Kültür Sanat Edebiyat Şiir

küçük bi bilgi
11 şubat cumartesi saat 20:00 de bostancı gösteri merkezinde konseri var kapı açılış 19:00 biletler öğr:23 tam:28 biletix ve bostancı gişesi
ŞEBOCULARA DUYRULUR

müzik türlerinin ne olduğu belli olmayan (rock desen KESİNLİKLE değil arabesk belki) yada damar şarkıları gitar eşliğinde söylüyorlar da denebilir saçma şarkı sözleri olan çok güçsüz sesli bir soliste sahip bikaç kişiden oluşan saman alevi cinsinden varolmuş bir grup

mezarlar bile küsmüş KADINCA ölene

perihan mağden in okuyupta güzelmiş dediğim romanı
bunun üzerine filmine gittim ama hassiktirr dediğim iğrenç bir filmdi

oysa ki
ÖZGÜRLÜĞÜ seçmek
başka vücutlar sevmek
bir şehri tam kalbinden beyninden vurup
gitmek var
aklımda bir yağmur
çok uzaklardan
çağırıyor
gelirsen
severim diyor

jilet

pek bi şeker mahlukat :))) bu dinci bozuntusu bey amca

ATEİZM bir inanç değildir bir din değildir Ateizm Tanrı'nın 'varolmadığına inanmak' demek de değildir. Tanrı'nın 'varolduğuna inanmamak' demektir
ve hiçbir ATEİST ne farklı olmaya çalışır nede aykırı olmaya çalışır

bakmasını bilene göreceli bi kavram

RAY-BAN LARLA İZİNDEYİZ ATAM

Adolf Hitler ve Mustafa Kemal.
Birisi Alman diktatör diğeri bir Makedonyalı devrimci.
TAM on bir gün geç kaldım Atam.
Adolf Hitler ve Mustafa Kemal'in benzer özellikleri yok muydu? Mustafa Kemal de Hitler de yalnızlığının midye kabuklarına çekilmiş iki liderdi. Birisi tercihini psikopatlıktan ve narsislikten yana diğeri analitik zekâdan, felsefeden ve devlet adamlığından yana kullandı.
Hitleri haklı çıkaramaz mı hiçbir şey? Ruhunun, içinde eriyip gittiği yalnızlığı olamaz mı? Vicdansızdı O, O'nun vicdanı Adolf Hitler'di. Ve O'nun izindeki herkes içinde bir Adolf taşıdı.
Bizse defalarca 'İzindeyiz' yeminleri ettik. İçimizde Mustafa Kemal'in esamisi okunmadı. O'nun adının Mustafa Kemal olduğunu unuttuk.

Sadece Atatürk'tü O.
Biz Atam seni Almanların vahşi ama yalnız bir diktatörü anladığı kadar anlamadık. Yalnızlığını bahane edip milyonları katleden bir diktatörü.
İçgüdüleriyle hareket eden, yürekleriyle düşünen iki liderden biri devrimci olmayı yeğledi adını tarihe yazdırdı. Diğeri diktatör.
Biz Atam, profesörlerimizle, doktorlarımızla Laik Cumhuriyetine modeller, fiyatlar biçtik. 10 Kasımlarda Sana gelenlerimizin gözlerindeki

Ray-Ban’ların ardında bir 'yalan' levhası gibi durmaktaydı gözler. Çünkü asla yalan söylemezlerdi. Anıtkabir'de minareleri süngü, müminleri asker olanlarla sana yürüdük yetmiş milyon. Bizse sadece sustuk. İzindeydik Atam.
'Yurtta sulh cihanda sulh! ' dedin, Felluce'deki emperyalist vahşetle stratejik ortak olduğu için övünenlere yönetildik.
'Ne Mutlu Türk'üm diyene! ' sözünle, içlerinden 'Ne Mutlu Türkiyeliyim diyene' diyerek kasıla kasıla, bir vampirin gülümsemesiyle dalga geçtiler.
Almanların Hitler'e sadık kaldığı kadar sana sadık kalamadık. Savaşta elinde kitapla gezdin, bizimse elimize 'derin' bir silah verildi. Mafyayla, gizli örgütlerle....
'Türkiye şeyhlerin, tarikatların ülkesi olamaz' dedin. Onu da başardık.
İzindeyiz...
Yeni nesil yetiştirmesini beklediğin 12 Eylülcü eğitimcilerle, laikliği bir din sayanlarla, 'hem laik hem Müslüman olunmaz' diyen siyasetçilerle, 'şiir gibi' askerlerle, her şeyi Atatürkçülük adına yapan profesörlerle, Çankaya'ya çıkan köylüyü dövdürttüğünü iddia eden

gazetecilerle izindeyiz.
Damarlarımızdaki asil kanla, bir zamanlar kurduğun Cumhuriyet'in topraklarını işgal edenlerin önünde takla atmakta, dilenmekteyiz. Muhtaç olduğumuz kana artık muhtaç değiliz sanırım. Çünkü seni, Almanların Adolf Hitler'i tuttuğu kadar içimizde tutamadık. Almanya'yı yozlaştırıp, yobazlaştırdık. Şanına ve kurduğun cumhuriyete ihanet etmek, küfür etmek 'Özgürlük' oldu. Kılık kıyafet devrimi yaptın, beğenmeyenlerimiz çoğunlukta, hatta iktidarda şimdi, 80 yıl sonra. Tüm tersanelerinize girilecek dedin, tüm tersanelerimizde şimdi Ray-BAN larının
ardındaki gülen gözlerle 'onlar' var.
Felsefe derslerini getirdin, biz onu kaldırıp yerine din dersi koyduk. Hep izinde olduk. İktidara taşıdıklarımız 'hem laik, hem müslüman olunmaz' dediler.
Bizse sadece sustuk.
10 Kasımlarda sana yürüyenlerin 'Amerikan' ithalatı Ray-banlarının ardında hep gözyaşı var sandık.
Senin sadece tarlada kuş kovaladığını öğrendik ilkokulda. Lise öğrencilerinin yüzde seksen beşi devrimlerini tamamı ile sayamıyor.
Almanlar Adolf Hitler'in kitaplarını törenlerle bastılar. Biz senin kitaplarını hasıraltı ettik ve seks yazarlarını okuduk.
Avrupa Birliğini en büyük hayalin diye yutturdular. İzinden giden hangimiz varsa, şafaklarda asıldık Atam.
Hangimiz bağlıysak sana ya 'komünist' ya 'statükocu' olduk.
Hedefin bilim adamı yetiştirmekti, bizse küçük burjuvalar yetiştirdik.
Ray-ban'ların arkasından sana ve laik cumhuriyetine gözleriyle küfredenleri, rejimini tanımayanları, devrimlerine ve ilkelerine sövenleri, senin 'çocuğum' dediğin partine ihanet edip, sermayenin rahatına taht kuran 'sosyal-faşistleri' meclisine soktuk.
Ördüğün demir ağları beğenmediler.
Bizse sadece sustuk.
Almanların bir diktatöre sadık kaldığı kadar sadık kalamadık senin devrimciliğine.
İzindeyiz ATAM İzindeyiz…