Hicri takvimin birinci ayıdır. Onuncu günün de ismi, Aşure'dir. Tarihi kaynaklara göre milattan çok önce Arap, İsrail ve Fars milletleri tarafından, Muharrem ayının Aşure günü, kutsal kabul edilen ortak bir değerdir. Bugünün değerini ve kutsallığını, tarihler şöyle anlatıyor:
Adem atanın tövbesinin kabul edildiği gün.
Nuh Peygamber'in gemisinin karayı bulduğu gün.
İbrahim Peygamber'in Nemrut'un ateşinden kurtulduğu gün.
Musa Peygamber'in kavmini Firavun'un şerrinden kurtardığıgün.
Saymakla bitiremiyeceğimiz bütün peygamberlerin refaha, kurtuluşa ve başarıya ulaştıkları gündür. Onun içindir ki, Nuh Peygamber dahil ondan sonra gelen bütün peygamberler, Hz. Muhammed ve Hz. Ali de Muharrem ayının 10'unda Aşure günü şükür ve senalarını ifade ederek, oruç tutmuşlar. Nuh Peygamber'in kurtuluş çorbasını pişirip fakir fukaraya yedirmişler, 'Hayır İhsan' yapmışlar. Bütün tarihler o güne kadar olan, Muharrem ayının kutsallığı ve özelliğini böyle anlatırlar.
Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü, Miladi 10 Ekim 680 tarihinde, Kerbela denen Fırat Nehri'nin kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in sevgili torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine ve onun mahsun yavrularına vermediler. Dünya'da bugüne kadar bir eşi benzeri olmayan, insanlık aleminin yüz karası, görülmemiş susuz bir zulüm ve katliam işlendi. Hem de bu Peygamber'imizin evlatlarına yapıldı. Onun için Aleviler, onların anılarını acılarını ve sevgilerini yaşatmak amacıyla Muharrem ayının birinden-onikisine kadar yas / matem tutarlar.
Elektrik süpürgesi ile işim olduğu bir sırada bir de kafam karışıksa, ona 'süpürge makinası' diyorum. Bunu defalarca yaşadım, bu lafı her dediğimde gülmekten yerlere yatıyorum...
Senin önünde parlak bir ayna gibi durduğumda,
içime baktım ve kendi yansımanı gördüm.
Sonra dedinki ' seni seviyorum'
Oysa aslında sevdiğin içimdeki kendindin.
H.CİBRAN
Büyük bir adamin iki yüreği vardir, birisi kanar ve digeri sabreder...
Halil Cibran
Can Yücel'den mal beyanı:
1-Avşa adasında üç daire, dört üçgen, beş dikdörtgen
2-Gökyüzünde bi bulut
3-Bitlis'te beş minare
4-Biri yazlık, biri kışlık iki platonik sevgili
5-Büro mobilyası ve çelik kapı üreten bir fabrikanın
öğle üzeri yaslanıp sigara içilen beyaz duvarı
6-Islıkla da çalınabilen dört anonim türkü
7-Palandökende bir palan, iki döken
8-Kastamonu'da üç kasto
9-Üç fay hattı
10-Bir çarşamba, iki perşembe, üç cuma
11-Dünyada mekan
12-Ahirette iman
13-Denizde kum
14-Uzayda yerçekimsizlik
15-Bi çuval gazoz kapaği
16-Bi kibrit kutusu sigara izmariti
17-On sekiz saç biti
18-Biri ingilizce 6 adet küfür
19-Yirmi tane boş naylon poşet
20-Sevenlerin kalbinde kurulmus bir taht
21-Bi sürü saç sakal, kıl, tüy, yün
22-Üç ayrı parkta üç ayrı belediyeye ait üç ayrı
banka reklamlı bank
23-Bi ayakkabı çekeceği
24-İki büyük taş kütlesi
25-Bir adet ağaç gölgesi
26-Üç kuş kanadı sesi
27-Bi sürü kedi köpek
28-Bi marmara denizi
29-Camına yaslanıp seyredilen iki piliç çevirmeci
30-Her akşam karıştırılan dört çöp bidonu
31-Çalıp çalıp kaçılan beş melodili apartman zili
32-Nakit 15 kuruş
Muharrem Ayı, Matemi ve Orucu
Hicri takvimin birinci ayıdır. Onuncu günün de ismi, Aşure'dir.
Tarihi kaynaklara göre milattan çok önce Arap, İsrail ve Fars
milletleri tarafından, Muharrem ayının Aşure günü, kutsal kabul
edilen ortak bir değerdir. Bugünün değerini ve kutsallığını,
tarihler şöyle anlatıyor:
Adem atanın tövbesinin kabul edildiği gün.
Nuh Peygamber'in gemisinin karayı bulduğu gün.
İbrahim Peygamber'in Nemrut'un ateşinden kurtulduğu gün.
Musa Peygamber'in kavmini Firavun'un şerrinden kurtardığıgün.
Yunus Peygamber'in balığın karnından kurtulduğu gün.
Eyüp Peygamber'in dertlerine şifa bulduğu gün.
Saymakla bitiremiyeceğimiz bütün peygamberlerin refaha, kurtuluşa ve
başarıya ulaştıkları gündür. Onun içindir ki, Nuh Peygamber dahil
ondan sonra gelen bütün peygamberler, Hz. Muhammed ve Hz. Ali de
Muharrem ayının 10'unda Aşure günü şükür ve senalarını ifade ederek, oruç tutmuşlar. Nuh Peygamber'in kurtuluş çorbasını pişirip fakir
fukaraya yedirmişler, 'Hayır İhsan' yapmışlar. Bütün tarihler o güne
kadar olan, Muharrem ayının kutsallığı ve özelliğini böyle
anlatırlar.
Hz. Muhammed'in ölümünden 48 sene sonra, bütün peygamberlerin kutsal kabul ettikleri, oruç tuttukları Hicri 10 Muharrem 61 Cuma günü,
Miladi 10 Ekim 680 tarihinde, Kerbela denen Fırat Nehri'nin
kenarında, kurda kuşa sebil olan Fırat suyunu, Hz. Muhammed'in
sevgili torunlarına, Ehl-i Beyt'ten de tek kalan Hz. Hüseyin'ine ve
onun mahsun yavrularına vermediler. Dünya'da bugüne kadar bir eşi
benzeri olmayan, insanlık aleminin yüz karası, görülmemiş susuz bir
zulüm ve katliam işlendi. Hem de bu Peygamber'imizin evlatlarına
yapıldı. Onun için Aleviler, onların anılarını acılarını ve
sevgilerini yaşatmak amacıyla Muharrem ayının birinden-onikisine
kadar yas / matem tutarlar.
'Bütün dünler, bugünleri aydınlatan fenerlerdir.'
Shakespeare
'Kötü, başını eğer, gözünü kaçırır, kötünün gözü iyinin gözüne değemez, yanar...'
Ahmet Altan / En uzun gece
Suyun rüyası...
Elektrik süpürgesi ile işim olduğu bir sırada bir de kafam karışıksa, ona 'süpürge makinası' diyorum. Bunu defalarca yaşadım, bu lafı her dediğimde gülmekten yerlere yatıyorum...
'Zaman, arşınla endazeyle ölçülebilecek bir tartı olmadığı gibi, mille ölçülebilecek bir deniz de değildir; bir yürek çarpmasıdır.'
Nikos Kazancakis/Günaha Son Çağrı
'Beni seviyorsan sabırlı ol. Ağaçlara bak. Meyvelerini olgunlaştırmak için acele ediyorlar mı? '
'Ben ağaç degilim, insanım,' diye karşı çıktı Kızılsakal yaklaşarak. ' Ben insanım, yani acele ederim. Ben kendi yasamla hareket ederim.'
'Ağaçlar için olsun, insanlar için olsun, Tanrı'nın yasası birdir.'
Kızıl sakal dişlerini gıcırdattı.'Neymiş peki o yasa? ' diye alayla sordu.
'Zaman.'
........
Nikos Kazancakis/Günaha Son Çağrı