© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Bayrağımızın, vatanımızın, milletimizin baş savunucuları. Allah onların eksikliğini yaşatmasın.
İlgililere duyurulur;
Abdullah ÖCALAN' da leninizm i savunuyor. YORUMSUZ! ! !
Tüm Dünya; Vatanı için ölümü göze almış bir Türk' den daha müthiş bir silah keşfedilemeyeceğini anlayacaktır.
Sosyalizm diye böğüren adamlar sosyalizm in ne olduğunu kendileride yandaşlarıda, bilmiyor. Sosyalizmi kominizm gibi gösterilmeye çalışılıyor. Örnekler;
Ahmet DERE, 1925-2001, Kütahya' nın Tavşanlı İlçesinde tarımcılık yapmaktaydı ve Ertan ALBAYRAK' ın kendisiyle yaptığı bir ropörtajdır.
E.A.: Ahmet amca o dönemleri sen iyi bilirsin. Bize kısa, kısa anlatıyor mısın?
A.D.: Ne anlatayım oğul, o dönemler öyle bir dönemlerdi ki, ama en çok içimi yakan MENDERES' in asılması oldu. O adamın zamanında yüzümüz güldü, bolluk vardı, köye tabip geldi. Sonra Halk parti başa geçti kendi malımızın hırsızı olduk İNÖNÜ bizi kendi malımızın hırsızı yaptı, İNÖNÜ döneminde çıkan mahsulun yarısını devlet alırdı, yörede kıtlık aldı gitti, ayağımıza lastik alacak parayı bulamaz olduk, tarlaların başında Halk Partisinin adamları beklerdi mahsulun yarını alır giderlerdi.
E.A.: Ahmet amca; Güvenlik güçlerine baş vurmadınız mı?
A.D: Ne güvenliği oğul, o Halk partililer var ya her şeyi düzenbazlıkla ayarlamışlar Horuç (Vergi) diye mahsulun yarısını alıp gidiyorlardı. Sonradan iyice azdı o ermeni tohumları mahsulun zebasını bize bırakıp hasını alıp gitmeye başladılar.
Yine Ertan ALBAYRAK' ın İstanbul Kadıköy eşraflarından Sami UZUN ile yaptığı ropöttaj.
Sami UZUN, 1931-1999, İstanbul Kadıköy' de Terzilik yapmaktaydı.
E.A.: Sami amca; 1968 gençliğini bilirsin, THKO yu kuran Deniz GEZMİŞ' in senden zorbalıkla haraç istediğini iddia ediyorsun bunu bize anlatır mısın?
S.U: Seneyi tam olarak hatırlayamıyorum evladım. Bu Deniz GEZMİŞ denen adam bir gün dükkana girdi uzun boylu görünüşte dalyan gibi bir delikanlı olarak gözüküyordu. Buyur oğlum dedim, cebinden bir kağıt çıkartıp elime verdi, kağıtta: 'Bu ülkeyi kurtarmak için bize her ay düzenli olarak aydat vereceksiniz' diye yazıyordu. Şöyle bir sıfatına baktım, 'sen kimsin evladım' dedim. O bana 'biz halkçı cepesinden geliyoruz kağıtta yazanı her ayın 12' sinde düzenli olarak yapacağız' dedi. Bende 'git evladım ben karnımı zor doyuruyorum zaten' dedim 'sen dükkanının yakılmasını istiyorsun galiba ya bu parayı vereceksin, yada dükkanından evinden olacaksın' dedi. Ben kuru gürültüye pabuç bırakmam evladım ben Çanakkale şehidi Hamdi Çavuşun Torunuyum çifteyi kaptığım gibi üstüne yrüdüm sonra dükkandan dışarıya kaçtı hatta kaçarkende ayakkabısı ayağından fırladı, sonradan duyduğuma göre bizim oralarda esnafların hepsinden haraç istiyormuş, tabi bizimkilerde vermemek için diretiyorladı sonra bizim Gaziantep' li Ahmet efendinin küçük çay ocağını yaktılar, daha fazla tahamülümüz kalmamıştı bunlara zaten sonra sır olup gittiler buralardan 3,5 yıl sonra gazetelerde resmini gördüm asmşlar o soysuzu, adı Deniz GEMİŞ' miş işin bence bu ilahi adaletin ona verdiği bir ceza Gaziantep' li Ahmet efendide çay ocağı yandıktan sonra borçlarını ödeyememiş, bunalımdan kendini asmıştı, işte ilahi adalet ne yaparsan onu biçersin.
Erhan ALBAYRAK bunlar ve bunlar gibi 110 ropörtajı yapmadan önce, kendisi solcuydu ve sonra kendisi CHP üyeliğinden istifa etti...
İlgililere duyurulur. Sosyalizm diye bağırıken biraz kendi yaptıklarınızı düşünün ondan sonra biz Halkçıyız diye bağırın, savunduğunuz adamları iyi tanıyın ondan sonra savunun dar bir kapasiteyle ve siyasi görüşle değil onlara objektif olarak bakın...
(
Deniz Gezmiş;
Sosyalizm diye böğüren ama sosyalizm in ne olduğunu kendiside yandaşlarıda, onu savunanlarda bilmiyor. Örnekler;
Ahmet DERE, 1925-2001, Kütahya' nın Tavşanlı İlçesinde tarımcılık yapmaktaydı ve Ertan ALBAYRAK' ın kendisiyle yaptığı bir ropörtajdır.
E.A.: Ahmet amca o dönemleri sen iyi bilirsin. Bize kısa, kısa anlatıyor mısın?
A.D.: Ne anlatayım oğul, o dönemler öyle bir dönemlerdi ki, ama en çok içimi yakan MENDERES' in asılması oldu. O adamın zamanında yüzümüz güldü, bolluk vardı, köye tabip geldi. Sonra Halk parti başa geçti kendi malımızın hırsızı olduk İNÖNÜ bizi kendi malımızın hırsızı yaptı, İNÖNÜ döneminde çıkan mahsulun yarısını devlet alırdı, yörede kıtlık aldı gitti, ayağımıza lastik alacak parayı bulamaz olduk, tarlaların başında Halk Partisinin adamları beklerdi mahsulun yarını alır giderlerdi.
E.A.: Ahmet amca; Güvenlik güçlerine baş vurmadınız mı?
A.D: Ne güvenliği oğul, o Halk partililer var ya her şeyi düzenbazlıkla ayarlamışlar Horuç (Vergi) diye mahsulun yarısını alıp gidiyorlardı. Sonradan iyice azdı o ermeni tohumları mahsulun zebasını bize bırakıp hasını alıp gitmeye başladılar.
Yine Ertan ALBAYRAK' ın İstanbul Kadıköy eşraflarından Sami UZUN ile yaptığı ropöttaj.
Sami UZUN, 1931-1999, İstanbul Kadıköy' de Terzilik yapmaktaydı.
E.A.: Sami amca; 1968 gençliğini bilirsin, THKO yu kuran Deniz GEZMİŞ' in senden zorbalıkla haraç istediğini iddia ediyorsun bunu bize anlatır mısın?
S.U: Seneyi tam olarak hatırlayamıyorum evladım. Bu Deniz GEZMİŞ denen adam bir gün dükkana girdi uzun boylu görünüşte dalyan gibi bir delikanlı olarak gözüküyordu. Buyur oğlum dedim, cebinden bir kağıt çıkartıp elime verdi, kağıtta: 'Bu ülkeyi kurtarmak için bize her ay düzenli olarak aydat vereceksiniz' diye yazıyordu. Şöyle bir sıfatına baktım, 'sen kimsin evladım' dedim. O bana 'biz halkçı cepesinden geliyoruz kağıtta yazanı her ayın 12' sinde düzenli olarak yapacağız' dedi. Bende 'git evladım ben karnımı zor doyuruyorum zaten' dedim 'sen dükkanının yakılmasını istiyorsun galiba ya bu parayı vereceksin, yada dükkanından evinden olacaksın' dedi. Ben kuru gürültüye pabuç bırakmam evladım ben Çanakkale şehidi Hamdi Çavuşun Torunuyum çifteyi kaptığım gibi üstüne yrüdüm sonra dükkandan dışarıya kaçtı hatta kaçarkende ayakkabısı ayağından fırladı, sonradan duyduğuma göre bizim oralarda esnafların hepsinden haraç istiyormuş, tabi bizimkilerde vermemek için diretiyorladı sonra bizim Gaziantep' li Ahmet efendinin küçük çay ocağını yaktılar, daha fazla tahamülümüz kalmamıştı bunlara zaten sonra sır olup gittiler buralardan 3,5 yıl sonra gazetelerde resmini gördüm asmşlar o soysuzu, adı Deniz GEMİŞ' miş işin bence bu ilahi adaletin ona verdiği bir ceza Gaziantep' li Ahmet efendide çay ocağı yandıktan sonra borçlarını ödeyememiş, bunalımdan kendini asmıştı, işte ilahi adalet ne yaparsan onu biçersin.
Erhan ALBAYRAK bunlar ve bunlar gibi 110 ropörtajı yapmadan önce, kendisi solcuydu ve sonra kendisi CHP üyeliğinden istifa etti...
İlgililere duyurulur. Sosyalizm diye bağırıken biraz kendi yaptıklarınızı düşünün ondan sonra biz Halkçıyız diye bağırın, savunduğunuz adamları iyi tanıyın ondan sonra savunun dar bir kapasiteyle ve siyasi görüşle değil onlara objektif olarak bakın...
Kalaşnikof, namı değer Keleş;
7.62 mm. çapında, barut gazının geri tepmesiyle ve iğne sıkıştırmasıyla ateşlenen, namlusu 4 yiv, 4 set den oluşan (4.4 yivset) , tek tek ve seri atış özelliğine sahip olan, tesirli menzili 350 m., azami menzili 3500 m. olan, şarjör ve fişekle ateşlenen, şarjörüne azami 20 kapsül alabilen tek kişik yakın muahrebe silahıdır...