O evlerdeki, Allah onların yüceltilmesine ve kendi adının içlerinde anılmasına izin vermiştir. Onlarda sabah ve akşam üstleri O'nu tesbih ederler.”(Nur Suresi/36.ayet)
bence iyi bi insan bu kadar seveni varsa vede bu kadar da sevmeyeni varsa iyi işler yaptığının resmidir bence.. hem o kadar insan para için o kadar uzaklara (srilanka sibirya falan duymuştum bi aralar) gitmez diye düşünüyorum...
BENİ İNANILMAZ ETKİLEYEN BİR HİKAYE HER OKUDUĞUMDA GÖZLERİM DOLAR.....PAYLAŞMAK İSTEDİM....
Kan rengi kıpkırmızı güllere bayılırdı.Zaten onlarla adaştı da..Rose..Gül..Kocasının sevgili Rose”u.Her yıl sevgililer gününü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı.Hiç aksamadan.Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına bırakılmıştı.Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte…Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı “Seni geçen sene bugünkünden daha çok seviyorum…” Birden bunların son güller olduğunu düşündü…Önceden ısmarlanmış olmalıydı..Öleceğini nasıl bilebilirdi? Zaten her şeyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi,yumurta kapıya gelmeden….. Gülleri özenle içeri taşıdı…saplarını kesti, vazoya yerleştirdi…Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafın yanına koydu.Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce….Bitmek bilmeyen bir yıl geçti.Yapayalnız, hüzün dolu bir yıl…Sonra bir sabah kapı çalındı…Tıpkı eski günlerde olduğu gibi…Kırmızı gülleri üzerindeki kartıyla beraber eşikteydi…Sevgililer gününü kutluyordu..Gülleri içeri aldı.Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti…Çiçekçi dükkanını aradı…Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı… “Biliyorum” dedi çiçekçi..”Eşinizi geçen yık kaybettiniz…Telefon edeceğinizi de biliyordum…Bugün size yolladığım gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemişti..Hep öyle yapardı zaten hiç şansa bırakmazdı..Dosyamda talimat var.Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım.Bir de özel kart vardı,kendi el yazısıyla.Bilmeniz gerek diye düşünüyorum.Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart……” Rose hıçkırıklar arsında teşekkür ederek telefonu kapattı.Parmakları titreyerek zarfı açtı…. “Merhaba GÜL’ üm” diye başlıyordu,kart…”Bir yıldır ayrıyız.Umarım senin için çok zor olmamıştır.Yalnızlığını ve acılarını hissedebiliyorum.Giden sen kalan ben olsaydım neler çekerdim kim bilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor.Seni kelimelerle anlatılamayacak kadar çok sevdim…Harika bir eştin, dostum, sevgilim benim…Sadece bir yıldır ayrıyız.Kendini bırakma.Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum.Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak…Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.Her zaman da seveceğim..Ama yaşamalısın…Devam etmelisin…Lütfen…Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış..Kolay değil, biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim…Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek.O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol edecek.Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip seninle yeniden ve de ebediyen kavuştuğumuz yere bırakacak……….. SENİ SEVİYORUM GÜLÜMMM…
http://www.zaman.com.tr/? syf=fgulen#
SEN VARYA ALLAH IN DÜNYAYA GÖNDERDİĞİ ŞÜKÜR VESİLELERİNDEN BAHTIMIZA DÜŞENSİN...BAHTIN BUNDAN SONRA GÜZEL OLUR İNŞALLAH...
gözleri yaşlı bir HAK aşığı.....
türban özgürlüktür..... ruhun özgürlüğü...
böyle evlerin açılmasına vesile olmuştur...
O evlerdeki, Allah onların yüceltilmesine ve kendi adının içlerinde anılmasına izin vermiştir. Onlarda sabah ve akşam üstleri O'nu tesbih ederler.”(Nur Suresi/36.ayet)
türban bayanların belli bir yaşdan sonra Allah ın mri olduğu için takmaları farz olan örtüdür...
Ağlayın su yükselsin
Belki kurtulur gemi
Anne, seccaden gelsin
Bize dua et e mi.
bence iyi bi insan bu kadar seveni varsa vede bu kadar da sevmeyeni varsa iyi işler yaptığının resmidir bence.. hem o kadar insan para için o kadar uzaklara (srilanka sibirya falan duymuştum bi aralar) gitmez diye düşünüyorum...
BENİ İNANILMAZ ETKİLEYEN BİR HİKAYE HER OKUDUĞUMDA GÖZLERİM DOLAR.....PAYLAŞMAK İSTEDİM....
Kan rengi kıpkırmızı güllere bayılırdı.Zaten onlarla adaştı da..Rose..Gül..Kocasının sevgili Rose”u.Her yıl sevgililer gününü kapının önünde bulduğu enfes fiyonklarla süslü kucak dolusu kırmızı güllerle kutlardı.Hiç aksamadan.Hatta, eşini kaybettiği yıl dahi kapısı çalınmış, gülleri kucağına bırakılmıştı.Tıpkı geçmişte olduğu gibi, küçük bir kartla birlikte…Her yıl güllere iliştirdiği karta aynı cümleleri yazardı “Seni geçen sene bugünkünden daha çok seviyorum…” Birden bunların son güller olduğunu düşündü…Önceden ısmarlanmış olmalıydı..Öleceğini nasıl bilebilirdi? Zaten her şeyi önceden planlamayı ve yapmayı severdi,yumurta kapıya gelmeden…..
Gülleri özenle içeri taşıdı…saplarını kesti, vazoya yerleştirdi…Vazoyu da konsolun üzerine, eşinin kendisine gülümseyen fotoğrafın yanına koydu.Orada kocasının koltuğunda oturup saatlerce güller ve fotoğrafı seyretti sessizce….Bitmek bilmeyen bir yıl geçti.Yapayalnız, hüzün dolu bir yıl…Sonra bir sabah kapı çalındı…Tıpkı eski günlerde olduğu gibi…Kırmızı gülleri üzerindeki kartıyla beraber eşikteydi…Sevgililer gününü kutluyordu..Gülleri içeri aldı.Şaşkınlık içinde doğru telefona gitti…Çiçekçi dükkanını aradı…Onu bu kadar üzmeye kimin hakkı vardı…
“Biliyorum” dedi çiçekçi..”Eşinizi geçen yık kaybettiniz…Telefon edeceğinizi de biliyordum…Bugün size yolladığım gülleri çok önceden ısmarlamış, parasını da ödemişti..Hep öyle yapardı zaten hiç şansa bırakmazdı..Dosyamda talimat var.Bu çiçekleri size her yıl yollayacağım.Bir de özel kart vardı,kendi el yazısıyla.Bilmeniz gerek diye düşünüyorum.Ölümünden sonra çiçeklere iliştirmemi istediği kart……”
Rose hıçkırıklar arsında teşekkür ederek telefonu kapattı.Parmakları titreyerek zarfı açtı….
“Merhaba GÜL’ üm” diye başlıyordu,kart…”Bir yıldır ayrıyız.Umarım senin için çok zor olmamıştır.Yalnızlığını ve acılarını hissedebiliyorum.Giden sen kalan ben olsaydım neler çekerdim kim bilir? Sevgi paylaşıldığında yaşamın tadına doyum olmuyor.Seni kelimelerle anlatılamayacak kadar çok sevdim…Harika bir eştin, dostum, sevgilim benim…Sadece bir yıldır ayrıyız.Kendini bırakma.Ağlarken bile mutlu olmanı istiyorum.Onun için bundan sonraki yıllarda güller hep kapımızda olacak…Onları kucağına aldığında paylaştığımız mutluluğu ve kutsandığımızı düşün. Seni hep sevdim.Her zaman da seveceğim..Ama yaşamalısın…Devam etmelisin…Lütfen…Mutluluğu yeniden yakalamaya çalış..Kolay değil, biliyorum ama bir yolunu bulacağına eminim…Güller, senin kapıyı açmadığın güne dek gelmeye devam edecek.O gün çiçekçi beş ayrı zamanda gelip kapıyı çalacak, eve dönüp dönmediğini kontrol edecek.Beşinciden sonra emin olarak gülleri ona verdiğim yeni adrese getirip seninle yeniden ve de ebediyen kavuştuğumuz yere bırakacak………..
SENİ SEVİYORUM GÜLÜMMM…