tüm kutsal kitaplarda, bu evrenin son bulacağı an... şimdilerde fizik de aynı şeyi söylüyor... bu evren bi gün sönecek, ölecek, hal değiştiricek... tıpkı bitkiler, hayvanlar ve insanlar gibi... .... a-naa ne kadar simetrik bi kurgu...
bana farklı bi çağrışım da bulunuyor... 40 yaşına kadar sakin bi hayat sürerken, 40'ında bi melek diyor ki, 'sen peygambersin..! ' bu olaydan oldukça irkiliyorum....! 40'ından sonra 'sana özel bi misyon yükledik' diyorlar ve hayatı tamamen değişiveriyor... bir çok dost kazanırken, bir çok da düşman kazanıyor.... tamamen çok farklı bi yaşam bu... kim 40 yaşından sonra, içinde bulunduğu toplumu değiştirme yoluna girebilir ya da buna cesaret edebilir...
Mermi icad oldu mertim bozuldu ve merhumlar evin duvarında meçhul gazi. mayın şehit taburu, mayısta kan yağmuru, düşman uyku mahmuru, dünya kin maduru, solumda katliam, nerede sağ duyu? mevzileri nöbet alan fevziler feyz alamadan fethettiler ahireti, mektupları kayıp, cinayet ayıp ve kültürler bombalandı, kimse sallamadı, bağdat ateş aldığında kalbim durgun yedi,güneş doğudan battı. mumlarınızı yakın, yorgun düştü uçaklar, tebessüm etti tüm sanıklar, tankları tanımlar tanıklar, yanıklarla dolu topraklar karamparça bulutlar ve savaş! yavaş ölüm kaderinin hız kaynağı, telaş pazarı, can kumarı, çıkar savaşları, b52’ler yarıda kesti pişen aşları ve dünya kan deryası, geleceğin bedeli pahalı, duygular yamalı, suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek, bilirim bu tarih değişecek ve tekerrüre dayalı imha tarihçesi, kurak sevgi bahçesi suya hasret.
Topalla gezen aksamak öğrenir, abanın kadri yağmurda bilinir ve hatıra silinir Ana gibi yar olmaz, bağdat gibi diyar olmaz ama bağdat bombalanır
Kazanılan her madalyon, mayın tarlasındaki piyon askeri reyona bir şampiyon sıfatıyla koydu bir galon kurşun, hüşu derbeder. turşu geçmişler ve savaşta gazi bebekler, tekler kalbimin atışı ve ekler günbatımından şafağa doğru süregelen kanlı iklimler. psikolojisi kaybolan bitkisel yaşamlar, ideolojisi kuyularda saklı taşbakan kanayan yaraların ortadoğusundan güneş battı ve bu şarkının üç leşi olmalı bir”leşmiş” o milletler sorgulamalı, birleşmiş amerika yılanları, çıngıraklı amacında yalanları ve kitle imha dolarları 24 beat’te tenha hiphopları, kinimin raple yansıyan oluşumları, kanunları kelepçelemeli ve elemeli eli zaferi simge edeni ve eylemini barışa saklayan her bireyi
Topalla gezen aksamak öğrenir, abanın kadri yağmurda bilinir ve hatıra silinir Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz ama Bağdat bombalanır
yazarına yoldaşlık etmek,
yazarı kadar da yaşamak ve onun gibi düşünmek...
bilgi aktarımı, birikimi...
'doldur be saki, yine içelim bu gece...'
ince, güzel, hatasız, günahsız....
tüm insan yavruları,
tüm kedi yavruları....
bu evrenin zihni...
mantık formu...
doğa yasalarının insan mantığına uyarlanması...
doğanın düşünce tarzını insana öğreten harika bişii..hehe..
tüm kutsal kitaplarda, bu evrenin son bulacağı an...
şimdilerde fizik de aynı şeyi söylüyor...
bu evren bi gün sönecek, ölecek, hal değiştiricek...
tıpkı bitkiler, hayvanlar ve insanlar gibi...
....
a-naa ne kadar simetrik bi kurgu...
'farkındasızlık'...
elden gidince anlıyoruz alışkanlıkmış..hehe..
biliyorum, ekosistemin ve benim de ihtiyacım var ama, ıslanmaktan nefret ediyorum yaaaa...
de-mekten emir,
bağlaç,
ismin de hali...
bana farklı bi çağrışım da bulunuyor...
40 yaşına kadar sakin bi hayat sürerken, 40'ında bi melek diyor ki, 'sen peygambersin..! '
bu olaydan oldukça irkiliyorum....!
40'ından sonra 'sana özel bi misyon yükledik' diyorlar ve hayatı tamamen değişiveriyor... bir çok dost kazanırken, bir çok da düşman kazanıyor....
tamamen çok farklı bi yaşam bu...
kim 40 yaşından sonra, içinde bulunduğu toplumu değiştirme yoluna girebilir ya da buna cesaret edebilir...
BAGHDAT - sagopa kajmer
Mermi icad oldu mertim bozuldu ve merhumlar evin duvarında meçhul gazi. mayın şehit taburu, mayısta kan yağmuru, düşman uyku mahmuru, dünya kin maduru, solumda katliam, nerede sağ duyu? mevzileri nöbet alan fevziler feyz alamadan fethettiler ahireti, mektupları kayıp, cinayet ayıp ve kültürler bombalandı, kimse sallamadı, bağdat ateş aldığında kalbim durgun yedi,güneş doğudan battı. mumlarınızı yakın, yorgun düştü uçaklar, tebessüm etti tüm sanıklar, tankları tanımlar tanıklar, yanıklarla dolu topraklar karamparça bulutlar ve savaş! yavaş ölüm kaderinin hız kaynağı, telaş pazarı, can kumarı, çıkar savaşları, b52’ler yarıda kesti pişen aşları ve dünya kan deryası, geleceğin bedeli pahalı, duygular yamalı, suçu gelin etseler de kimse güvey girmeyecek, bilirim bu tarih değişecek ve tekerrüre dayalı imha tarihçesi, kurak sevgi bahçesi suya hasret.
Topalla gezen aksamak öğrenir, abanın kadri yağmurda bilinir ve hatıra silinir
Ana gibi yar olmaz, bağdat gibi diyar olmaz ama bağdat bombalanır
Kazanılan her madalyon, mayın tarlasındaki piyon askeri reyona bir şampiyon sıfatıyla koydu bir galon kurşun, hüşu derbeder. turşu geçmişler ve savaşta gazi bebekler, tekler kalbimin atışı ve ekler günbatımından şafağa doğru süregelen kanlı iklimler. psikolojisi kaybolan bitkisel yaşamlar, ideolojisi kuyularda saklı taşbakan kanayan yaraların ortadoğusundan güneş battı ve bu şarkının üç leşi olmalı bir”leşmiş” o milletler sorgulamalı, birleşmiş amerika yılanları, çıngıraklı amacında yalanları ve kitle imha dolarları 24 beat’te tenha hiphopları, kinimin raple yansıyan oluşumları, kanunları kelepçelemeli ve elemeli eli zaferi simge edeni ve eylemini barışa saklayan her bireyi
Topalla gezen aksamak öğrenir, abanın kadri yağmurda bilinir ve hatıra silinir
Ana gibi yar olmaz, Bağdat gibi diyar olmaz ama Bağdat bombalanır
-> yaşasın rap'im benimle her daim....