Dünyanın en tanınmış ateistlerinden biri olan İngiliz Profesör Antony Flew, Allah'a inanmaya başladığını söyledi. Flew, Allah'ın varlığına inanma gerekçesini de açıkladı.
Reading Üniversitesi'nden emekli olan felsefe profesörü Antony Flew 50 yıldır savunduğu inancından çark etti. 81 yaşındaki Flew gerekçesini ise şöyle açıkladı: 'Hayatın var olması için gereken ve içinde inanılmaz bir karmaşık düzen barındıran DNA araştırmaları, hayatın var olmasının ardında zeki bir varlığın bulunduğunu gösteriyor.' 1950'de yazdığı 'Teoloji ve Aldatmaca' adlı makalesi birçok dilde 40 baskı yaptı.
ALLAH HİÇBİRŞEYDEN HABERİ OLMAYAN VE ARAŞTIRMA ZAHMETİ YERİNE KARALAMAKLA UĞRAŞAN ARKADAŞLARADA NASİP EYLESİN.
Dünyanın en tanınmış ateistlerinden biri olan İngiliz Profesör Antony Flew, Allah'a inanmaya başladığını söyledi. Flew, Allah'ın varlığına inanma gerekçesini de açıkladı.
Reading Üniversitesi'nden emekli olan felsefe profesörü Antony Flew 50 yıldır savunduğu inancından çark etti. 81 yaşındaki Flew gerekçesini ise şöyle açıkladı: 'Hayatın var olması için gereken ve içinde inanılmaz bir karmaşık düzen barındıran DNA araştırmaları, hayatın var olmasının ardında zeki bir varlığın bulunduğunu gösteriyor.' 1950'de yazdığı 'Teoloji ve Aldatmaca' adlı makalesi birçok dilde 40 baskı yaptı.
ALLAH HİÇBİRŞEYDEN HABERİ OLMAYAN VE ARAŞTIRMA ZAHMETİ YERİNE KARALAMAKLA UĞRAŞAN ARKADAŞLARADA NASİP EYLESİN.
Kardeşlik, özgürlük,adalet bizim ellerimizde göverecek.
Sessizliği yırtacak kadar gür sesimiz.
İnandığımız için direniyoruz,
direndiğimiz için kazanacağız.
Zalimler er geç hesap verecek, yok asla şüphemiz.
Ve sonuna dek sürecek, sürecek DİRENİŞİMİZ! ! !
aslında herşeyi bacımız en güzel şekliyle açıklamış... bu bir teslimiyet meselesidir ve herkesin harcı olan bir olgu değildir. kendilerini kaybetmiş arkadaşlar sadece çamur atmakla ilgileniyorlar. ve onlar değilmilerki herkese boyun eğenler. ve biz müslümanlar olarak sadece kendi hakkımızı değil aynı zamanda onlarında haklarını korumaktayız. çünkü biz hertürlü zulme karşıyız. Allah bilir burda sadece çamur atmakla uğraşan arkadaşlar dışarıda çok demokrat görüntü çizmektedirler.
bakın insanlar BALÇIKTAN yani ÇAMURDAN yaratıldı ve İLAHİ RUH üflenerek canlandırıldı. şimdi bu yaratılan varlık ister adileşerek ÇAMURA döner ister asilleşerek o İLAHİ RUHA döner. seçim tamda bizededir herşey bizim elimizdedir. tabi bizdedir derken düşünen varlıklardan bahsediyorum. iki uç arasında dehşet bir uçurum vardır.
Allahu teala soru sorun ve öğrenin demiş. her konuda sorular sorun önce kendinize sonra çevrenizdekilere sonra içinizi temizleyip allaha sorun... ve cevap alacaksınızdır.
Yaprak Dökümü . elli bin siir roman filan okudum yaprak dökümünü anlatir elli bin filim seyrettim yapraklarin dökümünü gösterir elli bin kere gördüm yaprak dökümünü düsüslerini sürünüslerini çürüyüslerini yapraklarin elli bin kere duydum ölü hisirtilarini kunduramin altinda avucumda ve parmaklarimin ucunda ama yaprak dökümüne rastlamak yine de burar içimi hele bulvarlarda yaprak dökümüne hele kestaneyseler hele çocuklar geçiyorsa oralardan hele günesliyse hava hele iyi bir haber almissam o gün dostluk üstüne........ :))))) hele o gün sancimiyorsa yüregim hele sevdigimin beni sevdigine inaniyorsam o gün hele o gün insanlarla ve kendimle aram iyiyse yaprak......... :))) dökümüne rastlamak burar içimi hele bulvarlarla yaprak dökümüne hele kestaneyseler.
herkese selam... farklı çevrelerden farklı arkadaşların bulunduğu bir ortamda olmak güzel. ama ateistin dediği gibi bir saygı çerçevesi içerisinde olmalı.
türban atatürkün-izi'nin dediği gibi biri takın dedi diye takılacak birşey değil ve kaldıki atatürkün anneside kapalıydı. yada imam nickiyle girmiş ardaşımızın dediği gibi zorlamayla takılması gereken birşey değildir.islam dinini bilenler, bilirki dinde zorlama yoktur.
türban nedir bilirmisiniz bunu islami bir kimlikle yada sosyalist bir kimlikle yazmıyorum. sadece konuya başka bir boyut kazandırmak istiyorum. bayanlar neden namahrem yerlerini kaparlar? sadece edepsizlik olmasın diyemi? kesinlikle bunun payı çok fazladır. peki ne zaman tam açılırlar helalleri ile birlikte oldukları zaman ne demek oluyor bu o mahrem yerleri helallerine özel oluyor. türbanın takanda ise bedeni tamamiyle buna saçının bir telide dahil olmak üzere helaline saklanmıştır.
şimdi ateist ve atattürkün-izi ve imam kardeşlerime soruyorum SİZ EŞİNİZİ SEÇERKEN SİZE ÖZEL TARAFLARI KALMAMIŞ OLANIMI YEĞLERSİNİZ YOKSA SİZE ÖZELİ FAZLA OLANI MI? tek kelimeyle cevap verirseniz sevinirim. cevaplarınıza göre sizlere birşeyler yazacağım. ama gerçekçi olun... hepiniz Allah'a emanet olun
Amerikan askeri istihbaratı, Irak'taki direnişçilerin Suriye'den sanılandan daha fazla destek aldığını düşünüyor.
Washington Post gazetesinin haberine göre, Felluce, Bağdat ve Sünni Üçgeni'ndeki son çatışmaların ardından elde edilen istihbaratlar ışığında, Amerikalı askeri yetkililer, eski Saddam Hüseyin yanlılarının Suriye'de sığınma, mali kanallar ve başka destekler bulduklarını savunuyorlar.
Suriye'de faaliyet gösteren çok sayıda üst düzey Irak Baas Partisi yöneticisinin Suudi Arabistan ve Avrupa'daki özel kaynaklardan para topladıklarını ve bu paranın direnişçilere döndüğünü iddia eden Amerikalı istihbarat yetkilileri, hatta bu Baas yöneticilerinin zaman zaman Suriye'den Irak'taki direnişi doğrudan yönettiklerini savundular.
Habere göre, yetkililer, Amerikan ordusunun Felluce'deki son operasyonlarda kentin batı kesimindeki bir bomba fabrikasında bir GPS (küresel uydu sinyal sistemi) alıcısı bulduğunu ve cihazın Suriye'nin batısından kaynaklanan sinyaller aldığını iddia ettiler.
İRAN'A SUÇLAMA
Gazetenin bir başka haberinde de Ürdün Kralı Abdullah ve Irak Devlet Başkanı Gazi Yaver'in İran'ı Irak'ın içişlerine karışmakla suçladıkları belirtildi.
Gazete tarafından ayrı ayrı yapılan röportajlara göre, Ürdün Kralı Abdullah ve Irak Devlet Başkanı El Yaver, İran'ı gelecek ay sonunda yapılacak seçimleri etkilemek ve Irak'ta Tahran yanlısı bir İslam cumhuriyeti kurulması amacıyla Irak'ın içişlerine karışmakla suçladılar.
İki devlet adamının, İran'ın bu amaçla Irak'ta çok sayıda hayır kuruluşunu mali olarak desteklemek ve 30 Ocak'ta yapılması öngörülen seçimlerde oy vermeleri için bir milyondan fazla İranlıyı Irak'a gitmeleri için teşvik etmekle suçladıkları belirtildi.
Kente giren ve gördüğü insanlık dışı manzara karşısında şaşkına dönen Kızılay çalışanı Nermin El Mufti'nin Felluce'deki izlenimleri tüyler ürpertiyor. İşte anlatılanlar:
Şu an Kızılay'ın Bağdat'taki bürosundayım. Felluce'ye gidecek yardım konvoyunu bekliyoruz. Yaşlı bir adam içeri girdi. Cebinden genç bir adamın resmini çıkartıp gösteriyor. Resim oğlu Raad Maoloud'a ait. Yaşlı adam oğlunun Felluce'de öldürüldüğünü söylüyor. Bizden ricası, Kızılay'ın oğlunun cesedini bulup gömmesi. Elinde biri oğluna diğeri kardeşine ait iki fotoğrafla gelen diğer bir adam da benzer ricalarda bulunuyor.
Tam bu sırada elinde 1983 yılında İran-Irak savaşı döneminde kaybettiği oğlu Ömer'in resmiyle dolaşan komşum Umm Ömer'i hatırladım. Daldığım hayalden Haytam Said'in sesiyle uyandım. Yetkililerin 275 cesedi dışarı çıkardığını bildiriyor. Aileler ellerindeki resimlerle cesetleri tanımaya, ölülerini teşhis etmeye çalışıyor. Ancak cesetler tanınamaz halde olduğu için tüm gözler elbiselere, yangından arta kalmış isli ve kanlı bez parçalarına yoğunlaşıyor.
seni sevmek ölünün mezarı görüp vazgeçmesi gibidir...
Dünyanın En Ünlü Ateisti Artık İnanıyor
Dünyanın en tanınmış ateistlerinden biri olan İngiliz Profesör Antony Flew, Allah'a inanmaya başladığını söyledi. Flew, Allah'ın varlığına inanma gerekçesini de açıkladı.
Reading Üniversitesi'nden emekli olan felsefe profesörü Antony Flew 50 yıldır savunduğu inancından çark etti. 81 yaşındaki Flew gerekçesini ise şöyle açıkladı: 'Hayatın var olması için gereken ve içinde inanılmaz bir karmaşık düzen barındıran DNA araştırmaları, hayatın var olmasının ardında zeki bir varlığın bulunduğunu gösteriyor.' 1950'de yazdığı 'Teoloji ve Aldatmaca' adlı makalesi birçok dilde 40 baskı yaptı.
ALLAH HİÇBİRŞEYDEN HABERİ OLMAYAN VE ARAŞTIRMA ZAHMETİ YERİNE KARALAMAKLA UĞRAŞAN ARKADAŞLARADA NASİP EYLESİN.
HER ZAMAN SÖYLERİM ÇAMUR ATMAK KOLAYDIR...
Dünyanın En Ünlü Ateisti Artık İnanıyor
Dünyanın en tanınmış ateistlerinden biri olan İngiliz Profesör Antony Flew, Allah'a inanmaya başladığını söyledi. Flew, Allah'ın varlığına inanma gerekçesini de açıkladı.
Reading Üniversitesi'nden emekli olan felsefe profesörü Antony Flew 50 yıldır savunduğu inancından çark etti. 81 yaşındaki Flew gerekçesini ise şöyle açıkladı: 'Hayatın var olması için gereken ve içinde inanılmaz bir karmaşık düzen barındıran DNA araştırmaları, hayatın var olmasının ardında zeki bir varlığın bulunduğunu gösteriyor.' 1950'de yazdığı 'Teoloji ve Aldatmaca' adlı makalesi birçok dilde 40 baskı yaptı.
ALLAH HİÇBİRŞEYDEN HABERİ OLMAYAN VE ARAŞTIRMA ZAHMETİ YERİNE KARALAMAKLA UĞRAŞAN ARKADAŞLARADA NASİP EYLESİN.
HER ZAMAN SÖYLERİM ÇAMUR ATMAK KOLAYD
Biz, Hakk'a teslim oldukça özgürleşenleriz.
Ne zulmederiz, ne de zulme boyun eğeriz.
Direniş müjdesi olacak direnişimiz.
Kardeşlik, özgürlük,adalet bizim ellerimizde göverecek.
Sessizliği yırtacak kadar gür sesimiz.
İnandığımız için direniyoruz,
direndiğimiz için kazanacağız.
Zalimler er geç hesap verecek, yok asla şüphemiz.
Ve sonuna dek sürecek, sürecek DİRENİŞİMİZ! ! !
aslında herşeyi bacımız en güzel şekliyle açıklamış... bu bir teslimiyet meselesidir ve herkesin harcı olan bir olgu değildir. kendilerini kaybetmiş arkadaşlar sadece çamur atmakla ilgileniyorlar. ve onlar değilmilerki herkese boyun eğenler. ve biz müslümanlar olarak sadece kendi hakkımızı değil aynı zamanda onlarında haklarını korumaktayız. çünkü biz hertürlü zulme karşıyız. Allah bilir burda sadece çamur atmakla uğraşan arkadaşlar dışarıda çok demokrat görüntü çizmektedirler.
bakın insanlar BALÇIKTAN yani ÇAMURDAN yaratıldı ve İLAHİ RUH üflenerek canlandırıldı. şimdi bu yaratılan varlık ister adileşerek ÇAMURA döner ister asilleşerek o İLAHİ RUHA döner. seçim tamda bizededir herşey bizim elimizdedir. tabi bizdedir derken düşünen varlıklardan bahsediyorum. iki uç arasında dehşet bir uçurum vardır.
Allahu teala soru sorun ve öğrenin demiş. her konuda sorular sorun önce kendinize sonra çevrenizdekilere sonra içinizi temizleyip allaha sorun... ve cevap alacaksınızdır.
Allaha emanet olun
alpacino hakkında yorum yazıpta şeytanın avukatını seyretmeyenler varsa lütfen buları silsin :)))))))
herkese tavsiye dehşet bir film ve dehşet bir oyunculuk
Yaprak Dökümü
.
elli bin siir roman filan okudum yaprak dökümünü anlatir
elli bin filim seyrettim yapraklarin dökümünü gösterir
elli bin kere gördüm yaprak dökümünü
düsüslerini sürünüslerini çürüyüslerini yapraklarin
elli bin kere duydum ölü hisirtilarini kunduramin altinda
avucumda ve parmaklarimin ucunda
ama yaprak dökümüne rastlamak yine de burar içimi
hele bulvarlarda yaprak dökümüne
hele kestaneyseler
hele çocuklar geçiyorsa oralardan
hele günesliyse hava
hele iyi bir haber almissam o gün dostluk üstüne........ :)))))
hele o gün sancimiyorsa yüregim
hele sevdigimin beni sevdigine inaniyorsam o gün
hele o gün insanlarla ve kendimle aram iyiyse yaprak......... :)))
dökümüne rastlamak burar içimi
hele bulvarlarla yaprak dökümüne
hele kestaneyseler.
herkese selam... farklı çevrelerden farklı arkadaşların bulunduğu bir ortamda olmak güzel. ama ateistin dediği gibi bir saygı çerçevesi içerisinde olmalı.
türban atatürkün-izi'nin dediği gibi biri takın dedi diye takılacak birşey değil ve kaldıki atatürkün anneside kapalıydı. yada imam nickiyle girmiş ardaşımızın dediği gibi zorlamayla takılması gereken birşey değildir.islam dinini bilenler, bilirki dinde zorlama yoktur.
türban nedir bilirmisiniz bunu islami bir kimlikle yada sosyalist bir kimlikle yazmıyorum. sadece konuya başka bir boyut kazandırmak istiyorum. bayanlar neden namahrem yerlerini kaparlar? sadece edepsizlik olmasın diyemi? kesinlikle bunun payı çok fazladır. peki ne zaman tam açılırlar helalleri ile birlikte oldukları zaman ne demek oluyor bu o mahrem yerleri helallerine özel oluyor. türbanın takanda ise bedeni tamamiyle buna saçının bir telide dahil olmak üzere helaline saklanmıştır.
şimdi ateist ve atattürkün-izi ve imam kardeşlerime soruyorum SİZ EŞİNİZİ SEÇERKEN SİZE ÖZEL TARAFLARI KALMAMIŞ OLANIMI YEĞLERSİNİZ YOKSA SİZE ÖZELİ FAZLA OLANI MI? tek kelimeyle cevap verirseniz sevinirim. cevaplarınıza göre sizlere birşeyler yazacağım. ama gerçekçi olun...
hepiniz Allah'a emanet olun
Irak'ta Sıkışan ABD, Suriye ve İran'a Çattı
Amerikan askeri istihbaratı, Irak'taki direnişçilerin Suriye'den sanılandan daha fazla destek aldığını düşünüyor.
Washington Post gazetesinin haberine göre, Felluce, Bağdat ve Sünni Üçgeni'ndeki son çatışmaların ardından elde edilen istihbaratlar ışığında, Amerikalı askeri yetkililer, eski Saddam Hüseyin yanlılarının Suriye'de sığınma, mali kanallar ve başka destekler bulduklarını savunuyorlar.
Suriye'de faaliyet gösteren çok sayıda üst düzey Irak Baas Partisi yöneticisinin Suudi Arabistan ve Avrupa'daki özel kaynaklardan para topladıklarını ve bu paranın direnişçilere döndüğünü iddia eden Amerikalı istihbarat yetkilileri, hatta bu Baas yöneticilerinin zaman zaman Suriye'den Irak'taki direnişi doğrudan yönettiklerini savundular.
Habere göre, yetkililer, Amerikan ordusunun Felluce'deki son operasyonlarda kentin batı kesimindeki bir bomba fabrikasında bir GPS (küresel uydu sinyal sistemi) alıcısı bulduğunu ve cihazın Suriye'nin batısından kaynaklanan sinyaller aldığını iddia ettiler.
İRAN'A SUÇLAMA
Gazetenin bir başka haberinde de Ürdün Kralı Abdullah ve Irak Devlet Başkanı Gazi Yaver'in İran'ı Irak'ın içişlerine karışmakla suçladıkları belirtildi.
Gazete tarafından ayrı ayrı yapılan röportajlara göre, Ürdün Kralı Abdullah ve Irak Devlet Başkanı El Yaver, İran'ı gelecek ay sonunda yapılacak seçimleri etkilemek ve Irak'ta Tahran yanlısı bir İslam cumhuriyeti kurulması amacıyla Irak'ın içişlerine karışmakla suçladılar.
İki devlet adamının, İran'ın bu amaçla Irak'ta çok sayıda hayır kuruluşunu mali olarak desteklemek ve 30 Ocak'ta yapılması öngörülen seçimlerde oy vermeleri için bir milyondan fazla İranlıyı Irak'a gitmeleri için teşvik etmekle suçladıkları belirtildi.
www.kudusdergisi.net
Cesetlerimizi Bulup Gömün
Kente giren ve gördüğü insanlık dışı manzara karşısında şaşkına dönen Kızılay çalışanı Nermin El Mufti'nin Felluce'deki izlenimleri tüyler ürpertiyor. İşte anlatılanlar:
Şu an Kızılay'ın Bağdat'taki bürosundayım. Felluce'ye gidecek yardım konvoyunu bekliyoruz. Yaşlı bir adam içeri girdi. Cebinden genç bir adamın resmini çıkartıp gösteriyor. Resim oğlu Raad Maoloud'a ait. Yaşlı adam oğlunun Felluce'de öldürüldüğünü söylüyor. Bizden ricası, Kızılay'ın oğlunun cesedini bulup gömmesi. Elinde biri oğluna diğeri kardeşine ait iki fotoğrafla gelen diğer bir adam da benzer ricalarda bulunuyor.
Tam bu sırada elinde 1983 yılında İran-Irak savaşı döneminde kaybettiği oğlu Ömer'in resmiyle dolaşan komşum Umm Ömer'i hatırladım. Daldığım hayalden Haytam Said'in sesiyle uyandım. Yetkililerin 275 cesedi dışarı çıkardığını bildiriyor. Aileler ellerindeki resimlerle cesetleri tanımaya, ölülerini teşhis etmeye çalışıyor. Ancak cesetler tanınamaz halde olduğu için tüm gözler elbiselere, yangından arta kalmış isli ve kanlı bez parçalarına yoğunlaşıyor.