Bir işin daha iyi olmasını arzu etme adına ‘keşke' denebilir. Kaderi tenkid etme ve ona taş atma manasında ‘keşke' demekse doğru değildir. İşte bu itibarla Efendimiz, “Lev (keşke) helaktir” buyurmuştur.
Kişinin kendine ettiğini Edemez Kişiye hiçbir fani tutmassa gerçek dost elini kendi kendiyle baş edemez. Kişinin kendine ettiğini Sarhoş edemez,ayaş edemez Mezar soyan nebbaş edemz...
“Bir dertli kul idim derman arayan…” diye söze başladı ve şunları ekledi: Kalbime bir süvari gibi indim. Bütün ellerimle Hakk’ın kapısını çaldım, belâ eliyle çalmadıkça bu kapı açılmadı. Bütün dillerle izin istedim, hüzün diliyle istemedikçe izin verilmedi. Bütün ayaklarla O’na giden yolda yürüdüm. Yokluk ayağıyla yürümedikçe dergâhına varamadım… Denildi ki, ”Ey Bayezid! Nefsinden boş ol. Hiç ol da gel. ”Yıllarca gayret ettim. Ve bir gün sükût edince baktım ve gördüm ki derdim, dermanım imiş Şimdi sen başlangıç istiyorsan kalp süvarisi, beden piyadesi ol da yola çık!
Bir işin daha iyi olmasını arzu etme adına ‘keşke' denebilir. Kaderi tenkid etme ve ona taş atma manasında ‘keşke' demekse doğru değildir. İşte bu itibarla Efendimiz, “Lev (keşke) helaktir” buyurmuştur.
Akıbetimizden eminmişiz gibi bir halimiz var; hiç eksiğimiz, kusurumuz yokmuş gibi davranıyoruz..................
Aşkınlığa talip olmazsanız taşkınlara engel olamazsınız.
Birden ortaya çıkan ve zahmetsizce gelenler, aniden kaybolur ve sessizce giderler.....
Kişinin kendine ettiğini
Edemez Kişiye hiçbir fani
tutmassa gerçek dost elini
kendi kendiyle baş edemez.
Kişinin kendine ettiğini
Sarhoş edemez,ayaş edemez
Mezar soyan nebbaş edemz...
Körük vurdun dumanına,
Şu göğsümü fırın ettin…
Muhtaç iken dermanına,
Veremimi derin ettin…
günümüz kadınına giydirilen yeni çehre olsa gerek..
kah çekirgelerine ders veren, kah uzaylı dostları ile mektuplaşan acayibül garibül zatı şahane bir ehli kalem...
Regâib vuslat hareminin eşiği. “Gece âleminin tâçları ve zamanın Allah’a en yakın zirveleri(dir)
“Bir dertli kul idim derman arayan…” diye söze başladı ve şunları ekledi:
Kalbime bir süvari gibi indim.
Bütün ellerimle Hakk’ın kapısını çaldım, belâ eliyle çalmadıkça bu kapı açılmadı.
Bütün dillerle izin istedim, hüzün diliyle istemedikçe izin verilmedi.
Bütün ayaklarla O’na giden yolda yürüdüm. Yokluk ayağıyla yürümedikçe dergâhına varamadım…
Denildi ki, ”Ey Bayezid! Nefsinden boş ol. Hiç ol da gel. ”Yıllarca gayret ettim. Ve bir gün sükût edince baktım ve gördüm ki derdim, dermanım imiş
Şimdi sen başlangıç istiyorsan kalp süvarisi, beden piyadesi ol da yola çık!