Takma kirpikleriyle ağlaşıyordu bir kadın Rimelleri akıyordu duvarlarından, kışlık sinemaların Siyah_beyaz mücadelelerle geçip gidiyordu seneler En hüzünlü nağmesindeyim şimdi, yedinci sanatın. Büyülü cam önünde attığım şen kahkahalar Yeşil çamlar devriliyordu faili meçhul saatlerde Motor! ...sesiyle uyanırdı günaydınlarım Stop! ... sesiyle başlardı gerçeklerin acı dansı. Kameralara oynuyordu, ALIŞIK’ tı bu adam Dudakları aşınmış, Star’lar öperdi gecelerimi Güvercin kanatları uçuşurdu beyaz perdelerimde Tahta sandalyeler taşırdı uykusuzluğumu. Hangi mevsim yitirdim adımı, ben kimim? Hangi kaldırımlardan geçip gitti benliğim? Hangi dergiler alt_üst etti yaşantımı, Hangi sigara yanığı afişlerde maskeli gülüşlerim? Küfürlü mısraların boşluğundayım şimdi Gülüşlerim korkar oldu ağıtlarımdan Yalan gömleği giyip, yalan söylüyor dilim Marmara çırası gibi yanıyordu yıldızlar Tokat attım hayatın tüm kalleşliğine amaney Yalan da olsa, yüreğim kan ağlarken Size ağlamayı, size gülmeyi, size yaşamayı öğrettim. Şark ilinde, Tunç elinde, bakır diyarında Yandım, piştim, döndüm sufi çöllerimde Elimizde ekmek oldu İstanbul sokakları ALIŞIK’ tım, karanlıkta omzuma düşerdi başım Tophane rıhtımında gezer dolanırdım. Yaş da yanacak, taş da yanacak, tersine akardı yeşil ırmak Teoride unutuldu repliklerim, şarkılardı tek sığınağım. Bol yıldızlı cikletlerde artistik resimlerim Fakir kız, esas oğlan, rus ruletiydi oynanan Sürüldüm, sömürüldüm, dövdüm dövüldüm Suyu yaran hançerdi gülüşlerim Bütün çirkeflikleri gizledim makyajımla Aç kaldım, aç yattım, onurumla yaşadım Beyaz badanalı duvarları ben imzaladım Taksim’ de bir bank üstünde Uyudum bir daha uyanDIRILmadım! ....
24.04.2007 İskenderun
Sedat Erdoğdu
harikulade bir şiir. yazarını kutluyorum çok güzel ifadelerle SADRİ ALIŞIK' ANLATMIŞ.BAYILDIM
Bir Üye Yorumu
bendalida
**YEŞİLÇAM**(Şakayla Karışık Sadri ALIŞIK)
Takma kirpikleriyle ağlaşıyordu bir kadın
Rimelleri akıyordu duvarlarından, kışlık sinemaların
Siyah_beyaz mücadelelerle geçip gidiyordu seneler
En hüzünlü nağmesindeyim şimdi, yedinci sanatın.
Büyülü cam önünde attığım şen kahkahalar
Yeşil çamlar devriliyordu faili meçhul saatlerde
Motor! ...sesiyle uyanırdı günaydınlarım
Stop! ... sesiyle başlardı gerçeklerin acı dansı.
Kameralara oynuyordu, ALIŞIK’ tı bu adam
Dudakları aşınmış, Star’lar öperdi gecelerimi
Güvercin kanatları uçuşurdu beyaz perdelerimde
Tahta sandalyeler taşırdı uykusuzluğumu.
Hangi mevsim yitirdim adımı, ben kimim?
Hangi kaldırımlardan geçip gitti benliğim?
Hangi dergiler alt_üst etti yaşantımı,
Hangi sigara yanığı afişlerde maskeli gülüşlerim?
Küfürlü mısraların boşluğundayım şimdi
Gülüşlerim korkar oldu ağıtlarımdan
Yalan gömleği giyip, yalan söylüyor dilim
Marmara çırası gibi yanıyordu yıldızlar
Tokat attım hayatın tüm kalleşliğine amaney
Yalan da olsa, yüreğim kan ağlarken
Size ağlamayı, size gülmeyi, size yaşamayı öğrettim.
Şark ilinde, Tunç elinde, bakır diyarında
Yandım, piştim, döndüm sufi çöllerimde
Elimizde ekmek oldu İstanbul sokakları
ALIŞIK’ tım, karanlıkta omzuma düşerdi başım
Tophane rıhtımında gezer dolanırdım.
Yaş da yanacak, taş da yanacak, tersine akardı yeşil ırmak
Teoride unutuldu repliklerim, şarkılardı tek sığınağım.
Bol yıldızlı cikletlerde artistik resimlerim
Fakir kız, esas oğlan, rus ruletiydi oynanan
Sürüldüm, sömürüldüm, dövdüm dövüldüm
Suyu yaran hançerdi gülüşlerim
Bütün çirkeflikleri gizledim makyajımla
Aç kaldım, aç yattım, onurumla yaşadım
Beyaz badanalı duvarları ben imzaladım
Taksim’ de bir bank üstünde
Uyudum bir daha uyanDIRILmadım! ....
24.04.2007 İskenderun
Sedat Erdoğdu
harikulade bir şiir. yazarını kutluyorum çok güzel ifadelerle SADRİ ALIŞIK' ANLATMIŞ.BAYILDIM