Sultanahmet'ten Cankurtaran'a inen yolda II.Mahmut'un kendilerine hediyesi olan konağına sıkça düşer yolumuz.Ve her ne zaman gitsek oradaki görevli amcayı ziyaretçilere virgül dahî sekmeyen cümleleriyle Dede Efendi'yi anlatırken buluruz...
Kaşlarını kaldırıp gayet ciddi bir eda ile henüz hıfzettiği,bir ömür unutmayacağı duasını başlamıyor mu o minik ağzından dillendirmeye; yürüyen bir ölüyken hayatı,diriliği keşfe çıkıyorsun o ân... Sonra bir ses geri getiriyor seni; '' Nasıl iyi olmuş mu hocam? ''
Nahnu :)
Uçmak...
Bulanık...
Titre ve...
İllâ anne yapacak...
Sultanahmet'ten Cankurtaran'a inen yolda II.Mahmut'un kendilerine hediyesi olan konağına sıkça düşer yolumuz.Ve her ne zaman gitsek oradaki görevli amcayı ziyaretçilere virgül dahî sekmeyen cümleleriyle Dede Efendi'yi anlatırken buluruz...
Hangi örgüttensin söyle çabuk :)
Her yağmur tanesini bir melek indirirken yeryüzüne
Her yalanı yüz şeytan taşıyor olabilir mi
Bilmiyoruz...
Mevlana İdris
Kendi cümlelerimiz dokuz taş oyununu hatırımıza getirir.Önce kelimeleri dizip uzatmayı sonra devirmeyi hep sevmişizdir.Tıpkı oyunda ki taşlar gibi...
Kaşlarını kaldırıp gayet ciddi bir eda ile henüz hıfzettiği,bir ömür unutmayacağı duasını başlamıyor mu o minik ağzından dillendirmeye; yürüyen bir ölüyken hayatı,diriliği keşfe çıkıyorsun o ân...
Sonra bir ses geri getiriyor seni; '' Nasıl iyi olmuş mu hocam? ''