tabiki bir müzik aleti fakat bana müzik aletinin öncesinde krampın o çok sevdiğim parçasını anımsatıyor...
Bitmedi tükenmedi çileli zindan Mihneti zindan, zulmeti zindan amman Zulmette çıragım olsun Helvacı selim heman Curadan çek bir duman Ahh … çek bir duman
Aşereye yazdım şahım Gel aşk için çek bir nefes Duman ile muhabbetle Cennet olur demir kafes
Kuş olsan bile uçamazsın Çek curadan püf püf duman Bir can olur kuzu ejder Dört duvar kardaşı dilber ah…
Sana olan aşkım hep akan bir su Sen de benim gibi misin böyle Aklımda senden başka Hiçbirşey yok bugünlerde Sadece senin aşkın avutur beni Unutturur bana bütün dertlerimi Şefkatli kollarınla sar beni bu gece İstediğim aslında çok değil Sadece senin olmak istedim bu dünyada Sadece sana ait olmak Aşk denen duyguyu yeniden keşfettim Sadece senin olmak istedim Sadece senin olmak istedim Sadece senin aşkın avutur beni Unutturur bana bütün dertlerimi Şefkatli kollarınla sar beni bu gece İstediğim aslında çok değil Aklında olmak yetmez bana bu gece Yanıbaşında olmak isterim Rüyalarında olmak yetmez bana bu gece Yatağında olmak isterim
aysel git başımdan ben sana göre değilim olümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan istemiyorum benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün dağıtır gecelerim sarışınlığını uykularımı uyusan nasıl korkarsın hiçbir dakikamı yaşayamazsın aysel git başımdan ben sana göre değilim benim için kirletme aydınlığını hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün gözlerim hızlandırır tenhalığını yanlış şehirlere götürür trenlerim ya ölmek ustalığını kazanırsın ya korku biriktirmek yetisini acılarım iyice bol gelir sana sevincim bir türlü tutmaz sevincini aysel git başımdan ben sana göre değilim ümitsizliğimi olsun anlasana hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
sevindiğim anda sen üzülürsün sonbahar uğultusu duymamışsın ki içinden bir gemi kalkıp gitmemiş uzak yalnızlık limanlarına aykırı bir yolcuyum dünya geniş büyük bir kulak çınlıyor içimdeki çetrefil yolculuğum kesinleşmiş sakın başka bir şey getirme aklına aysel git başımdan ben sana göre değilim ölümüm birden olacak seziyorum hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim aysel git başımdan seni seviyorum
ben sana mecburum bilemezsin adını mıh gibi aklımda tutuyorum büyüdükçe büyüyor gözlerin ben sana mecburum bilemezsin içimi seninle ısıtıyorum
ağaclar sonbahara hazırlanıyor bu şehir o eski Istanbul mudur karanlıkta bulutlar parçalanıyor sokak lambaları birden yanıyor kaldırımlarda yağmur kokusu ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur insan bir akşamüstü ansızın yorulur tutsak ustura ağzında yaşamaktan kimi zaman ellerini kırar tutkusu birkaç hayat çıkarır yaşamasından hangi kapıyı çalsa kimi zaman arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor eski zamanlardan bir cuma çalıyor durup köşe başında deliksiz dinlesem sana kullanılmamış bir gök getirsem haftalar ellerimde ufalanıyor ne yapsam ne tutsam nereye gitsem ben sana mecburum sen yoksun
belki Haziran'da mavi benekli çocuksun ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor bir şileb sızıyor ıssız gözlerinden belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor belki korsun kırılmışsın telaş içindesin kötü rüzgar saçlarını götürüyor
ne vakit bir yaşamak düşünsem bu kurtlar sofrasında belki zor ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden ne vakit bir yaşamak düşünsem sus deyip adınla başlıyorum içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin hayır başka türlü olmayacak ben sana mecburum bilemezsin.
angara sincan gayaş
yanaş goçuum yanaş
eccık daha yanaşırsan arkası bayındır baraj
ve
arabada beş evde on beş hoşuma da giderse beleş tarzında ankara havası besteleri de var fekat onlara hiç girmeyelim :)
hım...
hüzün...
makyajlı bir kadını öpmek duygusal değil kimyasal bir tecrübedir der bir oyuncumuz kalbin zamanı filminde:D
tabiki bir müzik aleti fakat bana müzik aletinin öncesinde krampın o çok sevdiğim parçasını anımsatıyor...
Bitmedi tükenmedi çileli zindan
Mihneti zindan, zulmeti zindan amman
Zulmette çıragım olsun
Helvacı selim heman
Curadan çek bir duman
Ahh … çek bir duman
Aşereye yazdım şahım
Gel aşk için çek bir nefes
Duman ile muhabbetle
Cennet olur demir kafes
Kuş olsan bile uçamazsın
Çek curadan püf püf duman
Bir can olur kuzu ejder
Dört duvar kardaşı dilber ah…
Dalgaya dumana püf püf
Duman azında na püf…
Sana olan aşkım hep akan bir su
Sen de benim gibi misin böyle
Aklımda senden başka
Hiçbirşey yok bugünlerde
Sadece senin aşkın avutur beni
Unutturur bana bütün dertlerimi
Şefkatli kollarınla sar beni bu gece
İstediğim aslında çok değil
Sadece senin olmak istedim bu dünyada
Sadece sana ait olmak
Aşk denen duyguyu yeniden keşfettim
Sadece senin olmak istedim
Sadece senin olmak istedim
Sadece senin aşkın avutur beni
Unutturur bana bütün dertlerimi
Şefkatli kollarınla sar beni bu gece
İstediğim aslında çok değil
Aklında olmak yetmez bana bu gece
Yanıbaşında olmak isterim
Rüyalarında olmak yetmez bana bu gece
Yatağında olmak isterim
Aysel Git Başımdan
aysel git başımdan ben sana göre değilim
olümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan istemiyorum
benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
dağıtır gecelerim sarışınlığını
uykularımı uyusan nasıl korkarsın
hiçbir dakikamı yaşayamazsın
aysel git başımdan ben sana göre değilim
benim için kirletme aydınlığını
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün
gözlerim hızlandırır tenhalığını
yanlış şehirlere götürür trenlerim
ya ölmek ustalığını kazanırsın
ya korku biriktirmek yetisini
acılarım iyice bol gelir sana
sevincim bir türlü tutmaz sevincini
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
kuşun kanadında..
ürkütürsen tutamazsın......
ah hayatta olsaydı beni anlayan tek insan olurdu herhalde...
Gitmek
Bu vadideki karanlığı
ve büyük soğuğu düşün
Gitmek. Bir hançeri inceltip
Okyanusa daldırmak isteği
Ya da düşebilmek atlasların
Dışına ki ey kalbim
Yalnızsın bu yolculukta da
Gitmek. O kaos duygusu, aklın
Sarsıntılarla yorgun düşüşü
Bilincin kamaşması belki de.
Rehin bırakılacak bir şey yok
Unuttuklarından başka.
Gitmek. Bir büyü gibi saran
Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
Düşlerdir ki sen şimdi
Esirgeme kendini kalbim
Kederin o derin yalnızlığından
Ben Sana Mecburum
ben sana mecburum bilemezsin
adını mıh gibi aklımda tutuyorum
büyüdükçe büyüyor gözlerin
ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum
ağaclar sonbahara hazırlanıyor
bu şehir o eski Istanbul mudur
karanlıkta bulutlar parçalanıyor
sokak lambaları birden yanıyor
kaldırımlarda yağmur kokusu
ben sana mecburum sen yoksun
sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşamüstü ansızın yorulur
tutsak ustura ağzında yaşamaktan
kimi zaman ellerini kırar tutkusu
birkaç hayat çıkarır yaşamasından
hangi kapıyı çalsa kimi zaman
arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
eski zamanlardan bir cuma çalıyor
durup köşe başında deliksiz dinlesem
sana kullanılmamış bir gök getirsem
haftalar ellerimde ufalanıyor
ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
ben sana mecburum sen yoksun
belki Haziran'da mavi benekli çocuksun
ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
bir şileb sızıyor ıssız gözlerinden
belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun
bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
belki korsun kırılmışsın telaş içindesin
kötü rüzgar saçlarını götürüyor
ne vakit bir yaşamak düşünsem
bu kurtlar sofrasında belki zor
ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
ne vakit bir yaşamak düşünsem
sus deyip adınla başlıyorum
içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
hayır başka türlü olmayacak
ben sana mecburum bilemezsin.