Sigaradan kurtulup, dumansız yaşamalı Üçten dokuza kadar terkedip boşamalı Hemen şimdi, şu anda demeyin aşamalı Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Bırakırsam ne olur diye kafa yormadan Hemen atıvermeli bir saniye durmadan Çakmağı fırlatmalı sigarayı sarmadan Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Sayılıysa nefesler sigaraya gitmesin Eğer kule değilse ağzın duman tütmesin Kaliteli bir hayat kanser ile bitmesin Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Çekersin çiğerine sonra burnundan gelir Herkese zararı var kârı doktora kalır Çünkü o sırasıyla azalarını alır Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Ben de müptelasıyım her şeyi bile bile Kırkbeş yıldır içerim çektiğim onca çile Bu gün son vermeliyim hem dumana hem küle Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Gönlümde fırtınalar koptu tayfun misali Gözlerimden akan yaş, onu dindiremedi Parçalandı çiğerim, bekler iken visali Bu ana sabretmeyi, nefsim sindiremedi
Soğuğunda gecenin, alev alev yandığım Sıcağında gündüzün, hıçkırarak andığım Bu hicran bu ateşim söner diye sandığım Yanılttı, ateşimi bir şey söndüremedi
Kimisi dedi bana sana sihir ettiler Büyüyü bozamadı, üçler, kırklar, yediler Yasak dedi doktorlar, mecnun olma dediler Bu sevdadan bu aşktan beni döndüremedi
Kırk yıldır bu ateşle yanar yanar tüterim Çiğerim harap oldu, gece gündüz öterim Bundan kurtulamadım bir köleden beterim Beni tahtadan ata hala bindiremedi
Mezarın başında
Hürafeye inanırlar
Bir de bunu din sanırlar
Kapısına dayanırlar
Körler mezarın başında
Mezara akın ederler
O yatıra bak ne derler
Yardım et ey Falan derler
Gürler mezarın başında
Oğlum sınıfını geçsin
Kızım falanı eş seçsin
Kocam bir iş yeri açsın
Derler mezarın başında
Namaz oruç nedir bilmez
Ömründe camiye gelmez
Fakire yetime gülmez
Şerler mezarın başında
Ağlarlar dertli çefalı
Bir çoğu geri kafalı
Kitapları yıldız falı
Kirler mezarın başında
Türbeler insan doluyor
Kimi saçını yoluyor
Her derde derman oluyor
Pirler mezarın başında
Bal der sorun gelmiş dile
Şirktir. sabit ayet ile
Böyle nane bile bile
Yerler mezarın başında
Mikdat Bal
Hayat
Hayat bir nefestir aldığın kadar
Hayat bir kafestir kaldığın kadar
Hayat bir hevestir daldığın kadar
Önün mezar sonun mezar, unutma!
Hayat bir muamma çözdüğün kadar
Hayat bir seyahat gezdiğin kadar
Hayat bir duygudur sezdiğin kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir yaygıdır yaydığın kadar
Hayat bir saygıdır saydıgın kadar
Hayat bir kaygıdır, duyduğun kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir çıkıştır, çıktığın kadar
Hayat bir bakıştır, baktığın kadar
Hayat bir bıkıştır, bıktığın kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir rüyadır, yorduğun kadar
Hayat bir cevaptır, sorduğun kadar
Hayat bir seraptır, gördüğün kadar
Yönün mezar, sonun mezar, unutma!
Hayat bir olgudur olduğun kadar
Hayat bir dolgudur,dolduğun kadar
Hayat bir bulgudur, bulduğun kadar
Önün mezar, sonun mezar, unutma!
Bal der hayat böyle, yokuş iniş var
Geldiğimiz gibi, bir de dönüş var
Sonunda tahtadan at'a biniş var
Önün mezar, sonun mezar unutma!
Mikdat Bal
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Sigaradan kurtulup, dumansız yaşamalı
Üçten dokuza kadar terkedip boşamalı
Hemen şimdi, şu anda demeyin aşamalı
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Bırakırsam ne olur diye kafa yormadan
Hemen atıvermeli bir saniye durmadan
Çakmağı fırlatmalı sigarayı sarmadan
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Sayılıysa nefesler sigaraya gitmesin
Eğer kule değilse ağzın duman tütmesin
Kaliteli bir hayat kanser ile bitmesin
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Çekersin çiğerine sonra burnundan gelir
Herkese zararı var kârı doktora kalır
Çünkü o sırasıyla azalarını alır
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Ben de müptelasıyım her şeyi bile bile
Kırkbeş yıldır içerim çektiğim onca çile
Bu gün son vermeliyim hem dumana hem küle
Sigarasız bir hayat daha sağlıklı olur
Yoksa onu içen de içmeyenler de ölür
Mikdat Bal
Sigaranın bana ettikleri
Gönlümde fırtınalar koptu tayfun misali
Gözlerimden akan yaş, onu dindiremedi
Parçalandı çiğerim, bekler iken visali
Bu ana sabretmeyi, nefsim sindiremedi
Soğuğunda gecenin, alev alev yandığım
Sıcağında gündüzün, hıçkırarak andığım
Bu hicran bu ateşim söner diye sandığım
Yanılttı, ateşimi bir şey söndüremedi
Kimisi dedi bana sana sihir ettiler
Büyüyü bozamadı, üçler, kırklar, yediler
Yasak dedi doktorlar, mecnun olma dediler
Bu sevdadan bu aşktan beni döndüremedi
Kırk yıldır bu ateşle yanar yanar tüterim
Çiğerim harap oldu, gece gündüz öterim
Bundan kurtulamadım bir köleden beterim
Beni tahtadan ata hala bindiremedi
Mikdat Bal
Odağında vatan hasreti yatar
Aklını kemiren düşüncelerin
Odağında vatan hasreti yatar
Kaptırıp kendini eğlencelerin
Batağında vatan hasreti yatar
Özleyip İstanbul Ankara diye
Talihim kaderim ne kara diye
Oturup yakıyor sigara diye
Dudağında vatan hasreti yatar
Elinden tutanı yoktur dünyada
Kendi Avrupa da aklı Konyada
Sabahlara kadar mali hülya da
Yatağında vatan hasreti yatar
Tatilde görmeyın sakın el gibi
Bir kaç hafta tatil geçer yel gibi
Yaşlar şıpır şıpır akar sel gibi
Çatağında vatan hasreti yatar
Bu hasret sürekli yoktur bitişi
Meraklara salar günün batışı
Yaralı kalplerin artar atışı
Atağında vatan hasreti yatar
Mikdatî Trabzona düşerse yolun
Yaylalara çık da bir kaç gün bulun
Burada kokusu çıkmıyor gülün
Budağında vatan hasreti yatar
Mikdat Bal
Kaşa, göze, saça aşık olanlar
Kaşa, göze, saça aşık olanlar
Aşkı biter bunlar çirkin olunca
Yârin cemalini güzel bulanlar
Bir gün kaçar, deri gergin olunca
İnce belli, sırma telli der durur
Onu böyle sevmiş, hep öyle görür
Bir şey var ki hayat ilerler, yürür
Başka şekle girer ergin olunca
Dili tatlı, cilvesi hoş, nazı hoş
Derdi yok ki, çoğu tatlı, azı hoş
İşi yok ki baharı hoş, yazı hoş
Nasıl olur işten yorgun olunca
Aşk denen şey kördür gözler tok olur
Gerçek dünya bu arada yok olur
İşin iyi sevenlerin çok olur
Nasıl olur işler durgun olunca
Sonsuza dek seveceğim diyenler
Kara sevda deyip kara giyenler
Bir kavgayla kaytaranlar, tüyenler
Ne değişmiş, yâri dargın olunca
İnsanda ebedi olan ahlaktır
Diğerleri geçicidir muğlaktır
Bunları gözardı eden ahmaktır
Bal der aşk başkadır, görgün olunca
Mikdat Bal
Ölümü unutup cak cak ederim
Ben benden çıkmışım ortada kaldım
Doğru yol var iken zig zag ederim
Kuru yaprak gibi fezaya daldım
Ölümü unutup cak cak ederim
Düştüğüm çamurdan nasıl çıkarım
Dürbünü gözüme tersten takarım
Tatmin olmak için ele bakarım
Bir yanlış görünce bak bak ederim
İnsan yanar söner bir karar kalmaz
Atarım okları hedefi bulmaz
Yazdıklarım saçma okuyan almaz
Nasıhat babından lak lak ederim
Bazen inşa eder bazen bozarım
Bazen sevinirim bazen kızarım
Hoşa gitsin diye şiir yazarım
Haksızca çok kere şak şak ederim
Harcadım bu yolda boşa nefesi
Hayllerle doldu gönül kafesi
Uzaktan hoşsa da davulun sesi
Fuzüli gürültü tak tak ederim
Mikdat Bal
Hayat ölüm iç içe
Hayat ölüm iç içe
Sandığından da öte
Onu gündüz hem gece
Andığından da öte
Yazarım ki sakının,
Etrafa bir bakının
Her öldükçe yakının
Yandığından da öte
Ol ölümle aşına,
Bir gün gelir başına
Mendili göz yaşına
Bandığından da öte
Gör toprak olanını,
Gördün mü kalanını
Hayatın yalanını
Kandığından da öte
Mikdat Bal
Ölmeseydik ne olurdu?
Kimse yetim kalmasaydı
Şu ölümler olmasaydı
Firavunlar ölmeseydi
Hayat cehennem olurdu
Ne olurduk, ne olurduk!
Ne yaşardık, ne ölürdük
Ne zulümden kurtulurduk
Hayat cehennem olurdu
Uzun yaşamak zulümdür
Tıppen ve ilmen malümdür
En büyük rahmet ölümdür
Hayat cehennem olurdu
İyiye hayat zarardır
Kötülere dünya dardır
Ölmesinde rahmet vardır
Hayat cehennem olurdu
Mikdat Bal
Haydi Türkiye!
Vatan aşkıyla
Haydi Türkiye
Aynı coşkuyla
Haydi Türkiye!
Meydana dolduk
Beraber güldük
Tek yürek olduk
Haydi Türkiye!
Yüzde yüzümüz
Türk’tür özümüz
Güldü gözümüz
Haydi Türkiye!
Rakipler şaşkın
Bitkin ve düşkün
Olmasın kuşkun
Haydi Türkiye!
Bu cihan bu yaz
Kırmızı beyaz
Tarihi sen yaz
Haydi Türkiye!
Tek tek yıkarsın
Yalnız sen varsın
Üste çıkarsın
Haydi Türkiye!
Mikdat Bal