Bir senenin değerini anlamak için; sınıfta kalmış bir öğrenciye sor... Bir ayın değerini anlamak için; 8 aylık bir bebek doğuran anneye sor... Bir haftanın değerini anlamak için; haftalık dergi çıkaran editöre sor... Bir saatin değerini anlamak için; kavuşmayı bekleyen sevgililere sor... Bir dakikanın değerini anlamak için; treni kaçıran yolcuya sor... Bir saniyenin değerini anlamak için; bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor... Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için; olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan koşucuya sor... Her anını değerlendir, her dakikanı özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biri... Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz Geçmiş zaman tarih, gelecek zaman ise gizemli, şu an ise sana verilen gerçek bir armağandır... Düşün...
Hayatımızı asıl değiştirecek olan isteklerimiz, eyleme ve yapmaya dönük isteklerimizdir. Öğrendiklerimizi yaşamak istemezsek, bilgilerimiz hayatımızı değiştirmeye yetmeyecektir. Ben yapamıyorum, değişemiyorum, başaramıyorum diyen yapmayı ve değişmeyi istemiyordur. Bir kısım yolları ve teknikleri öğrenip hafızasının bir köşesine atmakla yetiniyordur. Çözüm yollarını bilmenin çözüme yeteceğini sanmak yanılgıdır. Bildiklerimiz içimizde gizlenir, yaptıklarımızsa evrene yayılır. Çaresiz değiliz. Bildiklerimiz kadar değil; bildiklerimizi yaşadığımız kadar değerli olacağız.
Çıkmaz sokaklar insanın dünyasında da vardır. İçimizdeki inişler yokuşlar, coğrafyadan daha çoktur. Cevapsız kalan sorular, çıkmaz sokaktır. Dermansız sanılan dertler çıkmaz sokaktır. Halbuki insan, yol mühendisi gibi olmalıdır. Mühendisin karşısına bataklık çıkarsa etrafını dolaşır. Dağ çıkarsa tünel açar, yoluna devam eder. Nehir çıkarsa köprü yapar. Yol bitti diyen, 'kendi ulaşımını durdurur'
Gidene kal demeyeceksin... Gidene kal demek zavallılara, Kalana git demek terbiyesizlere, Dönmeyene dön demek acizlere, Hak edene git demek asillere yakışır Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen olursun... Düşün... Kim üzebilir seni senden başka? Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen? Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen? Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen? Kim sever seni, sen kendini sevmezsen? Her şey sende başlar, sende biter... Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini... Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz...
Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de. Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de. Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum Oynadım. Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime. Sonra dedim ki söz ver kendine Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin, Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin, Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin, Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin. Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım. Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan, anladım.
Tek ağaçlı bahçe...
Bir senenin değerini anlamak için;
sınıfta kalmış bir öğrenciye sor...
Bir ayın değerini anlamak için;
8 aylık bir bebek doğuran anneye sor...
Bir haftanın değerini anlamak için;
haftalık dergi çıkaran editöre sor...
Bir saatin değerini anlamak için;
kavuşmayı bekleyen sevgililere sor...
Bir dakikanın değerini anlamak için;
treni kaçıran yolcuya sor...
Bir saniyenin değerini anlamak için;
bir kazayı önleyemeyen sürücüye sor...
Bir saniyenin yüzde birinin değerini anlamak için;
olimpiyatlarda gümüş madalya kazanan koşucuya sor...
Her anını değerlendir, her dakikanı özel biriyle paylaş. Zamanına ortak edebileceğin kadar özel biri...
Unutma! Zaman hiç kimse için durmaz
Geçmiş zaman tarih, gelecek zaman ise gizemli, şu an ise sana verilen gerçek bir armağandır...
Düşün...
Bir elde kadeh, bir elde Kur'an,
Bir helaldir işimiz, bir haram.
Şu yarım yamalak dünyada,
Ne tam kafiriz, ne tam Müslüman.
Ömer Hayyam
Hakikati 'Hayvani hislerin (Kurt'da VAHŞET, Deve'de KİN, Horoz'da ŞEHVET, Tavus'ta KİBİR, Kaz'da HIRS, Karga'da UZUN YAŞAMA İSTEĞİ, Tilki'de KURNAZLIK ve ALDATMA, vs.) NEFSİN kurban edilmesidir.
İnsanların hatalarından biri de, değiştirilemeyecek ve düzeltilemeyecek şeyler hakkında üzüntüye kapılmasıdır.
Ey akıllı! Sakın aklın başına gelince, pişman olacağın bir sarhoşluğa düşme!
Mevlana
Pişmanlığımız, yaptığımız kötülüklere duyulan bir üzüntü değil, daha çok başımıza belalar gelmesinden korkulan bir endişedir.
Hayatımızı asıl değiştirecek olan isteklerimiz, eyleme ve yapmaya dönük isteklerimizdir. Öğrendiklerimizi yaşamak istemezsek, bilgilerimiz hayatımızı değiştirmeye yetmeyecektir.
Ben yapamıyorum, değişemiyorum, başaramıyorum diyen yapmayı ve değişmeyi istemiyordur. Bir kısım yolları ve teknikleri öğrenip hafızasının bir köşesine atmakla yetiniyordur. Çözüm yollarını bilmenin çözüme yeteceğini sanmak yanılgıdır.
Bildiklerimiz içimizde gizlenir, yaptıklarımızsa evrene yayılır.
Çaresiz değiliz.
Bildiklerimiz kadar değil; bildiklerimizi yaşadığımız kadar değerli olacağız.
Çıkmaz sokaklar insanın dünyasında da vardır. İçimizdeki inişler yokuşlar, coğrafyadan daha çoktur. Cevapsız kalan sorular, çıkmaz sokaktır. Dermansız sanılan dertler çıkmaz sokaktır. Halbuki insan, yol mühendisi gibi olmalıdır. Mühendisin karşısına bataklık çıkarsa etrafını dolaşır. Dağ çıkarsa tünel açar, yoluna devam eder. Nehir çıkarsa köprü yapar.
Yol bitti diyen, 'kendi ulaşımını durdurur'
HAYAT...
Gidene kal demeyeceksin...
Gidene kal demek zavallılara,
Kalana git demek terbiyesizlere,
Dönmeyene dön demek acizlere,
Hak edene git demek asillere yakışır
Kimseye hak etmediğinden fazla değer verme,yoksa değersiz olan hep sen olursun...
Düşün...
Kim üzebilir seni senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...
Yeter ki yürekli ol, tükenme, tüketme, tükettirme içindeki yaşama sevgisini...
Ya çare sizsiniz yada çaresizsiniz...
Öyle bir hayat yaşadım ki cenneti de gördüm cehennemi de.
Öyle bir aşk yaşadım ki tutkuyu da gördüm pes etmeyi de.
Bazıları seyrederken hayatı en önden, kendimi bir sahnede buldum Oynadım.
Öyle bir rol vermişlerdi ki okudum okudum anlamadım.
Kendi kendime konuştum bazen evimde, hem kızdım hem güldüm halime.
Sonra dedim ki söz ver kendine
Denizleri seviyorsan dalgaları da seveceksin,
Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin,
Uçmayı biliyorsan düşmeyi de bileceksin,
Korkarak yaşıyorsan yalnızca hayatı seyredeceksin.
Öyle hayat yaşadım ki son yolculukları erken tanıdım.
Öyle değerliymiş ki zaman hep acele etmem bundan, anladım.
NIETSZCHE