..... Gitmek özlemektir doya doya Karnaval misali bir uykuya Karışıp kaybolmaktır uzakta Gitmek dönmektir güya Kaçı döner gidenlerin Dönenlerin kaçı gitmiştir ya da
Gitmek hazırlanmaktır Mihr ü mah arasında Çıkacağın son yolculuğa.
yangın yangın bakışların saçların rüzgar rüzgar savur alevini yansın gözlerine konan turnalar savur alevini yansın gözlerine düşen damlalar sen hiçmi bahar görmedin yüreğin aşka sermedin beni kovsan gitmem derdin. yaban kokusuz yalancı şehirde eskimiz yandı, gittin. deva bulmam gözlerime değdin şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin yaban kokusuz yalancı... en kaynar su bile olsan ateşimi söndürürdün yüreğine bir sorabilseydin bu zulümü bitirirdin yangınına el olanın umutları od olur bir ömür yangınsız da yanar yanar kül olur sen hiç mi bahar görmedin yüreğin aşka sermedin beni kovsan gitmem derdin yaban kokusuz yalancı şehirde eskimiz yandı gitti. deva bulmam gözlerine değdi şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin yaban kokusuz yalancı
müge sarıkurt-seyduna türküleri 3. kollektif albüm
gurbete kacacagim o lacivert ulkeye o huzunc denizine uzayan iskeleye ansizin sormaksizin neler kalir geriye gurbete kacacagim o kimsesiz ulkeye o geri donulmeze baglanan ilk kopruye umarisiz durmaksizin acilar tuketmeye gurbete cikacagim o duvaksiz tepeye o yolunda gozyasi cesmesi kuru koye kopup yalnizligimdan kopup sonsuzlugumdan gurbete kacacagim gurbete tukenmeye Yaşar Miraç Yeni Türkü, 1983
Savaş çıkmıştı Orduya aldılar onu Tüfek verdiler Mermi verdiler Süngü verdiler Bomba verdiler Gaz maskesi verdiler Tanımadığı adını bilmediği Bütün gereçleri verdiler Dağ başında gözcüydü o Aşağıda ırmak sanki bir gelin- Sanki bir kuş - yeryüzünde akan bir kuş Orman koyu yeşil - yeşil - açık yeşil Sanki bilgeler arası çağsal toplantı Ki mavi söylencelere benzemektedir Yarısı görünen göl İşte başaklar sallana sallana Sürezi yenilemekte evrensel bir devinim Hepsi bir severlik içinde sessiz Ötelere ulaşmaktadırlar kendi varlıklarından Baktı yeni er üstüne başına mırıldandı: Peki niye Bunca güzelliklere karşı Böylesine çirkin giyinmek
.....
Gitmek özlemektir doya doya
Karnaval misali bir uykuya
Karışıp kaybolmaktır uzakta
Gitmek dönmektir güya
Kaçı döner gidenlerin
Dönenlerin kaçı gitmiştir ya da
Gitmek hazırlanmaktır
Mihr ü mah arasında
Çıkacağın son yolculuğa.
(Montreal Mektupları-Onüç)
....
vaktinden önce anlamanın şaşkınlığı mı
vaktinde anlamanın sevinci mi
ya da biraz geç kalmanın
o gereksiz tedirginliği mi
hangisi?
....
Ella ella metsz ella
entu kağe viyella
entu kağin ağhçkenin yar
a'sti kağsiyuz yalla
Lusnika erand kişer
hayde ertag askişer
hedev çağh tsemer ge'lli yar
viyel ertag askişer
aye garmilig aye
modinida'l ar aye
modined kaoçana yar
cutme ğhavağ ar aye
covele'in oğnuke'
kukuliim kukuli
deve'g intsi im sevdan yar
yesa'l astezun kuli
Hırsızlar dolaşıyor hırsızlar
Para koyarlar cebine
Ruhunu çalarlar
Oğlum sesnin
Plastik bunlar yaşamıyorlar
Üstüne sürerler pisliklerini
Artıklarını sarkıklarını
Oğlum senin
Anasını satarlar melodinin
Hırsızlar dolaşıyor hırsızlar
Para koyarlar cebine
Ruhunu çalarlar
Oğlum..
Eski yunanda lir çalan şairler vardı
Şimdi müzik endüstri
Şimdi şiir endüstri
Şimdi şair endüstri
yangın yangın bakışların saçların rüzgar rüzgar
savur alevini yansın gözlerine konan turnalar
savur alevini yansın gözlerine düşen damlalar
sen hiçmi bahar görmedin
yüreğin aşka sermedin
beni kovsan gitmem derdin.
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı, gittin.
deva bulmam gözlerime değdin
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı...
en kaynar su bile olsan ateşimi söndürürdün
yüreğine bir sorabilseydin bu zulümü bitirirdin
yangınına el olanın umutları od olur
bir ömür yangınsız da yanar yanar kül olur
sen hiç mi bahar görmedin
yüreğin aşka sermedin
beni kovsan gitmem derdin
yaban kokusuz yalancı
şehirde eskimiz yandı gitti.
deva bulmam gözlerine değdi
şimdi kupkuru çöl gibi sözlerin
yaban kokusuz yalancı
müge sarıkurt-seyduna türküleri 3. kollektif albüm
gurbete kacacagim
o lacivert ulkeye
o huzunc denizine
uzayan iskeleye
ansizin sormaksizin
neler kalir geriye
gurbete kacacagim
o kimsesiz ulkeye
o geri donulmeze
baglanan ilk kopruye
umarisiz durmaksizin
acilar tuketmeye
gurbete cikacagim
o duvaksiz tepeye
o yolunda gozyasi
cesmesi kuru koye
kopup yalnizligimdan
kopup sonsuzlugumdan
gurbete kacacagim
gurbete tukenmeye
Yaşar Miraç
Yeni Türkü, 1983
Savaş çıkmıştı
Orduya aldılar onu
Tüfek verdiler
Mermi verdiler
Süngü verdiler
Bomba verdiler
Gaz maskesi verdiler
Tanımadığı adını bilmediği
Bütün gereçleri verdiler
Dağ başında gözcüydü o
Aşağıda ırmak sanki bir gelin-
Sanki bir kuş - yeryüzünde akan bir kuş
Orman koyu yeşil - yeşil - açık yeşil
Sanki bilgeler arası çağsal toplantı
Ki mavi söylencelere benzemektedir
Yarısı görünen göl
İşte başaklar sallana sallana
Sürezi yenilemekte evrensel bir devinim
Hepsi bir severlik içinde sessiz
Ötelere ulaşmaktadırlar kendi varlıklarından
Baktı yeni er üstüne başına mırıldandı:
Peki niye
Bunca güzelliklere karşı
Böylesine çirkin giyinmek
Fazıl Hüsnü DAĞLARCA
...Sus yeter artık,
var git yokluğa haydi,
yoklukla yok ol.
Git, yokluklardan tanı
yokluktan var olanı.
...bir ölüm nefes alırken bir dudakda
öbür bütün şeyleri nasıl anlatmalı...