Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • halk27.03.2005 - 23:28

    Aynı ülkede yaşayan, aynı uyrukta olan insan topluluğu.

    Aynı soydan gelen, ayrı ülkelerin uyruğu olarak yaşayan insan topluluğu.

    Belli bir bölgede veya çevrede yaşayanların bütünü:
    'Bütün köy halkı orada idi.'- Ö. Seyfettin.

  • halka27.03.2005 - 23:27

    spor Yerden yüksekliği ayarlanabilen aralıklara asılı iki halatın uçlarına takılan 18 cm çapında, 28 mm kalınlığında tahta veya deri kaplı iki demir halkadan oluşan asılma araçlarından her biri.

  • halka27.03.2005 - 23:27

    Bir tür ufak, yağlı ve tuzlu simit:
    'İstanbul fırınları çocuk bileği gibi ince halkalar yaparlardı.'- R. N. Güntekin

  • halka27.03.2005 - 23:26

    Uykusuzluk, yorgunluk, üzüntü gibi sebeplerle göz altında beliren koyuluk:
    'Benim mi Allahım bu çizgili yüz? / Ya gözler altındaki mor halkalar? '- C. S. Tarancı.

  • halka27.03.2005 - 23:26

    Çeşitli metallerden veya tahtadan yapılmış çember:
    'Belinde uzun gümüş halkalarla asılı gümüş anahtarları vardı.'- F. R. Atay.

    Çember biçiminde çeşitli nesnelerden yapılmış tutturma aracı

    Değerli metallerden yapılan çember biçimindeki süs eşyası

    Su gibi sıvıların içine katı bir nesnenin düşmesiyle oluşan, gittikçe büyüyerek açılan çembere benzeyen biçim

  • lolita27.03.2005 - 23:24

    sübyan:Çocuklar
    çocuk yaştaki kızların sex objesi olarak kullanılması, hayvani yan

  • merhaba27.03.2005 - 23:22

    'Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz! ', 'günaydın' veya 'hoş geldiniz' anlamında bir esenleşme veya selamlaşma sözü:
    'Merhaba, arkadaş! -Merhaba, kardeşim.'Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum.'- M. Yesarî

  • bataklık27.03.2005 - 23:21

    mecaz Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum:
    'Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık.'- E. İ. Benice.

  • bataklık27.03.2005 - 23:21

    Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge:
    'Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı.'- Ö. Seyfettin.

  • Dış Mihrak27.03.2005 - 23:20

    mihrak.Odak.
    odak:mecazi Herhangi bir düşüncede, nitelikte olan kimselerin kaynağı veya bir şeyin toplandığı, yoğunlaştığı yer, mihrak.

    odak.:Bir ışık veya ısı kaynağından yayılan ışınların toplandığı yer, mihrak