Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Ankara havası22.02.2006 - 10:28

    angara sincan gayaş
    yanaş goçuum yanaş
    eccık daha yanaşırsan arkası bayındır baraj

    ve

    arabada beş evde on beş hoşuma da giderse beleş tarzında ankara havası besteleri de var fekat onlara hiç girmeyelim :)

  • sevgililer günü14.02.2006 - 11:56

    hım...
    hüzün...

  • avon06.02.2006 - 10:00

    makyajlı bir kadını öpmek duygusal değil kimyasal bir tecrübedir der bir oyuncumuz kalbin zamanı filminde:D

  • cura06.02.2006 - 09:52

    tabiki bir müzik aleti fakat bana müzik aletinin öncesinde krampın o çok sevdiğim parçasını anımsatıyor...

    Bitmedi tükenmedi çileli zindan
    Mihneti zindan, zulmeti zindan amman
    Zulmette çıragım olsun
    Helvacı selim heman
    Curadan çek bir duman
    Ahh … çek bir duman

    Aşereye yazdım şahım
    Gel aşk için çek bir nefes
    Duman ile muhabbetle
    Cennet olur demir kafes

    Kuş olsan bile uçamazsın
    Çek curadan püf püf duman
    Bir can olur kuzu ejder
    Dört duvar kardaşı dilber ah…

    Dalgaya dumana püf püf
    Duman azında na püf…

  • yavuz çetin23.11.2005 - 06:50

    Sana olan aşkım hep akan bir su
    Sen de benim gibi misin böyle
    Aklımda senden başka
    Hiçbirşey yok bugünlerde
    Sadece senin aşkın avutur beni
    Unutturur bana bütün dertlerimi
    Şefkatli kollarınla sar beni bu gece
    İstediğim aslında çok değil
    Sadece senin olmak istedim bu dünyada
    Sadece sana ait olmak
    Aşk denen duyguyu yeniden keşfettim
    Sadece senin olmak istedim
    Sadece senin olmak istedim
    Sadece senin aşkın avutur beni
    Unutturur bana bütün dertlerimi
    Şefkatli kollarınla sar beni bu gece
    İstediğim aslında çok değil
    Aklında olmak yetmez bana bu gece
    Yanıbaşında olmak isterim
    Rüyalarında olmak yetmez bana bu gece
    Yatağında olmak isterim

  • attila ilhan23.11.2005 - 06:40

    Aysel Git Başımdan

    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    olümüm birden olacak seziyorum
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    aysel git başımdan istemiyorum
    benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
    dağıtır gecelerim sarışınlığını
    uykularımı uyusan nasıl korkarsın
    hiçbir dakikamı yaşayamazsın
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    benim için kirletme aydınlığını
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    Islığımı denesen hemen düşürürsün
    gözlerim hızlandırır tenhalığını
    yanlış şehirlere götürür trenlerim
    ya ölmek ustalığını kazanırsın
    ya korku biriktirmek yetisini
    acılarım iyice bol gelir sana
    sevincim bir türlü tutmaz sevincini
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    ümitsizliğimi olsun anlasana
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

    sevindiğim anda sen üzülürsün
    sonbahar uğultusu duymamışsın ki
    içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
    uzak yalnızlık limanlarına
    aykırı bir yolcuyum dünya geniş
    büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
    çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
    sakın başka bir şey getirme aklına
    aysel git başımdan ben sana göre değilim
    ölümüm birden olacak seziyorum
    hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
    aysel git başımdan seni seviyorum

  • sevda16.11.2005 - 19:31

    kuşun kanadında..
    ürkütürsen tutamazsın......

  • ömer hayyam16.11.2005 - 19:05

    ah hayatta olsaydı beni anlayan tek insan olurdu herhalde...

  • ahmet telli16.11.2005 - 18:53

    Gitmek

    Bu vadideki karanlığı
    ve büyük soğuğu düşün


    Gitmek. Bir hançeri inceltip
    Okyanusa daldırmak isteği
    Ya da düşebilmek atlasların
    Dışına ki ey kalbim
    Yalnızsın bu yolculukta da

    Gitmek. O kaos duygusu, aklın
    Sarsıntılarla yorgun düşüşü
    Bilincin kamaşması belki de.
    Rehin bırakılacak bir şey yok
    Unuttuklarından başka.

    Gitmek. Bir büyü gibi saran
    Ağrılar yumağı, kışkırtılmış
    Düşlerdir ki sen şimdi
    Esirgeme kendini kalbim
    Kederin o derin yalnızlığından

  • attila ilhan16.11.2005 - 18:48

    Ben Sana Mecburum

    ben sana mecburum bilemezsin
    adını mıh gibi aklımda tutuyorum
    büyüdükçe büyüyor gözlerin
    ben sana mecburum bilemezsin
    içimi seninle ısıtıyorum

    ağaclar sonbahara hazırlanıyor
    bu şehir o eski Istanbul mudur
    karanlıkta bulutlar parçalanıyor
    sokak lambaları birden yanıyor
    kaldırımlarda yağmur kokusu
    ben sana mecburum sen yoksun

    sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
    insan bir akşamüstü ansızın yorulur
    tutsak ustura ağzında yaşamaktan
    kimi zaman ellerini kırar tutkusu
    birkaç hayat çıkarır yaşamasından
    hangi kapıyı çalsa kimi zaman
    arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu

    Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
    eski zamanlardan bir cuma çalıyor
    durup köşe başında deliksiz dinlesem
    sana kullanılmamış bir gök getirsem
    haftalar ellerimde ufalanıyor
    ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
    ben sana mecburum sen yoksun

    belki Haziran'da mavi benekli çocuksun
    ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
    bir şileb sızıyor ıssız gözlerinden
    belki Yesilköy'de uçağa biniyorsun
    bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor
    belki korsun kırılmışsın telaş içindesin
    kötü rüzgar saçlarını götürüyor

    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    bu kurtlar sofrasında belki zor
    ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
    ne vakit bir yaşamak düşünsem
    sus deyip adınla başlıyorum
    içimsıra kımıldıyor gizli denizlerin
    hayır başka türlü olmayacak
    ben sana mecburum bilemezsin.