kalemimin mürekkebinden sözler damlar da akvaryumdaki balıklar gibi seslerini duyuramaz ki.. ya da duyursalar bile ‘’anlaşılmazlığın kara örtüsünü’’ üzerlerinden çekip atamazlar bir türlü.. farzet ki yazdıklarımı anlayabildin.. ya anlamazlıktan geldiklerin? ..ya yazıp sildiklerim? .. ya yazmadıklarım? varsın anlaşlımasın hiçbir sözümüz, ne gam… bizim en azından kendimizle konuşmamız gerek.. ya da belki, sesimizi bir duyan olacaktır elbet..
bazen bedeninden, hatta ruhundan bile uzaklaşıp dışarıdan kendisine bakar gibi olur insan.. içinde ne ‘’kendisini’’ bulabilir.. ne de bir hükmü kalır,ruhuna iyi gelen kanatlı kelimelerin ve hoş müziklerin.. benliğinde, boşluklardan boşluk beğenir de bir türlü inadını kıramaz, kendisini bir yabancı silüetinde gösteren aynaların..
heyy mülteci kişilik, yerleşik düzene geç artık :) korkmuyorum ki 3 harfli yamağından ve taifelerinden de.. bak kara kaplı deftere bi imzamı atarım 40 yıl iziyle uğraşırsın:P:P
S öyle sıradan hayatların eflatun şarkısını O geceyi gene söndür, yıldızları yak göreyim ışığını N edenini sorma sözlerimle ifade ettim,nefret değil sevgi olmalı yakın P astel renkli güz’lerin yerine baharları getirişine E limle dokunurum ezber bozan sihirli her gülüşüne R esimin aklıma kazındı sil silebilirsen İ çimin susuz bahçesine yağmur ol, olabilirsen :)
süleymaniye'nin büyülü atmosferinde bir ikindi sonrası sadece kuşlar uçmaz.. bir dostu gören ve birlikte o havayı soluyan insanın ruhu da kanatlanır.. gökyüzünde süzülen kuşlara nazire yaparcasına :)
Sarmaşık derlermiş ya aşkın diğer adına.. Sarıp sarmalar, dört bir yanını efsunlu hâl ile kuşatırmış ya insanı.. Gönül buna hiç direnmezmiş ve teslim olurmuş aşkın dallarında yeniden dirilmek için Maşuğunun ezasında da,lütfunda da ‘’hayat dermanı ‘’ bulmak için :)
yaşarsa değil.. ' yaşadıkça ' olgunlaşır insan...
kalemimin mürekkebinden sözler damlar da akvaryumdaki balıklar gibi seslerini duyuramaz ki..
ya da duyursalar bile ‘’anlaşılmazlığın kara örtüsünü’’ üzerlerinden çekip atamazlar bir türlü..
farzet ki yazdıklarımı anlayabildin..
ya anlamazlıktan geldiklerin? ..ya yazıp sildiklerim? .. ya yazmadıklarım?
varsın anlaşlımasın hiçbir sözümüz, ne gam…
bizim en azından kendimizle konuşmamız gerek..
ya da belki, sesimizi bir duyan olacaktır elbet..
telefonun telleri arşın tutmazsa..
kunduruma kum dolmazsa..
kerem aslıya ucu yanık mektup yazabilir mi? simit elmayı sollayabilir mi?
ben çıkamadım, hayal bu işin içinden çıkabileer mii :)))))
bazen bedeninden, hatta ruhundan bile uzaklaşıp dışarıdan kendisine bakar gibi olur insan..
içinde ne ‘’kendisini’’ bulabilir.. ne de bir hükmü kalır,ruhuna iyi gelen kanatlı kelimelerin ve hoş müziklerin..
benliğinde, boşluklardan boşluk beğenir de bir türlü inadını kıramaz,
kendisini bir yabancı silüetinde gösteren aynaların..
heyy mülteci kişilik, yerleşik düzene geç artık :)
korkmuyorum ki 3 harfli yamağından ve taifelerinden de..
bak kara kaplı deftere bi imzamı atarım 40 yıl iziyle uğraşırsın:P:P
S öyle sıradan hayatların eflatun şarkısını
O geceyi gene söndür, yıldızları yak göreyim ışığını
N edenini sorma sözlerimle ifade ettim,nefret değil sevgi olmalı yakın
P astel renkli güz’lerin yerine baharları getirişine
E limle dokunurum ezber bozan sihirli her gülüşüne
R esimin aklıma kazındı sil silebilirsen
İ çimin susuz bahçesine yağmur ol, olabilirsen :)
hayır bir yanlış doğruların çoğunu götürür..kalanlara da şüphe uyandırır.
evet doğru tahmin etmişim yine..bildiğiN gibi :)
süleymaniye'nin büyülü atmosferinde bir ikindi sonrası sadece kuşlar uçmaz..
bir dostu gören ve birlikte o havayı soluyan insanın ruhu da kanatlanır..
gökyüzünde süzülen kuşlara nazire yaparcasına :)
Sarmaşık derlermiş ya aşkın diğer adına..
Sarıp sarmalar, dört bir yanını efsunlu hâl ile kuşatırmış ya insanı..
Gönül buna hiç direnmezmiş ve teslim olurmuş aşkın dallarında yeniden dirilmek için
Maşuğunun ezasında da,lütfunda da ‘’hayat dermanı ‘’ bulmak için :)
Kaçmak....Sen yağmur ol ben bulut.
Maçka'da buluşalım şövalyee :))))