Orta çağda yaşayan Romalılardan Avrupa’ya akın eden Hun Türklerinin pastırmayı bir yiyecek maddesi olarak kullandıklarını öğreniyoruz yine Romalı bir yazar olan Waber Baldamus, Antalyalı Amianus MS 273-275 yıllarında yazmış olduğu eserinde Türklerin et ürünleri ile ilgili yiyecek alışkanlıklarından bahsettiği bildirilmektedir.Bugün bile Macar müzelerinde sergilemekte olan Hunlara ait iki cepli eyerlerinden öğreniyoruz ki kurumuş etler atın baldırına ve vücuduna değmemektedir. Orta Asya’dan batıya akın eden Türk Hun süvarilerinin eyerlerinin çantalarını dolduran kuru et konservesi,Anadolu’ya gelerek yerleşen Oğuz Türklerin de pastırmacılığın bulunması ve günümüze kadar gelmesi bugün Orta Asya bozkırlarında yaşayan göçebe Türklerin sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu,kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları bu sanatın orta Asya dan geldiğini göstermektedir.Hayvanlarının iyi şekilde ıslah etmiş ve bir çok yeni ırklar meydana getirmiş olan Türkler hiç şüphesiz ki bunlarında etinden en iyi şekilde istifade etmesini bilen insanlardır.Kayseri’de Pastırmacılık ise Orta Asya dan gelen Türklerin etkisiyle başlamış ve zamanla daha da gelişmiştir 1611-1682 yılları arasında yaşamış olan ünlü Seyyah Evliya Çelebi,Seyahatname isimli eserinde “..lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve miskli (güzel kokulu) et sucuğu bir tarafta yoktur.” diye belirtmektedir.
kasıntıya neden olan üniversite 1971 yılında robert koleji adı değiştirildi ve boğaziçi oldu. 1896 yılında kuruldu galiba.. mühendislikte en yüksek puanları almasına rağmen ODTÜ VE İTÜ'DEN sonra ikinci sırada gelir %100 ingilizce olması bölümlere rağbetleri artırmıştır kazanmakla bitmiyor mezun olup da iş bulamayan birçok kişi var. kedi uzanamadığı ciğere mundar der hesabı çamur at izi kalsın
sessiz sedasız açardın gecelerde kimse bilemez, göremez kuytularda sonsuz ve dipsiz sevdalarda, duygularda sakin, kimsesiz ve sahipsiz uykularımda şimdi artık seni koklar yalnızlığım seni arar seni sorar sevda çiçeğim.
mor ve ötesi 1995 yılının Ocak ayında Kerem Kabadayı, Harun Tekin, Derin Esmer ve Alper Tekin tarafindan kuruldu. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümünü aynı yılın Ağustos ayında Stüdyo Spectrum'da kaydeden grup, 1996'nın Ocak ayında çalışmaya son halini verdi ve 'Şehir', 1996'nın Haziran ayında piyasaya çıktı. Grubun ilk video klibi 'Yalnız Şarkı', farklı tarzıyla büyük ilgi çekti.
1997 yılı grup adına önemli gelişmelere sahne oldu. İstanbul dışındaki ilk konserini ODTÜ'de veren mor ve ötesi'nde ilk eleman değişikliği de bu yıl gerçekleşti ve Burak Güven, Alper Tekin'in yerine gruba dahil oldu. Şubat 1998'den itibaren Captain Hook'ta ilk düzenli bar programını yapan mor ve ötesi, bir yandan da yeni albümünü hazırlıyordu. Ada Müzik Stüdyosu'nda Volkan Gürkan'la beraber kaydedilen 'Bırak Zaman Aksın'ın ardından Derin Esmer gruptan ayrılırken Kerem Özyeğen gruba katıldı. Albüm 1999 Mart ayında Ada Müzik tarafından yayınlandı.
1999 yılının Ağustos ayına gelindiğinde grup bir Bülent Ortaçgil bestesi olan 'Sen Varsın' üzerinde çalışıyordu. Tam o günlerde benzersiz bir felaketle karşılaştı Türkiye. 17 Ağustos'tan sonra, herkes gibi, grup da bir süre kendine gelemedi.
2000 yılının başlarında mor ve ötesi ülke çapındaki nükleer karşıtı kampanyaya destek verdi. Bu destek hem konserlerle, hem de zamanın Cumhurbaşkanı'na canlı yayında yöneltilen bir soruyla sürdürüldü. Akkuyu'ya nükleer santral kurulması büyük bir toplumsal uzlaşma sonucu engellendi. 16 Haziran'daki H2000 müzik festivalindeki konser çok başarılı geçti, Temmuz ayında ise grubun 'Sen Varsın'la katıldığı 'Şarkılar Bir Oyundur' adlı Ortaçgil'e saygı albümü yayınlandı. mor ve ötesi üçüncü albümünün kayıtlarına girmeden önceki en önemli performansını 16 Aralık'ta Hilton Convention & Exhibition Center'da Placebo'nun ön grubu olarak gerçekleştirdi.
Üçüncü albüm 'Gül Kendine'nin kayıtları, 27 Aralık günü Volkan Gürkan prodüktörlüğünde Ada Müzik Stüdyosu'nda başladı, ve albüm 2001 Aralık ayında piyasaya çıktı. Grubun resmi web sitesi www.morveotesi.com da aynı ay içerisinde faaliyete geçti.
2002 Nisan ayında mor ve ötesi ilk Türkiye turnesine çıktı. İzmir, Denizli, Bursa, Adana, Antalya ve Antakya'yı kapsayan bu turne, Fil Yapım'la başlayan uzun soluklu bir işbirliğini müjdeliyordu. 2 Temmuz 2002 akşamı H2000'de mor ve otesi tarihinin en başarılı konserlerinden birini verdi. Çeşitli basın yayın organlarınca görsel ve işitsel bir şölen olarak nitelenen performansa yaklaşık 5000 kişi tanıklık etti.
2003 yılı dünyanın gördüğü en görkemli muhalefet dalgasıyla başladı. Yaklaşan Amerikan saldırganlığına karşı ses çıkaran milyonlara mor ve ötesi de sanatçı dostlarıyla birlikte katıldı. Grubun bestelediği ve Aylin Aslım, Athena, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Nejat Yavaşoğulları ve Vega ile birlikte seslendirilen 'Savaşa Hiç Gerek Yok' adlı parça, savaş karşıtı hareketin marşlarından biri oldu ve 1 Mart 2003 günü Ankara'da 100.000 kişiyle birlikte söylendi.
2003 Mayısı'nda mor ve ötesi 'Yaz' isimli bir single yayınladı. Bu single'da yer alan Şehrazat bestesi 'Yaz Yaz Yaz' yaza damgasını vururken, grup Fanta Gençlik Festivali kapsamında 17 kenti kapsayan bir turne gerçekleştirdi. Sonbaharla birlikte dördüncü albüm çalışmalarına hız verilirken, grup bir yandan da Çağan Irmak'ın 'Mustafa Hakkında Herşey' filminin müziklerini hazırladı.
Ocak 2004'te 'Dünya Yalan Söylüyor' için stüdyoya giren grup, çalışmalarını Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde hızla sonuçlandırdı ve albüm 30 Nisan Cuma günü Pasaj Müzik etiketiyle yayınlandı. Albümün ilk video klibi için Mustafa Hakkında Herşey filminde de kullanılan 'Bir Derdim Var' adlı parça seçildi. İkinci video klip ise 'Daha Mutlu Olamam' ve 'Yaz Yaz Yaz' kliplerini de yöneten Mahir Akyol tarafından 'Cambaz' isimli parçaya çekildi.
tuncer bakırhan 15 haziranda 'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE VE pkk-kongre gel' e eşit mesafedeyiz' deme cesaretini göstermişti dili sürç-i lisan etmiş olabilir bir de yanılma payı bırakalım ve barış(?) ortamını gözlemleyelim
Orta çağda yaşayan Romalılardan Avrupa’ya akın eden Hun Türklerinin pastırmayı bir yiyecek maddesi olarak kullandıklarını öğreniyoruz yine Romalı bir yazar olan Waber Baldamus, Antalyalı Amianus MS 273-275 yıllarında yazmış olduğu eserinde Türklerin et ürünleri ile ilgili yiyecek alışkanlıklarından bahsettiği bildirilmektedir.Bugün bile Macar müzelerinde sergilemekte olan Hunlara ait iki cepli eyerlerinden öğreniyoruz ki kurumuş etler atın baldırına ve vücuduna değmemektedir. Orta Asya’dan batıya akın eden Türk Hun süvarilerinin eyerlerinin çantalarını dolduran kuru et konservesi,Anadolu’ya gelerek yerleşen Oğuz Türklerin de pastırmacılığın bulunması ve günümüze kadar gelmesi bugün Orta Asya bozkırlarında yaşayan göçebe Türklerin sonbaharda kışa hazırlık olarak tuzlu,kuru ve dumanlı et konserveleri yapmaları bu sanatın orta Asya dan geldiğini göstermektedir.Hayvanlarının iyi şekilde ıslah etmiş ve bir çok yeni ırklar meydana getirmiş olan Türkler hiç şüphesiz ki bunlarında etinden en iyi şekilde istifade etmesini bilen insanlardır.Kayseri’de Pastırmacılık ise Orta Asya dan gelen Türklerin etkisiyle başlamış ve zamanla daha da gelişmiştir 1611-1682 yılları arasında yaşamış olan ünlü Seyyah Evliya Çelebi,Seyahatname isimli eserinde “..lahm-ı kadit namı ile şöhret bulan kimyonlu sığır pastırması ve miskli (güzel kokulu) et sucuğu bir tarafta yoktur.” diye belirtmektedir.
aslında istanbulun merkezi
karaköyün yerini tutamaz asla
dağıtılan kitapları alırsanız bir de merak duygusu fazlaysa sizde kendinizi kilisede bulma olasılığınız çok yüksek))
kasıntıya neden olan üniversite
1971 yılında robert koleji adı değiştirildi ve boğaziçi oldu.
1896 yılında kuruldu galiba..
mühendislikte en yüksek puanları almasına rağmen ODTÜ VE İTÜ'DEN sonra ikinci sırada gelir
%100 ingilizce olması bölümlere rağbetleri artırmıştır
kazanmakla bitmiyor
mezun olup da iş bulamayan birçok kişi var.
kedi uzanamadığı ciğere mundar der hesabı çamur at izi kalsın
'yalnızlık allaha mahsustur' gibi sözlerle insanların kendilerini geliştirmek için yalnız kalmamalarına bahane bulup kılıf uydurdukları söz
sevda çiçeği
sessiz sedasız açardın gecelerde
kimse bilemez, göremez kuytularda
sonsuz ve dipsiz sevdalarda, duygularda
sakin, kimsesiz ve sahipsiz uykularımda
şimdi artık seni koklar yalnızlığım
seni arar seni sorar sevda çiçeğim.
cambaz
ne habersin, ne Türk'sün
seni gören yollara dökülsün
kul oldun, köle oldun
kurşun geçirmez cam oldun
bütün dünya izler durur
afet-i azam bekler durur
hedefini al, piyasanı al, her şeyi al
yandı dertler bitti tasa
ben kurbanım bu cambaza
iki gözüm kadar eminim sen yoksun
kul oldun, köle oldun
kurşun geçirmez cam oldun
cin oldun adam çarptın
cellat oldun, kelle uçurdun
bütün dünya izler durur
afet-i azam bekler durur
hedefini al, piyasanı al, her şeyi al
yandı dertler bitti tasa
ben kurbanım bu cambaza
iki gözüm kadar eminim sen yoksun
var mısın, yoksun.
var mısın, yoksun.
iki gözüm, eminim, sen yoksun.
mor ve ötesi 1995 yılının Ocak ayında Kerem Kabadayı, Harun Tekin, Derin Esmer ve Alper Tekin tarafindan kuruldu. Kendi bestelerinden oluşan ilk albümünü aynı yılın Ağustos ayında Stüdyo Spectrum'da kaydeden grup, 1996'nın Ocak ayında çalışmaya son halini verdi ve 'Şehir', 1996'nın Haziran ayında piyasaya çıktı. Grubun ilk video klibi 'Yalnız Şarkı', farklı tarzıyla büyük ilgi çekti.
1997 yılı grup adına önemli gelişmelere sahne oldu. İstanbul dışındaki ilk konserini ODTÜ'de veren mor ve ötesi'nde ilk eleman değişikliği de bu yıl gerçekleşti ve Burak Güven, Alper Tekin'in yerine gruba dahil oldu. Şubat 1998'den itibaren Captain Hook'ta ilk düzenli bar programını yapan mor ve ötesi, bir yandan da yeni albümünü hazırlıyordu. Ada Müzik Stüdyosu'nda Volkan Gürkan'la beraber kaydedilen 'Bırak Zaman Aksın'ın ardından Derin Esmer gruptan ayrılırken Kerem Özyeğen gruba katıldı. Albüm 1999 Mart ayında Ada Müzik tarafından yayınlandı.
1999 yılının Ağustos ayına gelindiğinde grup bir Bülent Ortaçgil bestesi olan 'Sen Varsın' üzerinde çalışıyordu. Tam o günlerde benzersiz bir felaketle karşılaştı Türkiye. 17 Ağustos'tan sonra, herkes gibi, grup da bir süre kendine gelemedi.
2000 yılının başlarında mor ve ötesi ülke çapındaki nükleer karşıtı kampanyaya destek verdi. Bu destek hem konserlerle, hem de zamanın Cumhurbaşkanı'na canlı yayında yöneltilen bir soruyla sürdürüldü. Akkuyu'ya nükleer santral kurulması büyük bir toplumsal uzlaşma sonucu engellendi. 16 Haziran'daki H2000 müzik festivalindeki konser çok başarılı geçti, Temmuz ayında ise grubun 'Sen Varsın'la katıldığı 'Şarkılar Bir Oyundur' adlı Ortaçgil'e saygı albümü yayınlandı. mor ve ötesi üçüncü albümünün kayıtlarına girmeden önceki en önemli performansını 16 Aralık'ta Hilton Convention & Exhibition Center'da Placebo'nun ön grubu olarak gerçekleştirdi.
Üçüncü albüm 'Gül Kendine'nin kayıtları, 27 Aralık günü Volkan Gürkan prodüktörlüğünde Ada Müzik Stüdyosu'nda başladı, ve albüm 2001 Aralık ayında piyasaya çıktı. Grubun resmi web sitesi www.morveotesi.com da aynı ay içerisinde faaliyete geçti.
2002 Nisan ayında mor ve ötesi ilk Türkiye turnesine çıktı. İzmir, Denizli, Bursa, Adana, Antalya ve Antakya'yı kapsayan bu turne, Fil Yapım'la başlayan uzun soluklu bir işbirliğini müjdeliyordu. 2 Temmuz 2002 akşamı H2000'de mor ve otesi tarihinin en başarılı konserlerinden birini verdi. Çeşitli basın yayın organlarınca görsel ve işitsel bir şölen olarak nitelenen performansa yaklaşık 5000 kişi tanıklık etti.
2003 yılı dünyanın gördüğü en görkemli muhalefet dalgasıyla başladı. Yaklaşan Amerikan saldırganlığına karşı ses çıkaran milyonlara mor ve ötesi de sanatçı dostlarıyla birlikte katıldı. Grubun bestelediği ve Aylin Aslım, Athena, Bülent Ortaçgil, Feridun Düzağaç, Koray Candemir, Nejat Yavaşoğulları ve Vega ile birlikte seslendirilen 'Savaşa Hiç Gerek Yok' adlı parça, savaş karşıtı hareketin marşlarından biri oldu ve 1 Mart 2003 günü Ankara'da 100.000 kişiyle birlikte söylendi.
2003 Mayısı'nda mor ve ötesi 'Yaz' isimli bir single yayınladı. Bu single'da yer alan Şehrazat bestesi 'Yaz Yaz Yaz' yaza damgasını vururken, grup Fanta Gençlik Festivali kapsamında 17 kenti kapsayan bir turne gerçekleştirdi. Sonbaharla birlikte dördüncü albüm çalışmalarına hız verilirken, grup bir yandan da Çağan Irmak'ın 'Mustafa Hakkında Herşey' filminin müziklerini hazırladı.
Ocak 2004'te 'Dünya Yalan Söylüyor' için stüdyoya giren grup, çalışmalarını Tarkan Gözübüyük prodüktörlüğünde hızla sonuçlandırdı ve albüm 30 Nisan Cuma günü Pasaj Müzik etiketiyle yayınlandı. Albümün ilk video klibi için Mustafa Hakkında Herşey filminde de kullanılan 'Bir Derdim Var' adlı parça seçildi. İkinci video klip ise 'Daha Mutlu Olamam' ve 'Yaz Yaz Yaz' kliplerini de yöneten Mahir Akyol tarafından 'Cambaz' isimli parçaya çekildi.
Ulusların gelenekleri başka başkadır, fakat iyilik her yerde birdir.
Heinrich Heiene
tuncer bakırhan 15 haziranda 'TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NE VE pkk-kongre gel' e eşit mesafedeyiz' deme cesaretini göstermişti
dili sürç-i lisan etmiş olabilir
bir de yanılma payı bırakalım
ve barış(?) ortamını gözlemleyelim