Evlilik paylaşmaktır, küçük hataları görmemektir, hata yapmamaya gayret etmek tir. Evlilik yapılan güzel şeyleri takdir etmektir, evlilik ihmal etmemektir. Evlilik yuvayı çocuklarla süslemektir Evlilik karşındakini anlamak, anladığını anlatmaktır Evlilik sevmek sevilmek, sevdiğini söylemektir. Evlilik karşındakini dinlemektir Evlilik şeffaf olmaktır, küçük hataları kurgulayıp büyütmemektir. Sana karşı bir hata yapılmışsa sebebini karşındakiyle konuşup öğrenmektir. Evlilik konuşmak diyalokta bulunmaktır.
Ben uzayda hayat olduğuna kesinlikle inanıyorum; ama bizim anladığımız boyutta bir hayata ya da bugün bize yutturulmaya çalışılan ve saçma sapan olan çirkin yaratıklara değil. Uzay farklı bir mekan ve boyut, oradaki şartlar da çok farklı. Bugün bize yutturulmaya çalışılan şeyler dar düşünce ve kısır hayallerden başka hiçbir şey değil. İnsan görmeği bir şeyi hayal ederse ne olur; uzaylıyı ya çirkin bir insana ya da bir hayvana benzetecek, bunun dışına çıkılamaz. Uzayda hayat yoktur diyenler şöyle diyor 'Mars'ta sıcaklık 400 derece burada nasıl canlı yaşayabilir ki' bunu söyleyenler canlıları sadece insandan ibaret zannediyorlar galiba, bu düşünceden yola çıkarsak şöyle de diye biliriz, 'Denizlerde hayat olamaz çünkü orada oksijen yok' veya ' Donmuş bir canlı ölmüştür tekrar hayata dönemez' bu söylediklerimizin doğru olmadığını artık hepimiz biliyoruz, denizler milyonlarca canlının yaşadığını biliyoruz ve donmuş bir kurbağanın bir yıl sonra bile buzları çözüldüğünde tekrar yaşamını sürdürebildiğini de biliyoruz. Ben uzaylıların farklı bir boyutta olduğunu düşünüyorum; Onlar oksijene, suya kısacası bizim ihtiyaç duyduğumuz her şeye ihtiyaç duymaya bilirler. Onlar belkide dünyaya geliyorlardır da biz onları göremiyoruzdur onlar da bizi göremiyordur. Tıkkı mikroplar gibi veya cinler gibi bir belki öyle bir teknoji geliştirilir onları görebiliriz. Bugün görüldüğü söylenen ufolar, bazı insanlar tarafından rant amaçlı kullanıldığı için sık sık gündeme getiriliyor. Bazı insanların gördüğü ve ufo zannettiği ışıklı cisimlerin ise süper güçlerin keşif uçakları olduğunu düşünüyorum.
Allah bizi yaratan, kainatı yaratandır.Ona inancım sonzuz, inanmayanlarıa anlayışla bakıyorum; ama onlara dünyayı yaratılan herşeyi incelemelerini öneriyorum. Allah'a inanmayan insanların her şeye aynı açıdan ve aynı mantıkla baktığına inanıyorum. Allah'a inanmayan bazı insanların, samimi bir şekilde O'na ulaşamadıkları için inanmadıklarına inanıyorum, bu insanlar çok temiz insanlardır, mantıklarına hitap edilebilirse O'na inanacaklardır. Bir kısım insanlar da vardır ki bunlar, bu inançtan kaçarlar kaçmak isterler, düşünmek istemezler; çünkü onların artık hayatlarında değişikliğe tahammülleri yoktur. Bu insanlar ne yazık ki inanan insanlardan rahatsızlık duyarlar, inananları tavuk, kendilerini de darı olarak görürler ve korkarlar, nerede inanan bir insan görseler 'öcü' kabusunu görürler. Bu insanlar o kadar hoşgörüsüz ki inançlı yakınlarına bile tahammül edemiyorlar. Ateist olduğunu söyleyen bir abi var, düşüncerine tahammül ediyorum ve normal karşılıyorum. Bu insanın Allah'a inanmadığına da inanmıyorum, o nasıl Allah'a inanmadığını söylüyorsa, ben de onun Allah'a inanmadığına inanmıyorum. Çünkü bu insan akıllı ve zeki aynı zamanda da entelektüel; bu özelliklerdeki bir insanın Allah'ın varlığını aklıyla bulacağına inanıyorum. Zeki insanlar, inkar yoluna giden, inkara iten kitaplardaki kendilerinin olmayan başkalırının düşünceleriyle değil, kendi düşünceleriyle, tartıp karşılaştırarak, pekala Allah'ı bulabilirler. Yaratıcı'nın adları sınırlı değildir, önemli olan onu sıfatlarıyla bilmektir. Yaratıcıyı madde olarak veya diğer tüm yaratıklar gibi tahayyül edecek olursak yanılırız, o zaman elbette inkara gideriz. Örnek verecek olursak; Yaratıcı hakkında en çok sorulan sorulardan biride 'O'nu kim yarattı' sorusudur. Bu soru, şöyle bir soruyu akla getiriyor; (bütün bunları polemik olsun diye yazmıyorum) bir masanın üzerinde üç farklı kuşun yumurtası var, bunların yanına bir de yurtaya benzetilen bir başka şeyi koyalım.Yanımıza gelen bir çocuk bize 1.inci yumurta için ' Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'serçe' diyebiliriz, 2.nci yumurta için 'Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'kumru' diyebiliriz 3.üncü yumurta için ' Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'güvercin yumurtladı' diyebiliriz; fakat sonradan koyduğumuz yumurtaya benzetilen şey için ' Bunu kim yumurtladı? ' dese çocuk, saçmalamış olmaz mı ki, çünkü o yumurtta değildir ki, onu kimse yumurtlamamıştır, o oradaki yumurtalarla karşılaştırılamaz onun boyutu farklıdır, o müstesnadır. ALLAH da yaratılanlarla karşılaştırılamaz O her şeyi yoktan var etmiştir. Basit bir dünya resminin dahi bir ressamı varsa; elbette bu karmaşık olan, bizim anlamayamadığımız kainatın Yaratıcı'sı olacaktır >> Bu mesajı sil
Aşk, sarmaşık demektir, insanı öyle bir sarar ki tıpkı sarmaşığın ağacı sarıp kurutması gibi insanı da perişan edip kurutabilir, zalim bir maşuğa çatılırsa... Bu aşkın başlangıcını oluşturur. Karşılık bulup, aşıkla maşuk beraber olursa, iki tarafta da anlayış, hoşgörü vetevazu olursa aşk sevgi şefkat ve merhamete dönüşür ve ömür mutlu olunur
Aşk, sarmaşık demektir, insanı öyle bir sarar ki tıpkı sarmaşığın ağacı sarıp kurutması gibi insanı da perişan edip kurutabilir, zalim bir maşuğa çatılırsa...
Allah bizi yaratan, kainatı yaratandır.Ona inancım sonzuz, inanmayanlarıa anlayışla bakıyorum; ama onlara dünyayı yaratılan herşeyi incelemelerini öneriyorum. Allah'a inanmayan insanların her şeye aynı açıdan ve aynı mantıkla baktığına inanıyorum. Allah'a inanmayan bazı insanların, samimi bir şekilde O'na ulaşamadıkları için inanmadıklarına inanıyorum, bu insanlar çok temiz insanlardır, mantıklarına hitap edilebilirse O'na inanacaklardır. Bir kısım insanlar da vardır ki bunlar, bu inançtan kaçarlar kaçmak isterler, düşünmek istemezler; çünkü onların artık hayatlarında değişikliğe tahammülleri yoktur. Bu insanlar ne yazık ki inanan insanlardan rahatsızlık duyarlar, inananları tavuk, kendilerini de darı olarak görürler ve korkarlar, nerede inanan bir insan görseler 'öcü' kabusunu görürler. Bu insanlar o kadar hoşgörüsüz ki inançlı yakınlarına bile tahammül edemiyorlar.
Evlilik paylaşmaktır, küçük hataları görmemektir, hata yapmamaya gayret etmek tir.
Evlilik yapılan güzel şeyleri takdir etmektir, evlilik ihmal etmemektir.
Evlilik yuvayı çocuklarla süslemektir
Evlilik karşındakini anlamak, anladığını anlatmaktır
Evlilik sevmek sevilmek, sevdiğini söylemektir.
Evlilik karşındakini dinlemektir
Evlilik şeffaf olmaktır, küçük hataları kurgulayıp büyütmemektir. Sana karşı bir hata yapılmışsa sebebini karşındakiyle konuşup öğrenmektir.
Evlilik konuşmak diyalokta bulunmaktır.
Ben uzayda hayat olduğuna kesinlikle inanıyorum; ama bizim anladığımız boyutta bir hayata ya da bugün bize yutturulmaya çalışılan ve saçma sapan olan çirkin yaratıklara değil.
Uzay farklı bir mekan ve boyut, oradaki şartlar da çok farklı. Bugün bize yutturulmaya çalışılan şeyler dar düşünce ve kısır hayallerden başka hiçbir şey değil. İnsan görmeği bir şeyi hayal ederse ne olur; uzaylıyı ya çirkin bir insana ya da bir hayvana benzetecek, bunun dışına çıkılamaz.
Uzayda hayat yoktur diyenler şöyle diyor 'Mars'ta sıcaklık 400 derece burada nasıl canlı yaşayabilir ki' bunu söyleyenler canlıları sadece insandan ibaret zannediyorlar galiba, bu düşünceden yola çıkarsak şöyle de diye biliriz, 'Denizlerde hayat olamaz çünkü orada oksijen yok' veya ' Donmuş bir canlı ölmüştür tekrar hayata dönemez' bu söylediklerimizin doğru olmadığını artık hepimiz biliyoruz, denizler milyonlarca canlının yaşadığını biliyoruz ve donmuş bir kurbağanın bir yıl sonra bile buzları çözüldüğünde tekrar yaşamını sürdürebildiğini de biliyoruz.
Ben uzaylıların farklı bir boyutta olduğunu düşünüyorum;
Onlar oksijene, suya kısacası bizim ihtiyaç duyduğumuz her şeye ihtiyaç duymaya bilirler.
Onlar belkide dünyaya geliyorlardır da biz onları göremiyoruzdur onlar da bizi göremiyordur. Tıkkı mikroplar gibi veya cinler gibi bir belki öyle bir teknoji geliştirilir onları görebiliriz.
Bugün görüldüğü söylenen ufolar, bazı insanlar tarafından rant amaçlı kullanıldığı için sık sık gündeme getiriliyor.
Bazı insanların gördüğü ve ufo zannettiği ışıklı cisimlerin ise süper güçlerin keşif uçakları olduğunu düşünüyorum.
Allah bizi yaratan, kainatı yaratandır.Ona inancım sonzuz, inanmayanlarıa anlayışla bakıyorum; ama onlara dünyayı yaratılan herşeyi incelemelerini öneriyorum.
Allah'a inanmayan insanların her şeye aynı açıdan ve aynı mantıkla baktığına inanıyorum.
Allah'a inanmayan bazı insanların, samimi bir şekilde O'na ulaşamadıkları için inanmadıklarına inanıyorum, bu insanlar çok temiz insanlardır, mantıklarına hitap edilebilirse O'na inanacaklardır.
Bir kısım insanlar da vardır ki bunlar, bu inançtan kaçarlar kaçmak isterler, düşünmek istemezler; çünkü onların artık hayatlarında değişikliğe tahammülleri yoktur. Bu insanlar ne yazık ki inanan insanlardan rahatsızlık duyarlar, inananları tavuk, kendilerini de darı olarak görürler ve korkarlar, nerede inanan bir insan görseler 'öcü' kabusunu görürler. Bu insanlar o kadar hoşgörüsüz ki inançlı yakınlarına bile tahammül edemiyorlar.
Ateist olduğunu söyleyen bir abi var, düşüncerine tahammül ediyorum ve normal karşılıyorum.
Bu insanın Allah'a inanmadığına da inanmıyorum, o nasıl Allah'a inanmadığını söylüyorsa, ben de onun Allah'a inanmadığına inanmıyorum.
Çünkü bu insan akıllı ve zeki aynı zamanda da entelektüel; bu özelliklerdeki bir insanın Allah'ın varlığını aklıyla bulacağına inanıyorum. Zeki insanlar, inkar yoluna giden, inkara iten kitaplardaki kendilerinin olmayan başkalırının düşünceleriyle değil, kendi düşünceleriyle, tartıp karşılaştırarak, pekala Allah'ı bulabilirler.
Yaratıcı'nın adları sınırlı değildir, önemli olan onu sıfatlarıyla bilmektir.
Yaratıcıyı madde olarak veya diğer tüm yaratıklar gibi tahayyül edecek olursak yanılırız, o zaman elbette inkara gideriz.
Örnek verecek olursak; Yaratıcı hakkında en çok sorulan sorulardan biride 'O'nu kim yarattı' sorusudur. Bu soru, şöyle bir soruyu akla getiriyor; (bütün bunları polemik olsun diye yazmıyorum) bir masanın üzerinde üç farklı kuşun yumurtası var, bunların yanına bir de yurtaya benzetilen bir başka şeyi koyalım.Yanımıza gelen bir çocuk bize 1.inci yumurta için ' Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'serçe' diyebiliriz, 2.nci yumurta için 'Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'kumru' diyebiliriz 3.üncü yumurta için ' Bu yumurtayı kim yumurtladı? ' biz 'güvercin yumurtladı' diyebiliriz; fakat sonradan koyduğumuz yumurtaya benzetilen şey için ' Bunu kim yumurtladı? ' dese çocuk, saçmalamış olmaz mı ki, çünkü o yumurtta değildir ki, onu kimse yumurtlamamıştır, o oradaki yumurtalarla karşılaştırılamaz onun boyutu farklıdır, o müstesnadır.
ALLAH da yaratılanlarla karşılaştırılamaz O her şeyi yoktan var etmiştir. Basit bir dünya resminin dahi bir ressamı varsa; elbette bu karmaşık olan, bizim anlamayamadığımız kainatın Yaratıcı'sı olacaktır
>> Bu mesajı sil
Aşk, sarmaşık demektir, insanı öyle bir sarar ki tıpkı sarmaşığın ağacı sarıp kurutması gibi insanı da perişan edip kurutabilir, zalim bir maşuğa çatılırsa...
Bu aşkın başlangıcını oluşturur. Karşılık bulup, aşıkla maşuk beraber olursa, iki tarafta da anlayış, hoşgörü vetevazu olursa aşk sevgi şefkat ve merhamete dönüşür ve ömür mutlu olunur
Birinci şey; bir
İkinci şey; her
üçüncü şey; hiçbir
Aşk, sarmaşık demektir, insanı öyle bir sarar ki tıpkı sarmaşığın ağacı sarıp kurutması gibi insanı da perişan edip kurutabilir, zalim bir maşuğa çatılırsa...
Allah bizi yaratan, kainatı yaratandır.Ona inancım sonzuz, inanmayanlarıa anlayışla bakıyorum; ama onlara dünyayı yaratılan herşeyi incelemelerini öneriyorum.
Allah'a inanmayan insanların her şeye aynı açıdan ve aynı mantıkla baktığına inanıyorum.
Allah'a inanmayan bazı insanların, samimi bir şekilde O'na ulaşamadıkları için inanmadıklarına inanıyorum, bu insanlar çok temiz insanlardır, mantıklarına hitap edilebilirse O'na inanacaklardır.
Bir kısım insanlar da vardır ki bunlar, bu inançtan kaçarlar kaçmak isterler, düşünmek istemezler; çünkü onların artık hayatlarında değişikliğe tahammülleri yoktur. Bu insanlar ne yazık ki inanan insanlardan rahatsızlık duyarlar, inananları tavuk, kendilerini de darı olarak görürler ve korkarlar, nerede inanan bir insan görseler 'öcü' kabusunu görürler. Bu insanlar o kadar hoşgörüsüz ki inançlı yakınlarına bile tahammül edemiyorlar.