Kültür Sanat Edebiyat Şiir

yalan ~ yılan
sinsi ve zehirli...

herkese göre değiştiği açık...
ki bu kadar farklı işler ve düşünceler var, herkes de gerçeği yaptığına inanıyor... ne diim şimdi ben :))

üstüne basıp da rahatça yürüdüğümüz yer,
besin kaynağımız, yaşam zeminimiz...
ve
ondan aldıklarımızı yine pek cömertçe geri vereceğimiz yer...

ölüm evi...
tek kişilik,
ışıksız, sobasız, kapalı ve rahat(!) ...

geldiğimiz yere giderkenki aracımız...
çünkü aldığımız besinlerin tümü topraktan, ve
aldıklarımızın tümünü de geri verdiğimiz taşıt....

benden bi parça mı oldu ne..? ?
sevgilim gibi bişii, onsuz olmuyor... şaka bi yana,

beynimiz artık nikotin üretmeyi bırakmış ve dışarında alınan nikotine alışmış (bağımlı) ... beyin de sürekli istiyor, sonuçta nikotin olarak bedenin ihtiyacı var ama biz sigara vb. ürünlerle yalnızca nikotin almıyoruz..... keşke hiç içmesek....
sigarayı bırakıcam ve pipo içmeye başlicam, en azından sigara gibi 10 dk.lık kaçamaklarda içemem, her yerde içemem ama nikotinden de vazgeçmemiş olurum :))

ölüme arzu duymak, bedenini ve zihnini söndürmek.... peki neden..?

kaçış... hayattan, dünyadan, duygularından, hislerinden, bedeninden, insanlardan ve insan olmaktan....

belli ki, bu dünyada kendine fiziksel ve ruhsal mekan bulamayanların seçebileceği bir yol..

isteyerek yaşama gelmedik ve isteyerek de gitmeyelim...

bildiğini sanıp, kendini haklı ve doğru görmek...

bunun en kötüsü de, kendi bilgisini doğru sanmak...
çıkışsız bi kuyu işte...

rap'i zencilerin elinden alan adam mı desem....
yok yok..
rap'i tüm dünyaya sevdiren adam...
müziği bir silah gibi kullanan adam...

rap de öyle diil mi, toplum için sanat...

arada bi çizerim, bunalınca daha çok çizerim..
benim avatar'ı da ben çizdim.. :))

bir önceki an'ımız..
bakın bu yazılarım da artık 'geçmiş'te kaldılar,
tıpkı her günün dün olması gibi...