evrenin efendisidir dediğimiz insanda temel unsur, akıldır.. aklı yok sayarsak, insan salt ANATOMİK YAPI olarak oldukça savunmasız ve çaresizidir de.. demem o kii ,uçamaz, kaçamaz, mesela bir kaya kadar dayanıklı da değildir.. ancak insana BAHŞEDİLEN ‘’ akıl yetkisi ‘’ aynı zamanda ‘’ akıl sorumluluğunu da ‘’ beraberinde getirir. nedir aklın sorumluluğu ? .. aklı ‘’ doğru yolda’’ kullanmaktır. bu yol , şüphesiz ‘’aklı bahşedene’’ çıkandır.. diğer bütün yollar ise nafile uğraşılan ıvır zıvırlar..
Mukavelemiz vardı, aykırı davrandın Sana 9 yılda yaşattığım İLKİ Sen bana 12 nci yılda yaşattın :))))) Sorun değil Ben ‘’ dar alanda ‘‘ olsam da kısa paslarla GÜNÜMÜ GÜN eylerim :)) Eh ben de seni sürekli kör ebe yaptım YALVARIRSAN gözlerinin bağını belki çözerim :)))))
Resmi dairede, resmi kurallar içinde ,resmiyete uygun olarak, resmi davrandık ta ne oldu. Resmi bir tünaydınla karşılandık.. gidebilirsiNİZLE uğurlandık.. İftariyelik resmi lokum ‘’ hayalimiz ‘’ de artık başka bir ramazana kaldı :)) Lokumun da resmisi olur mu ? he olur , lokum gibi olur :)))
öyle insanlar vardır ki sesinize ses verme konusunda dağlardan daha cömerttirler. anlaşılmazlıktan duyduğunuz usancı, kendi iç yangınlarıyla söndürüp kül ederler. seyirlik şölene dönüştürürler kelimeleri. çünkü onlar, yüreklerin vurduğu kıyıda dururlar....
Şuraya bir papatya resimi çizelim, son yaprağı seviyor çıksın.. Yanına bir de kurbağa resimi çizelim, taş atıp ürkütmediğim :)))) Ve altına da ,atladığım her level için ‘’keşke 100 puan verse’’ diye not düşelim :)))))
KAR DELEN en ıssız yerlerde açar ve vardır en solgun çiçekte bile gurur.. görünen köy kılavuz mu ister, muhabbetleri yar’dan doğacak yâr güneşine akacak kesin :) tabi muhabbet var ve ‘’muhabbet’’ var, ‘’ dem tutmak’’ mühim mesele :)
Şövalye bir alttaki yazıyı çookk beğendi.. Özellikle de ‘’ amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır ‘’ cümlesi çok isabetli olmuş. Mesajın yerine ulaştı hayal.. o küçük darbelerinle ‘’kaya şekil alıp’’ bir sanat eserine dönüşmekte :))
hiç kimse boşu boşuna çıkmaz insanın karşısına hayal.. herkesten şöyle ya da böyle öğrenilecek bi şeyler vardır..ki zaten evrenin kendisi başlı başına bir kitaptır. ve o kitaptaki her insan apayrı bir cevher, bir ışıktır :) öğretmek mahiyetinde ‘saydıklarına’ diyecek lafım olmaz da..ama mevzubahis benzerlik ise şayet, anlık ve değişken olması sürekli benzerlikten daha iyidir :))
evrenin efendisidir dediğimiz insanda temel unsur, akıldır..
aklı yok sayarsak, insan salt ANATOMİK YAPI olarak oldukça savunmasız ve çaresizidir de..
demem o kii ,uçamaz, kaçamaz, mesela bir kaya kadar dayanıklı da değildir..
ancak insana BAHŞEDİLEN ‘’ akıl yetkisi ‘’ aynı zamanda ‘’ akıl sorumluluğunu da ‘’ beraberinde getirir.
nedir aklın sorumluluğu ? .. aklı ‘’ doğru yolda’’ kullanmaktır.
bu yol , şüphesiz ‘’aklı bahşedene’’ çıkandır.. diğer bütün yollar ise nafile uğraşılan ıvır zıvırlar..
Mukavelemiz vardı, aykırı davrandın
Sana 9 yılda yaşattığım İLKİ
Sen bana 12 nci yılda yaşattın :)))))
Sorun değil
Ben ‘’ dar alanda ‘‘ olsam da kısa paslarla
GÜNÜMÜ GÜN eylerim :))
Eh ben de seni sürekli kör ebe yaptım
YALVARIRSAN gözlerinin bağını belki çözerim :)))))
Resmi dairede, resmi kurallar içinde ,resmiyete uygun olarak, resmi davrandık ta ne oldu.
Resmi bir tünaydınla karşılandık.. gidebilirsiNİZLE uğurlandık..
İftariyelik resmi lokum ‘’ hayalimiz ‘’ de artık başka bir ramazana kaldı :))
Lokumun da resmisi olur mu ? he olur , lokum gibi olur :)))
öyle insanlar vardır ki sesinize ses verme konusunda dağlardan daha cömerttirler.
anlaşılmazlıktan duyduğunuz usancı, kendi iç yangınlarıyla söndürüp kül ederler.
seyirlik şölene dönüştürürler kelimeleri.
çünkü onlar, yüreklerin vurduğu kıyıda dururlar....
Şuraya bir papatya resimi çizelim, son yaprağı seviyor çıksın..
Yanına bir de kurbağa resimi çizelim, taş atıp ürkütmediğim :))))
Ve altına da ,atladığım her level için ‘’keşke 100 puan verse’’ diye not düşelim :)))))
KAR DELEN en ıssız yerlerde açar ve vardır en solgun çiçekte bile gurur..
görünen köy kılavuz mu ister, muhabbetleri yar’dan doğacak yâr güneşine akacak kesin :)
tabi muhabbet var ve ‘’muhabbet’’ var, ‘’ dem tutmak’’ mühim mesele :)
herkesin ‘’ istediğini aldığı’’ bir savaştan çıkmış gibiyim. :))
Şövalye bir alttaki yazıyı çookk beğendi..
Özellikle de ‘’ amaa bazen de olmamız gereken şeye dönüşebilmek için küçük küçük darbelere ihtiyacımız vardır ‘’ cümlesi çok isabetli olmuş.
Mesajın yerine ulaştı hayal.. o küçük darbelerinle ‘’kaya şekil alıp’’ bir sanat eserine dönüşmekte :))
hiç kimse boşu boşuna çıkmaz insanın karşısına hayal..
herkesten şöyle ya da böyle öğrenilecek bi şeyler vardır..ki zaten evrenin kendisi başlı başına bir kitaptır.
ve o kitaptaki her insan apayrı bir cevher, bir ışıktır :)
öğretmek mahiyetinde ‘saydıklarına’ diyecek lafım olmaz da..ama mevzubahis benzerlik ise şayet,
anlık ve değişken olması sürekli benzerlikten daha iyidir :))
Ah şövalye gözlerini gözlerime kilitle, gözlerinde mahsur kalayımm