    yayla çiçeği....

  • kartografya19.12.2006 - 07:34

    ha bu dersten aklımda kalan şey haritası yapılacak yerin konumuna göre projeksiyon ayarlamaktı...hala zihnimde cınlıyor.... ama seviyorduk bee....