İşte öylesine bir film...Asker düşmanlığı da vermek için çevrilmiş gibi...valla vaktinize yazık, gitmeyin...Tek oynayan İFO ana...o da 'Avrupa yaka'sında zaten oynuyor...orada seyredin...Bir de salak damat! ..Ne kadar iyi konu da olsa işlenmesi sıfır bizde...Adam ölüyor da güya kanserden turp gibi ya...Millet ya kilolar alıyor ya kilolar veriyor filmdeki rolü yaşatmak için...Bizde yersen! ..Ya pardon yani 'gibi yapacak' sen taşları yerine koy seyret..ee ne lüzum var o zaman filme oturur kitabını (romanını) okurum kafamda daha iyi canlandırırım..hele sonunda bir çarpışma sahnesi var ki evler şenlik..ya çarpacaksan çetin Tekindor falan demiyeceksin KÜT diye vuracaksın...o bir yana sen bir yana...boşverin film milm değil..Gülmek içinse eh! ..Gülün gülün...
İşte bu! ..budur nedensiz (yani sebepsiz) sevme...yani AŞK...Aşkın sebebi olsa aşığın neden ki gözü kör olsun...Malûm di mi aşkın gözü kördür..elbette aşığın da...insana hayat verir...yaşama sevinci verir...ayaklarını yerden keser bulutlara kaldırır...her deliliği yaptırır aşk! Zaten âşık az deli az meczûptur..yoksa ki âşık falan değildir..Şu aşk ile de sevgiyi bir ayıralım olur mu...
Belki evlâdınızsa nedensiz (yani Türkçesi sebepsiz...her ne kadar sebep kelimesi Türkçe değilse bile) seversiniz...Bir de sanırım inanıyor (aslında inanıyor deği de biliyor iseniz zira inanılmaz varlığına...bilinir) Allah'ı sebepsiz sevresiniz...Bunun dışında ki sebepsiz sevmeye sevgi denmez...AŞK denir...Eh o da zamanımızda bir bende var...Sevgi ile aşk arasında da FARK var...
İşte öylesine bir film...Asker düşmanlığı da vermek için çevrilmiş gibi...valla vaktinize yazık, gitmeyin...Tek oynayan İFO ana...o da 'Avrupa yaka'sında zaten oynuyor...orada seyredin...Bir de salak damat! ..Ne kadar iyi konu da olsa işlenmesi sıfır bizde...Adam ölüyor da güya kanserden turp gibi ya...Millet ya kilolar alıyor ya kilolar veriyor filmdeki rolü yaşatmak için...Bizde yersen! ..Ya pardon yani 'gibi yapacak' sen taşları yerine koy seyret..ee ne lüzum var o zaman filme oturur kitabını (romanını) okurum kafamda daha iyi canlandırırım..hele sonunda bir çarpışma sahnesi var ki evler şenlik..ya çarpacaksan çetin Tekindor falan demiyeceksin KÜT diye vuracaksın...o bir yana sen bir yana...boşverin film milm değil..Gülmek içinse eh! ..Gülün gülün...
...ama bir şey bilmediğimi biliyorum hiç değilse...
Güvendiğin...Güveneceğin...
İ.Ö.
İ.S.
Siz sanıyorsunuz ki İsa'dan Önce...İsa'dan Sonra...Tamam sanmaya devam edin...Ama değil tabii...
Öğrenmemek! ..Hele bilmeden ve de öğrenmeden ahkâm kesmek? ...
Öyleleri var ki burada yazıp çizip akılları sıra iş yapıyorlar...Üstelik de silen beni siliyor onları silmiyor...İşte onların ağızlarına sürücem...
Hareket deyince aklıma geldi ya...MHP (malûm H hareket demek ya)
İşte bu! ..budur nedensiz (yani sebepsiz) sevme...yani AŞK...Aşkın sebebi olsa aşığın neden ki gözü kör olsun...Malûm di mi aşkın gözü kördür..elbette aşığın da...insana hayat verir...yaşama sevinci verir...ayaklarını yerden keser bulutlara kaldırır...her deliliği yaptırır aşk! Zaten âşık az deli az meczûptur..yoksa ki âşık falan değildir..Şu aşk ile de sevgiyi bir ayıralım olur mu...
Belki evlâdınızsa nedensiz (yani Türkçesi sebepsiz...her ne kadar sebep kelimesi Türkçe değilse bile) seversiniz...Bir de sanırım inanıyor (aslında inanıyor deği de biliyor iseniz zira inanılmaz varlığına...bilinir) Allah'ı sebepsiz sevresiniz...Bunun dışında ki sebepsiz sevmeye sevgi
denmez...AŞK denir...Eh o da zamanımızda bir bende var...Sevgi ile aşk arasında da FARK var...
Kilosu her ne ise, olması gerekenden 100 gram kadar eksik olan kişi...