Kültür Sanat Edebiyat Şiir

  • Büyük Ortadoğu Projesi (bop)05.03.2005 - 21:49

    Büyük Ortadoğu Projesi'nin arkasında İSRAİL. Gizli lider İsrail. Bu plan tamamen başarırsa Büyük İsrail Devleti'ni kurmaya sebep olacaktır. 2012 yılına kadar başaracaktır. Armaggedon Savaşı'nda bu plan sona erecektir, İsrail devleti yıkılacaktır, İsrailliler yeryüzünden silinecektir.

  • antiemperyalizm05.03.2005 - 21:45

    Amerika ====> Yugoslovya dağıldı, Soyvet Rusya'sını dağıttı, Afganistan dağıldı. Irak ta dağılıyor. Sıra Suriye ve İran.. Son hedef TÜRKİYE

    Türk milliyetçisi olarak Bozkurt'um. Türkiye'deki Solcular ve Sağcılar hep aynı olmalı, birleşmeli, Türkiye üzerinden tehkileleri durmalıdır. Savaşmak için birleşmek, yaşamak için ayrılmak gerekir.

    Emperyalizme karşı büyük mücadele vermeliyiz. 2. Kurtuluş Savaşı'nda yavaş yavaş oluyoruz.

    Sağcılar ve Solcular AB ve Emperyalizme karşıtı ise birleşmeli, aynı olmalıdır. AB yerine Avrasya'ya yönelmemiz gerekiyor. Avrasya Birliği kurarsak hem AB hem de ABD'yi korku salarız. Küresele son! Emperyalizme son! Bölücülüğe son! Teröre son! Kirli politikaya son! Yolsuzluluğa son! Hortuma son! İç ve dış tuzaklı oyunlara son! Ermeni soykırımına son! V.b... BÜYÜK TÜRKİYE'Yİ İNŞA ETMELİYİZ

  • türk-kürt kardeştir27.08.2004 - 21:34

    KÜRTLER AÇISINDAN SEVR BİR UMUTTU, LOZAN İSE İFLAS! '

    Türkiye'deki etnik yapıyı bozmak, huzur içinde yaşayan insanlarımızı birbirine düşüerek, kendi çıkarları doğrultusunda kışkırtmak, gerektiğinde ellerine silah ve cephane vererek teröre ve isyana teşvik etmek Batılılar'ın tarih boyunca uyguladığı proje idi.
    Bunu Osmanlı Devleti'ni yok etmek, Türkler'i Orta Asya'ya sürmek için hazırladıkları ve İstanbul Hükümeti'ne kabul ettirdikleri 'Sevr Antlaşması'yla denediler.
    Konumuz açısından bakınca, ülkemizdeki Kürt kardeşlerimizi kışkırtıp (defalarca isyana tevşik etmiş, desteklemişlerdi) , kendi sömürgeci (emperyalist) emelleri doğrultusunda kulllanıp, 'yapay bir Kürt devleti kurdurmak' projesini Sevr Antlaşmasını'nın 3 maddesi ile sağlamaya çalıştıklarını görüyoruz.
    10 Agustos 1920 tarihli Sevr Antlaşması'nda, 'İstanbul'da kurulacak bir komisyonun, Doğu Anadolu'da özerk bir Kürt Devleti kurulması için çalışması yapması' kararlaştırıldı. Sevr, etnik bir Kürt Devleti'nin için ilk uluslararası ve hukuksal belge oldu. Antlaşmada 'Kürdistan' başlığı ile özel bir bölüm aldı.
    62, 63 ve 64. Maddeler Kürtler'e 'kendi kaderini tayin hakkı' tanıyor ve bunun esaslarını belirliyordu. Türkiye, Fırat'ın doğusundaki bölgede her türlü 'ulusal egemenlik haklarından' vazgeçecekti! . 57. Hükümet döneminde kabul edilen ve 'İkiz Yasalar' denen uluslararası sözleşmede de 'halkların kendi kaderini tayin hakkını' Türkiye kabul etti.

    1989'da eski Soyvetler Birliği Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Kürtçe Bölümü direktörü Prof. Lazarev, 'Kürtler açısından Sevr bir umuttu, Lozan ise İflas' diyordu.
    Bugün Sevr'e giden yolda 'Federasyon' istekleri önemli bir sıçrama taşı olarak görülüyor.

    Tutuksuz yargılanmak üzere Ulucanlar Cezaevi'nden tahliye edilen Leyla Zana ve arkadaşları, çıkar çıkmaz '1991 ruhunu' canlandıracaklarını, 'kaldıkları yerden devam edeceklerini' söylediler.
    Şimdi, geriye o günlere dönelim ve 'o ruh, hangi ruh'tu' diye bir bakalım...

    Attila İlhan

  • hz.muhammed25.08.2004 - 19:24

    Onu hala seviyordum.. Hz.Muhammed olmassaydı dinim eski türklerde gibi Göktanrı dini olan tek tanrı inancım olurdu :) Göktanrı ile İslam arasındaki pek çok benzerlik var :) Allah bize yeter. O, ne güzel vekildir :)

  • İnsanoğlu25.08.2004 - 19:04

    Kendi kendini yok eden bir ırk, İnsanoğlu'dur..

  • karabasan25.08.2004 - 18:53

    Olmazsa bir daha yol var. Size anlatayım :) Karabasan korkusu olanlara müjde.
    Insani gözleri acik inim inim inleten karabasanin hic bir tehlikesi yok. Ne beyinden kaynaklanir nede psikolojiden. Ne makasin faydasi olur, ne bicagin. ne hocanin ne cincinin ne muskanin.
    Kardesim yatmadan önce midendeki havayi bosalt. Danimarkada karabasan olayinin mide sorunundan kaynaklandigini bilmeyen kimse yok. Olayi ufolara, cinlere, seytanlara yorupda bir bilinmeze dalma.
    Karabasan geldiginde güclükle uyandigin zaman, Tekrar uyumaktan korkarsin cunki gene olacagindan hemen hemen emin olursun. isde o zaman git tuvalete yellen, yada gegirmenin yollarini bul. Ikisinide yapamiyorsan doktora git mide sorunun oldugunu sole
    Sorada bana tesekur et
    He he heh :)

  • karabasan25.08.2004 - 18:50

    Karabasandan kurtulmanin yollari.Karabasan geldiginde,Isaret Parmaginizi Aciniz ve icten Allah bir'dir demeniz yeterli olacaktir.Karabasan henecik kaybolur oradan.Bir daha da gelmez..

    :)

  • büyük britanya25.08.2004 - 18:33

    Büyük Britanya değil, Büyük Sömürge İmparatorluğudur..

  • cehennem03.08.2004 - 17:21

    Cehennem korkusu zengin eder :)

  • çanakkale savaşı03.08.2004 - 16:44

    Çanakkale'de Kaybolan Alay

    'Bölükler Anzak Koyu'na çikarken 1915'te
    Gelibolu'da yartlar korkunçtu: Dizanteri,
    erleri yere yikip, her tarafa cesetler yayildikça,
    kabus büyüyordu...'

    10 Agustos 1915 Çanakkale... Günesin göz kamastiran parlakligi, toplarin bitmez, tükenmez gürlemelerine karisiyor... Gelibolu Savasi'nin son dönemi, Cehennemi Çanakkale'ye
    tasimis... Siperler firin gibi... Savas kokusu ile dolu sicak bir rüzgar, ovada eserken, ince bir koz tabakasini da havaya kaldiriyor. Yiyeceklerin, siperlerin, ölü ve yaralilarin üzerine bulutlar halinde çöken iri yesil sinekler, dizanteriye yakalanan Ingiliz askerlerini büsbütün perisan ediyor... Ve Mehmet Akif'in dedigi gibi 'O ne müthis tipidir ki; savrulur enkazi beser'

    iNGiLiZ KOMUTAN YENiILECEKLERiNi ANLAYINCA

    Ingiliz askeri tarihinin en büyük yenilgilerinden birine adim adim yaklasiyor. Ingiliz komutan Sir Ian Hamilton, korkunç bir yenilgiye ugrayacaklarini sezmis, savasi kazanmanin tek yolunu, taze kuvvetlerle birlikte yapilacak büyük bir saldirida görmüstü.

    NORFOLK ALAYI GELiYOR

    Kraliyet Norfolk Alayi, taze kuvvetlerin bir parçasi olarak 29 Temmuz 1915'te Ingiltere'de gemilere bindirildiler. Savas tecrübeleri yoktu. Ordu mensuplarinca tatil gecebi askerleri diye anilan savunma birliklerine bagliydilar. Norfolk alayi, savas hatti gerisinde iklime alismalari için bekletilmeden 10 Agustos günü Suvla Koyu'nda unutulmaz bir macera yasamak hayali yerine, cehennemi andiran kabusla kucaklastilar.

    BASLARINA GELECEKTEN HABERSiZ

    Sahile yakin bir yerdeki tuz gölü, kavurucu yaz günesinin etkisi ile kurumus ve günesin
    parlakligini ve isisini ayna gibi Norfolk alayinin üzerine yansitiyordu. Kuzeydeki Kireçtepe, iki yaninda Kavaktepe ve Tekketepe, güneydeki Saribayir arasinda kalan Suvla düzlügü, dev bir arenayi andiriyordu. Ingiltere'nin Dereham Kasabasi'nda toplanan Norfolk alayi 4. ve 5. taburlari, anayurtlarindan uzak bu topraklarda, kendilerinden önce gelenlere mezar olan bölgede saskina döndüler. Savasta hersey olabilirdi ama, Norfolklular, savasin disinda baslarina gelecek olayi asla düsünemezlerdi...

    iNGiLiZLERiN BOSUNA HÜCUMLARI

    Sir Hamilton, Tekke ve Kavaktepeleri'ne bir gece karanliginda ani ve hizli bir saldiri yapmayi planlamisti. Bu is için 12 Agustos gecesi 54. tümen ilerlemeye basladi. Içlerinde Norfolk tugayi da bulunuyordu. Tepelerin yamacina kadar gemecekler ve safak sökerken saldirmak üzere hazirlanacaklardi. Fakat, gece yürüyüsünün yapilacagi bölgede, Küçük Anafarta Ovasi denilen yerde, Türk askerinin pusuya yattigi saniliyordu. Bu yüzden Bir Norfolk tümeni önden yolu açsin diye 12 Agustos ögleden sonrasi harekete geçti.
    Bu öncü tümenin ilerleyisi tam bir bozgunla sonuçlanmisti. Gelibolu savasinda Ingilizler'in gösterdigi saskinlik ve beceriksizlik, topçu atisinin 45 dk. önce baslamasina neden oldu. Bosuna cephane harcayan Ingilizler, savas alaninida hiç incelememislerdi. Araziyi bilmiyorlardi. Hedeflerin yerini çalakalem belirlemislerdi. Gücünden habersiz olduklari Türk
    birliklerini yarimadanin diger tarafinda çizilmisti.
    4. Norfolk Taburu, geride olmak üzere 163. tümen, gün isiginda çiplak ovayi geçmeye çalismanin bariz bir hata oldugunu anladiginda, ancak 900 m ilerleyebilmisti. Türkler'in direnci, Ingilizler'in tahmin ettiginden çok daha büyüktü. Ingiliz tümenin büyük bir kismi yogun makineli tüfek atisi altinda kaldigi için oldugu yerde çakilmisti. Ancak sag tarafta yer alan 5. Norfolk taburu daha az bir mukavemetle karsilastigi için ilerlemeye devam etti...

    BULUTUN iÇiNE DOGRU

    Iste tam bu sirada 22 kisilik bir Yeni Zelanda sahra birliginin gözleri önünde Norfolk alayinin 4. taburuna bagli çok sayida asker, karsilarindaki tepeye yürümeye basladilar. Tepenin
    üzeri ekmek somunu biçimli beyaz bir bulutla kapliydi. Ingiliz askerleri, yavas yavas tepeye yaklastilar ve bulutun içinde kayboldular. Son asker de bulutun içine girdikten sonra, bulut sanki kargosunu almis gibi yavasça havalandi ve rüzgarin aksi yönüne dogru hareket etti...
    Dahasi gökyüzünde bu bulutun kopyasi olan 3-4 bulut da rüzgara ragmen yerlerini koruyorlar.
    Ve sanki diger buluta eskortluk ediyorlar...

    KOMUTAN HAMILTON ANLATIYOR

    Kumandan Hamilton, Ingiliz Savas Bakani Lord Kitchener'e gönderdigi telgrafta, olayi
    söyle anlatiyordu:
    'Savas sirasinda, 163. tümen her bakimdan üstün oldugu bir anda, çok garip bir sey meydana geldi... Türkler'in zayiflamakta olan kuvvetlerine karsi, Albay Sir H. Beauchamp, cesur ve kendinden emin bir subay olarak büyük bir gayretle, hizla ilerledi ve savasin en güzel kismi böyle basladi. Mücadele daha kizismis ve iyice kizismisti.
    Bu askerlerin çogu yarali ve susuzluktan perisan bir haldeydiler. Bunlar, kampa ancak gece vakti geri dönebildiler. Fakat, Albay, 16 subayi ve 250 askeriyle önüne düsmani katmis,
    hizla ilerlemesine devam ediyordu... Daha sonra bunlardan hiçbir haber alamadik.Ormanlik bölgeye hücum ettikten sonra gözden kayboldular ve sesleri de duyulmadi. Içlerinden hiç biri geri dönmedi.'
    267 kisi, hiç bir iz birakmadan kaybolup gitmisti.

    YENiLGi KAÇINILMAZ OLDU

    O gün ögleden sonra baslayan ilerleyisin basarisizlikla sonuçlanmasi, Sir Ian Hamilton'in
    savasi kendi lehine döndürme ümidini de yok etmisti. Böylece, 1915 yili sonunda Müttefik Kuvvetler, geri çekilerek, büyük bir yenilgiye ugradilar. Gelibolu savasi, sekiz buçuk ay sürdü.ve 46 bin askerin ölümüyle sonuçlandi. O zamanin savaslari için, korkunç bir rakamdi bu. 1916'da Ingiliz Hükümeti, savasin kaybedilme nedenlerini arastirmak üzere, resmi bir kurulu görevlendirdi.

    GiZLENEN RAPOR

    Gelibolu Kurulunun Son Raporu adi altinda bastan asagi sansür denetiminden geçmis bir rapor, önce 1917'de ve daha sonra da 1919'da yayinlandi. Raporun asli, 1965 yilina kadar ortaya çikarilmadi.
    1918 sonunda, ingilizler, gelibolu'ya sanki galip gelmisçesine geri döndüler. Isgal Kuvvetleri'nin bir askeri savas alaninda gezinirken, Kraliyet Norfolk Alayi'na ait bir rozeti buldu. Çevrede yaptigi bir sorusturma sonunda, bir Türk çiftçisinin kendi arazisinde buldugu bir sürü cesedi, yakindaki bir dereye attigini ögrendi.

    DOSYA KAPANMADI

    8.5 ay süren Çanakkale Savasi Bogaz'in iki yani için de tam bir Cehennem olmustu. Savasin tarihi yazildi. Ölenlerin, yaralilarin, kayiplarin sayisi tespit edildi. Fakat bir tek sey, özellikle unutulmadi. Kaybolan Norfolk Alayi Askerleri... Ikinci dünya savasindan kalan Philedelphia Efsanesi gibi bu savastan da bu olay tüm gizemiyle kalmisti ortada. Bir çok kitapta bu olaya genis yer verilir hatta bazilari bunun Çanakkale Savasi'nin kendisinden de önemli oldugunu düsünüyor.
    Philedelphia 2. deneyinde de Eldridge 'in ilk görüldügü limanin NORFOLK olmasi sanki
    bu isimde bir sey var diye düsündürüyor.
    Güncel bir konu Titanik... Herkes filmini konusuyor ama arkada inanilmaz bir tarihi gizem
    var. Olaydan bir asir kadar önce bir yazar kitabinin içerigini bir transatlantigin üzerine kurmustu. Romaninda dev bir transatlantik Avrupa-Amerika seferine çikiyor ve bu ilk seferinde gemi evet bir buz dagina çarparak batiyor. Romandaki geminin adi TITANIA ve ölçüleri asagi yukari Titanik'le ayni.