Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Haydar Baş26.04.2005 - 14:17

    Bir Haydar bas magdurunun itiraflari ve cagristirdiklari

    Öncelikle açtığınız bu web sayfasından dolayı size çok teşekkür etmek istiyorum. Kurban bayramı sonrası, hacıların dönüşünden beri, çok yakın bir dostumun benimle paylaştığı bir konuyu işlemeniz beni çok sevindirdi. Arkadasimin yıllardan beri beraber olduğu Haydar Baş adlı şeyhin, yaptıklarının sadece web sayfasında yer verdiğiniz olaylarla sınırlı kalmadığının bütün halkımız tarafından bilinmesi düşüncesiyle, bu mektubu maille size Almanya’ dan gönderiyorum. Çok yakın dostum E. Ö. Nün Haydar Baş ile ilgili anlattığı insan üstü olaylar (O’nun ifadesiyle kerametleri) insanları nasıl etkilediği, derin bilgisi, Onunla olan sohbetimizin hep ana konuları oluyordu. Arkadasim E. Ö. Bu sene eşi A. Hanım la beraber, hacca gitmişti. Hacıya giderken bir uğurlama ile göndermiştik. Onu en fazla sevindiren ise hacca şeyhi Haydar Baş’ın da gelmesiydi. O’nunla daha yakın olmadan dolayı içi içine sığmıyordu. Hac dönüşü E. Ö. Yü ve eşi A. Hanımı karşılamaya gittik. E. Ö. Nün neşeli, hacı olmanın gururunu yaşamasını beklerken, E. Ö.'nün çok üzgün ve sinirli olması, beni çok şaşırtmıştı. Günler geçmesine rağmen, E. Ö. 'nün bu hali devam etti. Zayıflamaya ve daha çok kabuğuna çekilmeye başladı. A. Hanım Ondan daha kötü bir haldeydi. Bir ay önce E. Ö.'yüçok sıkıştırdım. Hacda başına anlatmasını istedim. E.Ö.' de yaşadıklarını bana detaylı olarak anlattı. Yalnız bunu kimseyle paylaşmamamı da sıkı sıkı tembih etti. Anlattığı olaylar, yenilir yutulur şeyler değildi. Söz vermeme rağmen, açtığınız web sayfasındaki çirkeflikleri görünce, Haydar Baş’ın zararının artık kimseye dokunmaması için, bunu size yazmaya ve dolayısı ile bütün halkımızla paylaşmaya karar verdim.

    Hac’ da E. Ö. Ve eşi A. Hanım ile bebarer Haydar Baş aynı otelde kalıyorlarmış. Otelde kadınlar ayrı, erkekler ayrı olarak kalıyorlarmış. Haydar Baş, sıklıkla kadınların olduğu tarafa geçmeye, bu ziyaretlerini akşamın ilerleyen saatlerine sarkıtarak yapmaya başlamış. Dostumun eşi geç gelince, A. Hanım şeyhin kendi katlarına geldiğini ve sohbet ettiğini söyleyince çok şaşırmış. Bunu kabullenmemiş ama ses de çıkarmamış. Geçen günler içinde bu durumdan eşi A. Hanım da çok rahatsız olmaya başlamış. Sohbette, ev kıyafetleriyle oturulmasını, Haydar Baş’ın kendisinden çekinmemelerini, her türlü soruyu sorabileceklerini söyleyerek, olmadık konular açarak sohbeti uzatıyormuş. A. Hanım, mecburen gittiği bu akşam sohbetlerine dayanamayan E. Ö. Şeyhin mi, eşin mi diye tepkisini göstermiş. Haydar Baş’ın daha ileriye giderek, Hacda yağan aşırı yağmur karşısında, ben olmasaydım, sizler yağmurda ölüp giderdiniz, korkmayın ben sizi korurum demesi ve bunları da otelde adeta alem yaparken söylemesi, çileden çıkartmaya başlatmış. Artık eşini de göndermeden, bir an önce haccın bitmesini beklemiş. Diğer müritler, E. Ö. Nün tepkisinin fazla olduğunu, şeyhin insan üstü olduğunu, korkacak bir şey olmadığını söyleyerek, teskin ediyorlarmış. Özellikle A. T. Adlı müridin eşi, kendi eşi ile gelip konuşmuş. Nihayet Hac bitince, Almanya’ya dönen E. Ö bunu içine atmış. Yemeden içmeden kesilmiş. Bir yandan şeyhi, bir yandan eşi. Eşini baya sıkıştırmış, Başından başka bir şey geçip geçmediğini sormuş. A. Hanım da sadece ağlayarak, bir şey olmadığını ifade ediyormuş.

    Web sayfanızdaki harem kadınlarının neler çektiklerini ve nasıl kandıırldıklarını, insan şimdi daha iyi anlıyor. Ama en çirkini, insanın bunu hacda bile düşünmesi. Anlaşılır şeyler değil. Anlattığım olaylarda, abartma ve yalan yoktur. E. Ö. Bunu azdığımı sonuçta öğrenecek, belki de bana çok kızacak. Ama bu olayların artık durması, bu şeyhin insanların dini duygularını kullanarak, yaptıklarının önüne geçilmesi, hukuksal açıdan bütün yaptıklarının hesabının sorulması gerekmektedi

  • Haydar Baş26.04.2005 - 13:33

    BÜYÜK HAYDARİ İSLAM DEVLETİ

    Atıcı şeyhe göre, Sovyetlerin yıkılışıyla ilgili söylenenlerin tümü hikayedir, hayvan gözüyle görülen vesveselerdir. Hakikat başkadır;
    “Allah'ın kainatı yönetme yetkisini verdiği kendisi, Allah'ın izniyle Rusya'yı çökertmiştir.” Tanrısal güçlerle donatılmış şeyh efendi, Rusya'daki dindaşlarının ve ırkdaşlarının gördüğü eziyete dayanamamış, çok öfkelenmiş. Kalbinden kutsal bir ışık peydahlayarak Rusya'ya göndermiş, bu yıkıcı ışık, dünyanın iki büyük imparatorluğundan birini çökertmiş. Türk ve Müslüman milletler de özgürlüklerine kavuşmuşlar.

    Bunlar, Müslümanlığın şuuruna iyice vardıktan sonra şeyh efendi, kalbinden bir ışık daha peydahlayacakmış. Bu ışık da tahmin edileceği üzere Amerika'yı parçalayacakmış. Dünyanın en büyük imparatorluğu Amerika yıkılınca. Müslüman ülkelerin halkları, Amerika kuklası yöneticileri alaşağı edeceklermiş. Kafirlerin boyunduruklarından kurtulan Müslümanlar, bir dünya İslam devleti kurmaları gerektiğini anlayacaklarmış.


    Bu devleti Sahte Şeyh, Sahte Prof Haydar Baba kuracakmış. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin yöneticileri de şeyhin huzuruna gelip el pençe divan duracaklar, 'Muhterem hocam' diyeceklermiş, 'Bu devleti biz yönetemedik, layık olduğu gibi yönetmeye tek ehil kişi sizsiniz.' Böylece Türkiye'yi şeyh efendi'nin emin ellerine teslim edeceklermiş.


    Adı, BÜYÜK HAYDARİ İSLAM DEVLETİ olacak olan devlete, daha sonraları Japonya'dan tutunda, Almanya'dan Kanada'ya kadar bir çok ülke ilhak edecekmiş.

    BU NASIL OLACAK DEMEYİN,

    GAYET KOLAY OLACAKMIŞ! .....

    http://www.haydarbastarikati.com